Sudan Komünist Partisi Sözcüsü: Barışı ve demokrasiyi ancak halk cephesi getirebilir

Sudan Komünist Partisi Sözcüsü Alfadl partisinin barışı sağlayacak ve kitle hareketini canlandıracak bir halk cephesinin kurulması için görüşmeler yaptığını açıkladı.

Sudan’daki siyasi kriz 15 Nisan’da Hızlı Destek Güçleri adlı paramiliter grupla genelkurmay arasında çatışmaların başlamasıyla yeni bir boyut kazanmıştı. Sudan Komünist Partisi iç savaşta tarafsızlığını korurken bir yandan da çalışmalarını sürdürmeye çalışıyor. Sudan KP sözcüsü Fathi Alfadl, partisinin yayın organı El Meydan’da geçen ay yayımlanan söyleşide iç savaşın gidişatı ve partisinin çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

İç savaşın 15 Nisan’da yeniden harlanmasında eski rejimin kalıntılarının rol oynadığını öne süren Alfadl’a göre silahları susturmanın yolu sağlam bir birleşik halk cephesinin örülmesinden geçiyor. Partisinin böyle bir cephenin kurulması için sendikalar, direniş komiteleri, siyasal partiler ve pek çok farklı kesimle görüştüğünü hatırlatan Alfadl, böyle bir cephenin kuruluşu için üstünde uzlaşılacak asgari programın yalnızca savaşı durdurmakla sınırlı kalmaması, kitle hareketini yeniden canlandırıp sivil bir demokratik düzene geçişi de gözetmesi gerektiğini vurguluyor.

YABANCI GÜÇLER DE SAVAŞIN İÇİNDE
Alfadl’a göre kitle hareketini canlandıracak bir halk cephesi, taraflardan birini açıktan ya da örtülü olarak destekleyerek sürece oldum olası müdahil olmuş yabancı güçlere kapıyı kapatmak anlamına da gelecek. Hızlı Destek Güçleri’nin bazı Arap hükümetlerinin, Rus Wagner grubunun ve Libya’daki Hafter güçlerinin desteğini arkasına aldığını ileri süren parti sözcüsü, bu güçlerin başkent Hartum’la El Cuneyna ve Darfur kentlerinde giriştikleri bombalama türü eylemlerin savaş suçu ve insanlığa karşı suç kapsamına alınabileceğini dile getiriyor. İnsani yardım kuruluşlarını hava yolu gibi alternatif malzeme ulaştırma yöntemlerini denemediklerinden dolayı samimiyetsizlikle eleştiren Alfadl, insanların özgüven kazanıp oldu bittilere karşı direnebilmeleri için tedavi, ilaç, elektrik ve su altyapısı gibi gereksinimlerini kendilerinin karşılamaya çalıştıklarını eklemeyi ihmal etmiyor.