Helin için sandalyesiyle geldi, kadın cinayetlerini protesto etti

16 yaşında katledilen Helin Ressur'un katil zanlısı tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Kadın cinayetini protesto eden örgütler mahkeme önündeydi. Eyleme katılan ve Helin'i tanımayan 84 yaşındaki teyze, "Bir haftadır uyumadım, buna ses çıkarmazsak neye çıkaracayık? dedi.

HABER MERKEZİ

Bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler, İskele’de 25 Ocak’ta 16 yaşındaki lise öğrencisi Zehie Helin Reessur’un katledilmesini protesto etmek için katil zanlısının bu sabah çıktığı İskele Kaza Mahkemesi önünde eylem düzenledi. Zanlı Sefer Buğra Altundağ 3 ay süreyle cezaevine gönderildi.

Eyleme katılan ve ayakta durmakta güçlük çeken 84 yaşındaki teyze yaşanan olaya tepki göstermek için sandalyesiyle birlikte mahkeme önündeydi. “Bir haftadır uyumadım, buna ses çıkarmazsak neye çıkaracayık? Beş evladım var benim” diyen teyze, davanın bir an önce sonuçlanmasını, adaletin yerini bulmasını talep etti.

Düzenleyici örgütler adına Mağusa Kadın Merkezi Derneği tarafından okunan basın açıklamasında ise şunlar kaydedildi:

“Bu ülkede 16 yaşında bir kız çocuğu öldürüldü. Hunharca!

Helin, önce taciz edildi, sonra katledildi.

Kendine güvenen, güçlü bir çocuktu, ama bu kendini korumasına yetemezdi.

Çocuklarımızın yaşadığı sorunlari önceden tesbit edebilmek ve olasi tehlikelerden korunmalarını sağlamak icin çocuk izlem merkezlerine ihtiyacımız vardır.

Sosyal hizmetler bu ülkenin kanayan yarasıdır. Sosyal hizmetler Dairesinin personel sayısı, sosyal hizmet uzmanı sayısı yeterli olmadığından vakalara yeterli zaman ayramadıklarını, hizmet içi eğitime ve desteklemeye ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Sosyal hizmetler dairesine gerekli desteğin verilmesini istiyoruz.

Şiddetin önlenmesi icin polis mensuplarına toplumsal cinsiyet eşitliği temelli egitimlerler verilmeli, Polis şiddet önleme merkezinin ve uzman kadrolarının artırılıp tüm ilçelerde oluşturulması gerekmektedir.

Taciz bir suçtur ve cinayetlere gebedir.

Taciz edilen şikayetini yapsa bile dava görüşülmeye en az 1 yıl sonra başlıyor ve bu sürede mağdurun başına hersey gelebiliyor. Böyle bir sistemde kadınlar ve çocuklar devlet tarafından korunmuyor.

Gecikmiş adalet, adalet değildir diyoruz ve bu gecikmenin giderilmesi için mahkeme salonlarının ve kadroların artırılması gerektiğinin farkındayız, ancak insan hayatı bekleyemez ve taciz davalarının 1. öncelikli davalar haline getirilmesini istiyoruz.

Tacizlerin engellenmesi için egitimin çok büyük bir önemi vardır. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve İnsan hakları eğitimlerinin okul müfredatlarına girmesini ve İstanbul Sözleşmesi nin Uygulansını talep ediyoruz.

Toplumsal Cinsiyet Esitligi Dairesinin ve kurumlarının yasası 2014 yılında meclisten geçirildi ancak kadrolar oluşturulmadı. Ev içi siddet yasasi hazırlandı ancak üzerinden 6 hükumet geçmesine rağmen henüz onaylanmadı.

Belediye seçimleri öncesinde 1 gecede yasa çıkarıldığını biliyoruz. Bu 6 hükumet icin İnsan hayatının seçimlerden daha DEĞERSİZ olduğunu görüyoruz.

Toplumsal Cinsiyet Esitliği Dairesinin kadrolarının tamamlanıp faaliyete geçmesini, Ev içi şiddet yasasının meclisten derhal geçirilmesini, ivedilikle devletin koruma sisteminin çalışmasını istiyoruz.
kadınlar ve cocuklar öldürülmesin!

Kadın cinayetleri politiktir !

Toplumda infial yaratan olaylardan politikacılarımıza ve yargı organlarına düşen görevler vardır.

1. Çocuk izlem merkezlerinin kurulması

2. Taciz davalarının 1. Öncelikli davalar olması

3. Sosyal hizmetler Dairesinin personel yapısının güçlendirilmesi

4. Polis şiddet önleme merkezinin ve uzman kadrolarının artırılıp tüm ilçelerde oluşturulması

5. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve insan hakları temelli müfredatin okullarda okutulması

6. İstanbul Sözleşmesinin uygulanması

7. Toplumsal Cinsiyet esitliği Dairesinin ve kurumlarının aktif edilmesi

8. Ev içi şiddet yasasının meclisten geçirilmesi”