DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara: “Kendi iradelerini teslim ettiler, halkın iradesini de teslim etmek istiyorlar ama biz ‘dur’ diyeceğiz!”
DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara ve TDP Genel Başkanı Zeki Çeler, Meclis önündeki eylemde gerici Disiplin Tüzüğü’ne karşı kararlılık mesajı verdi: “Bu kötülükle mücadele bir günde bitmeyecek. Her gün eylem yapacağız, bu toplum öğretmenlerini asla yalnız bırakmayacak!”
DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara: “Kendi iradelerini teslim ettiler, halkın iradesini de teslim etmek istiyorlar ama biz ‘dur’ diyeceğiz!”
DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara ve TDP Genel Başkanı Zeki Çeler, Meclis önündeki eylemde gerici Disiplin Tüzüğü’ne karşı kararlılık mesajı verdi: “Bu kötülükle mücadele bir günde bitmeyecek. Her gün eylem yapacağız, bu toplum öğretmenlerini asla yalnız bırakmayacak!”
Bugün Kıbrıs
Kıbrıs’ın kuzeyinde eğitimde dayatmaları ve gerici Disiplin Tüzüğü’nü protesto eden eylemler, Meclis önünde dördüncü gününde devam etti. DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara ve TDP Genel Başkanı Zeki Çeler’in katıldığı eylemde, mücadelenin kararlılıkla süreceği vurgulandı. Konuşmalarda laikliğe, özgürlüklere ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkan öğretmenlerin yalnız bırakılmayacağı mesajı verildi.
“BU MÜCADELE HER GÜN, HER AY, HER YIL SÜRECEK”
DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, konuşmasında mücadele kararlılığını vurguladı:
“Soruyorlar her gün eylem olur mu? Her gün eylem olur. Her gün mücadele olur. Karşımızdaki tehdit uzun vadeli bir stratejinin parçası. Bu kötülükle mücadele bir günde bitmeyecek.”
Hoşkara, Meclis önündeki kalabalığa seslenerek mücadeleye katılanlara teşekkür etti ve laiklikten, özgürlüklerden yana olanların meydanda olduğunu vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’a da seslenen Hoşkara, şu sözleri kaydetti:
“Sayın Nazım Çavuşoğlu, her yerde ‘Ben de laik devletin yanındayım’ diyor ama meydanda yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Sibel Hanımın da gönlü burada ama gelemez. Neden? Cesaretleri yok, yürekleri yok, iradeleri yok. Kendi iradelerini teslim ettiler, halkın iradesini de teslim etmek istiyorlar. Ama biz dur diyeceğiz. Teslim ettirmeyeceğiz.”
Ersin Tatar’ın yaşadığı sıkışmışlığı da dile getiren Hoşkara, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da zor durumda. Bu zorluktan kurtulmak istiyorsanız, tüzüğü geri çekeceksiniz. Tüm kadınlar bu ülkede en az erkek kadar özgür olacak diyeceksiniz. Böyle geldi, böyle gidecek diyeceksiniz ve kurtulacaksınız.”
ÇELER: “GÜCÜMÜZÜ ATATÜRKÇÜ ÖĞRETMENLERDEN ALIYORUZ”
TDP Genel Başkanı Zeki Çeler de yaptığı konuşmada siyasal oyunlara dikkat çekerek, öğretmenlerin yalnız bırakılmayacağı mesajını verdi. Çeler, hükümet yanlısı çevrelerin tutumunu eleştirerek şöyle konuştu:
“Biz Atatürk’ün posterini paylaşırken laikliği savunuyoruz, onlar Başbakan’ın fotoğrafını paylaşıyor. Ama unutmasınlar, bir gün bana dokunmaz dediğiniz yılan döner dolaşır ve sizi de sokar.”
Çeler, gençlerin bugün sistemin temsilcilerine gösterdiği tepkiden gurur duyduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Bugün bu ülkenin geleceği olan gençler, Nazım Çavuşoğlu’nun konuşmasından sonra tek bir alkış bile vurmadılar. Bugün biz o gençlerin önünde eğiliyoruz.”
“ÖĞRETMENLERİMİZİ YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ, BU TÜZÜK BAŞLARINA GEÇECEK”
Zeki Çeler, anayasal yeminlere sadık kalınmadığını ve halk iradesinin çiğnendiğini belirtti:
“Anayasaya bağlılık yemini verip sonra anayasaya aykırı davranıyorsan, o koltukta oturamazsın. Bu toplumun öğretmenleri yalnız kalmayacak. Onların elinde büyüdük, onlar için mücadele edeceğiz.”
Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesine de vurgu yapan Çeler, kendi ailesinin de bu direnişin bir parçası olduğunu ifade etti:
“Annem de babam da burada. 14 yaşında eline silah verildi bu toplum yaşasın diye. Biz bugün bunları yaşamak için mücadele etmiyoruz, geleceğe sahip çıkmak için buradayız.”
“EN BÜYÜK FİLMİ 28 NİSAN’DA ÇEVİRECEĞİZ”
Çeler, 8 Nisan’da başlatılan eylemlerin bir fragman olduğunu hatırlatarak, sürecin büyüyerek devam edeceğini söyledi:
“Bugün burada yapılan sembolik eylemler, sekiz Nisan fragmanıydı. Haftaya ilçelerde ilçesel fragmanları görecekler. Yirmi sekiz Nisan’a kadar bu tüzüğü kaldırmazlarsa, en büyük filmi çevireceğiz. Onlar gidecek, biz kalacağız.”
Toplumun dört bir yanında imza kampanyalarının sürdüğünü ve halkın bu mücadelenin bir parçası olması gerektiğini de hatırlatan Çeler, “İmza sayfalarımız açık. Henüz imzalamamış olanlar lütfen buyursun. Belki bizi dinlemeyecekler ama bu toplumda ışık tutan öğretmenler olduğu sürece, bu tüzük onların başına giymiş olacaktır.” dedi.