Türkiye Barış Komitesi: Savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya ihtiyacımız var
Türkiye Barış Komitesi, Dünya Barış Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya ihtiyaç duyulduğuna, bunun içinse sosyalizmin gerekli olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye Barış Komitesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bir açıklama yayımladı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın diğer ülkelerin de dahil olduğu genel bir savaşa dönüşebilme riski taşıdığına dikkat çekildi, emperyalist güçlerce desteklenen unsurların Ortadoğuda çatışmaları körüklediği belirtildi.
Açıklamada, insanlığın barıştan çok uzakta bulunduğuna dikkat çekildi ve savaşsız ve sömürüsüz bir dünyaya ihtiyacına, bunun için sosyalizmin gerekli olduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Dünyamız 2023 yılının Barış Günü’ne yine savaşlarla giriyor. Emperyalizmin yürüttüğü siyaset, büyük güçler arasındaki gerilimler, topyekûn bir savaş olasılığını gündemde tutuyor, hatta artırıyor. Ülkelerin egemenliğine yönelik askeri ve siyasi müdahaleler devam ediyor. Dünya genelinde barış tehlike altında.
Emperyalizm bir süredir bir hegemonya krizi içerisinde. Bunun sonucunda, başat emperyalist güç olan ABD egemenliğini sürdürmekte zorlanıyor ve yeni politikalar uygulamaya çalışıyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden Ukrayna’daki savaş, bu tür provokatif politikaların sonucunda ortaya çıktı.
Emperyalizmin kışkırtmaları ile kıvılcımı çakan Ukrayna savaşı, Rus kapitalizminin de tercihiyle bütün dünyayı etkisi altına aldı. Kısa vadede bitmesi öngörülmeyen bu savaş, daha fazla sayıda ülkenin doğrudan karıştığı genel bir savaşa dönüşme riskini de barındırıyor.
Ülkemizin çok yakınında gerçekleşen bu savaşın dışında, emperyalizmin provokasyonları Asya-Pasifik bölgesinde giderek daha fazla hissediliyor. ABD’nin bölgedeki müttefikleri ile birlikte uyguladığı emperyalist kışkırtmalar, gerilimin Tayvan üzerinden giderek yükselmesine neden olurken, bir başka büyük güç olan Çin de denkleme dahil oluyor.
Ortadoğu, uzun yıllardır olduğu gibi çatışmalardan uzak kalamıyor. Emperyalist güçlerin ülkemizin çok yakınındaki varlığı ve gericilere verdiği destek, bu bölgede de barışa uzak olunmasına neden oluyor.
On yıllardır insanlığa karşı suç işleyen NATO, emperyalist saldırganlığın başlıca aracı olmayı sürdürüyor. Finlandiya’nın üyeliği ile genişleme hamlesi yapan örgüte üye olmak için İsveç de sırada bekliyor.
Bu ortamda kaçınılmaz biçimde silahlanma artıyor. Küresel silah pazarı genişler ve yeni teknolojiler üretilirken, uzay da silahlanmaya açılıyor.
Uluslararası düzeydeki çatışmalar yanında, kapitalist ülkelerdeki sınıf çelişkileri de derinleşiyor. İşçilerin haklarına yönelik saldırılar, bunun sonucunda artan yoksulluk dayanılmaz bir noktaya gelmiş durumda ve toplumsal adalet mumla aranıyor.
Bu karanlık tabloya ek olarak, ülkemizde ve başka ülkelerde halkın iradesi hiçe sayılarak kentler, ormanlar, denizler, bütün doğal kaynaklar sömürüye açılıyor.
Kapitalizmin hüküm sürdüğü bu ortamda barıştan her geçen gün giderek uzaklaşıyoruz. Toplumsal adalete, gerçek ve kalıcı barışa ulaşmak, sömürü düzeni ortadan kalkmadan mümkün değil. İnsanın insanı sömürmediği, doğanın sömürülmediği, doğal kaynakların insanlığın yararına kullanıldığı bir düzene ihtiyacımız var. Ve bu ancak, sosyalizmle gerçekleşebilir. Barış için insanlığın sosyalizme ihtiyacı var.
Türkiye Barış Komitesi”