CTP: “Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı binasını terk etmesi en büyük kazanım olacaktır!”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından 24 Nisan 2004 Annan Planı Referandumu'nun yıldönümü sebebiyle yapılan açıklamada, Kıbrıslı Türklerin yüzde 65'lik evet iradesinin halen canlı olduğu vurgusu yapıldı.

HABER MERKEZİ

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’ın “yeni ve milli” olarak sunduğu politikanın uluslararası toplum nezdinde kabul görmediği ve toplumlara da kazanım sağlamadığına dikkat çekilerek, “Tatar istese de istemese de bu çıkmaz sokaktan dönülecek, yeniden çözüm politikalarına geri dönülecektir” denildi.

Kıbrıs Türk halkının aradan geçen on dokuz yıl içerisinde çözüm istencinden hiç vazgeçmediği vurgulanan açıklamada, Kıbrıs Türk halkının uluslararası platformda görünür olmasının sebebinin de bu çözün istenci olduğu kaydedildi.

Kıbrıs Türk halkının 24 Nisan 2004 yılında ortaya koymuş olduğu evet iradesinin on dokuzuncu yıl dönümünde tarihi referandum sonuçlarının selamlandığı açıklamanın devamında ise, “Tatar’ın ise kimseye izah edemediği, uluslararası toplum nezdinde hiçbir geçerliliği bulunmayan politikalarını terk etmesini, bununla yetinmeyerek Cumhurbaşkanlığı binasını da terk etmesini Kıbrıs Türk halkının son dönemde elde edebileceği en önemli kazanım olarak gördüğümüzü bildirmek isteriz” ifadeleri kullanıldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Basın Bürosu tarafından gönderilen açıklamanın tamamı şöyle:

“Kıbrıs Türk halkının 2000’li yılların başında yükselen çözüm ve barış istenci, 23 Nisan 2003 tarihine kadar kapalı tutulan yeşil hat üzerinde geçiş noktaları açtırmış, Kıbrıs Türk halkının büyük bir çoğunluğunun ve özellikle gençlerin sahiplenmesiyle çözüm süreci, Kıbrıs’ı 24 Nisan 2004 tarihinde eş zamanlı referandumlara taşımıştır. Bugün yeşil hattan geçişlerin başlamasının yirminci, eş zamanlı referandumların ise on dokuzuncu yıldönümüdür. Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar, diğer konularda olduğu gibi bu konuda da tarihi gerçekleri saptırmaya çalışmakta, kendince bir tarih uydurma çabası içerisine girerek gerçekleri gizlemeye çalışmaktadır.

Uluslararası toplum nezdinde hiçbir biçimde kabul görmeyen, ne olduğu belirsiz bir politikayı “yeni ve milli” diye nitelendirmeye çalışan Tatar, toplumu bölme çabalarına devam etmektedir. Tatar’ın hiç aklından çıkarmaması gereken en önemli tarihsel gerçeklik şudur ki; Annan Planı 24 Nisan 2004 tarihinde eşzamanlı referandumlarda oylanmış ve Kıbrıs Türk halkı yüzde altmış beş gibi ezici bir çoğunlukla bu plana EVET demiştir.

Kıbrıs Türk halkı aradan geçen on dokuz yıl içerisinde çözüm istencinden hiç vazgeçmemiştir. Yüzde altmış beşlik evet iradesi halen canlı bir biçimde durmaktadır. Annan Planı sürecine dönemin Türkiye hükümetinin de destek verdiği ayrıca unutulmaması gereken tarihsel bir gerçekliktir. Kıbrıs’ta federasyon temelinde bir çözümün getireceği faydalar toplumun her kesimi tarafından bilinmektedir. Çözüm istencinin yeşil hattın açılmasına yol açtığı ve bunun ekonomiye sağladığı katkılar ortadadır. Her gün binlerce kişi, yeşil hat üzerinden geçiş yapmakta ve bu zor ekonomik koşullarda esnafımızın yüzü biraz olsun bu geçişler sayesinde gülmektedir.

Kıbrıs Türk halkının uluslararası görünürlüğü Kıbrıslı Türklerin çözüm istencinin bir sonucudur. Yeterli düzeyde olmamakla birlikte Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Türklere sağladığı mali imkanlar göz ardı edilecek kaynaklar değildir. Tam tersine ilişkiler geliştirilerek artırılması gereken potansiyellerdir. Yeşil hat tüzüğünün Kıbrıslı Türklere sağladığı yeni imkanlar ortadadır. Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün yürürlüğe girmemesi konusu ise tamamen çözümsüzlük siyasetinin bir sonucudur ve bunu gözden kaçırmaya çalışmak da tarihsel gerçekleri gizlemeye çalışmak anlamına gelmektedir.

Tüm bu gelişmeler karşısında Tatar’ın uyguladığı “yeni ve milli” politikadan kimsenin hiçbir kazanım elde etmediği ortadadır. Bu politikaların uluslararası toplum nezdinde yok hükmünde olduğu açıktır. Burası bir çıkmaz sokaktır ve Tatar istese de istemese de bu çıkmaz sokaktan dönülecek, yeniden çözüm politikalarına geri dönülecektir.

CTP olarak Kıbrıs Türk halkının 24 Nisan 2004 yılında ortaya koymuş olduğu evet iradesinin on dokuzuncu yıl dönümünde tarihi referandum sonuçlarını bir kez daha selamlarız. Cumhurbaşkanlığındaki Tatar’ın ise kimseye izah edemediği, uluslararası toplum nezdinde hiçbir geçerliliği bulunmayan politikalarını terk etmesini, bununla yetinmeyerek Cumhurbaşkanlığı binasını da terk etmesini Kıbrıs Türk halkının son dönemde elde edebileceği en önemli kazanım olarak gördüğümüzü bildirmek isteriz.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

****
****