Özersay: “Rüşveti alan ortada, peki veren nerede?”
Halkın Partisi Milletvekili Kudret Özersay, Merkezi İhale Komisyonu’nda rüşvet iddialarıyla ilgili tutuklamaların ardından rüşveti veren kişi veya şirket temsilcilerinin de ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti.
Özersay: “Rüşveti alan ortada, peki veren nerede?”
Halkın Partisi Milletvekili Kudret Özersay, Merkezi İhale Komisyonu’nda rüşvet iddialarıyla ilgili tutuklamaların ardından rüşveti veren kişi veya şirket temsilcilerinin de ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti.
Bugün Kıbrıs
Halkın Partisi Milletvekili Kudret Özersay, Merkezi İhale Komisyonu (MİK) Başkanı ve bir çalışanının bu sabah rüşvet aldıkları iddiasıyla mahkeme önüne çıkarılarak tutuklanmasının ardından açıklama yaptı. Özersay, rüşvet aldığı iddia edilen kişilerin mahkemeye çıkarılmasının önemli olduğunu ancak rüşveti verdiği tespit edilen veya bunu itiraf eden şirket yetkililerinin nerede olduğunu sordu.
Özersay, Fasıl 154 Ceza Yasası’na göre yalnızca rüşvet alanın değil, rüşvet verenin de ağır bir suç işlemiş sayıldığını hatırlattı. Yasaya göre rüşvet veren kişinin 10 yıla kadar, rüşvet teklif edenin ise 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanabileceğini belirtti.
Özersay açıklamasında, Fasıl 154’ün ilgili maddesinin şu ifadeleri içerdiğini aktardı:
“Görev alanına giren bir işi hukuka aykırı olarak yapması veya yapmaması için, kamu hizmetinde görevli bir kişiye veya bir üçüncü kişiye, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla mal, para veya başka herhangi bir menfaat sağlayan bir kişi, ‘rüşvet verme’ adı verilen ağır bir suç işlemiş olur ve on yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.”
Özersay, rüşvet olup olmadığına ve suç işlendiği takdirde verilecek cezalara mahkemenin karar vereceğini belirtirken, yaşananların ve son üç yılda ortaya saçılanların ülkedeki çürümüşlüğü ve yozlaşmayı gözler önüne serdiğini söyledi.
“BU PİS KOKU ARTIK GİZLENEMİYOR”
Özersay, son dönemde art arda gündeme gelen yolsuzluk ve rüşvet vakalarının, ülkenin kurumsal yapısındaki aşınmayı açıkça ortaya koyduğunu savundu.
Açıklamasının devamında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yaşananlar ve son üç yılda halının altından çıkanlar, bu ülkedeki çürümüşlüğün ve pis kokunun artık gizlenemez boyutlara ulaştığını gösteriyor. Bu toplumun tek kurtuluşu temiz ve dürüst siyasettir.”
Özersay, kamu kaynaklarının yönetimi ve ihale süreçlerinde şeffaflığın hayati olduğunu vurgulayarak, rüşvet iddialarında yalnız “alanlar” değil “verenlerin” de ortaya çıkarılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Toplumun güveninin yeniden tesis edilmesi için hukuk devletinin tüm kurumlarıyla işlemesi gerektiğini belirten Özersay, “Bu ülkeyi kurtaracak olan şey temiz siyaset, hesap verebilirlik ve adalettir.” ifadelerini kullandı.













