Baybars: “Sabıka kaydı silme yasası, toplum güvenliğini riske atıyor”
Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars: “Toplumsal güvenliği ve bireysel hak-özgürlük dengesini doğrudan etkileyen bu öneri, yalnız hapis cezası süresine bakılarak genişletilmemeli; suç tasnifine göre kurgulanmalı.”
Baybars: “Sabıka kaydı silme yasası, toplum güvenliğini riske atıyor”
Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars: “Toplumsal güvenliği ve bireysel hak-özgürlük dengesini doğrudan etkileyen bu öneri, yalnız hapis cezası süresine bakılarak genişletilmemeli; suç tasnifine göre kurgulanmalı.”
Bugün Kıbrıs
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Ziya Öztürkler başkanlığında saat 14.10’da açıldı ve ilk sıraya “Sabıka Kaydının Silinmesi Yasa Önerisi” alındı. Hukuk, Siyasi İşler ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, UBP İskele milletvekili Yasemi Öztürk öneriyi Genel Kurul’a sundu. Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars, kürsüden yaptığı konuşmada öneriyi birçok başlık altında eleştirdi ve uyarılarını paylaştı.
YASANIN KAPSAMI GENİŞLETİLİRKEN “ETKİ ANALİZİ” UYARISI
Baybars, mevcut mevzuatta bir sabıka kaydının silinmesi yasası bulunduğunu, ancak yeni önerinin kapsamı genişlettiğini anımsattı. Bu genişlemenin toplumsal güvenlik ile bireysel özgürlükler arasındaki dengeyi yakından ilgilendirdiğini belirten Baybars, “Bugün sevindirici görünen bir sonuç, on yıl sonra toplum güvenliği açısından nasıl yansır, bunu bugünden düşünmek zorundayız.” dedi. Milletvekillerinin ilgisinin düşük kalmasını da eleştiren Baybars, düzenlemenin ileride yaratacağı etkilerin şimdiden tartışılması gerektiğini vurguladı.
“HAPİS SÜRESİ ÖLÇÜTÜ DOĞRU DEĞİL, SUÇ TASNİFİ ESAS ALINMALI”
Baybars, önerinin hafif suç tanımını yukarı çekerek silme imkânını genişlettiğine dikkat çekti ve hapis cezasının miktarı üzerinden kurulan sistemin adaletsiz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. “Bir trafik kazasında kasıt olmadan ‘iki yıl bir gün’ alan kişinin kaydı silinmezken; tabanca tasarrufu, şiddet tehdidi ya da vahim zarar nedeniyle iki yıl ceza alan birinin kaydı silinebilecek. Bu adil değildir. Ölçüt, cezanın süresi değil suçun niteliği olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
REHABİLİTASYON EKSİKLİĞİNE DİKKAT: “SADECE CEZA SÜRESİNE BAKILAMAZ”
Cezaevindeki rehabilitasyon süreçlerinin yetersizliğine işaret eden Baybars, “Islah programları uygulanmazken yalnızca hapis cezası mantığıyla ‘silme’ kararı vermek doğru olmaz. Tekerrür oranları da ortada.” dedi. Devletin birinci görevinin toplumu güvenlik içinde tutmak olduğunu belirten Baybars, Ağır Ceza Mahkemesi kapanış oturumlarında görülen vahim zarar, ağır yaralama, kanunsuz uyuşturucu, ev/dükkân açma, patlayıcı madde, özel hayatın gizliliği, sirkat/soygun ve ikamet izinsiz giriş gibi suçların bir kısmında iki yıldan az cezalarla silme imkânı doğduğunu, bunun tekerrürü önleme bakımından risk taşıdığını söyledi.
YABANCILAR VE VATANDAŞLIĞA GİDEN YOL BAŞLIĞIYLA UYARI
Baybars, yabancılar için de —hapis cezası almamış olmak şartı bulunsa da— kayıt silmenin ikamet ve vatandaşlığa giden süreçlerde kapı aralayabileceğini belirtti. “Bu ülkeye giriş-çıkış ve asayiş konusunda zaten ciddi zafiyetler yaşanırken kapsamı bu derece genişletmek, muhaceret politikası eksikliğiyle birleşince daha büyük sorunlara yol açabilir.” değerlendirmesini yaptı.
KAMU GÖREVİNE ALIMDA “DETAYLI SABIKA KAYDI” BELİRSİZLİĞİ
Önerinin 8. madde 3. fıkrası üzerinden konuşan Baybars, “Yasayla kurulan kurum-kuruluş ve fonlara atamalarda ‘detaylı sabıka kaydı talep edilir’ deniyor; ancak detaylı sabıka diye tanımlı bir belge yok. Polis sistemlerinde silinmiş kayıt nasıl görülecek, belirsiz.” dedi. Ayrıca “yasayla kurulan kurum/kuruluş” ifadesinin bakanlıklar ve kamu görevleri için ne anlama geldiğinin de savcılık uyarılarına rağmen muğlak kaldığını söyledi. Baybars, “Sadece ‘talep eder’ denilmesi yeterli değil; talep edilen kayda göre atama hakkında karar verilir şeklinde bağlayıcı bir ifade olmalı.” önerisini sundu.
“KAPSAM GENİŞ; İSTİSNALAR VAR AMA YİNE DE DİKKATLİ OLUNMALI”
Baybars, dünyanın birçok ülkesinde ömür boyu cezalandırmama ilkesi doğrultusunda açılımlar yapıldığını, öneride dolandırıcılık, sahtekârlık ve kara para aklama gibi bazı suçların istisna tutulduğunu anımsattı. Buna karşın, “Kapsam çok geniş. Bir kişinin kamu görevine seçimi ya da öğretmenlik, polislik gibi alanlarda istihdamı söz konusu olduğunda; geçmişteki belirli suç tipleri mutlaka bilinir olmalı.” uyarısında bulundu.
OYLAMA TERCİHİ: “OLUMLU OY VEREMEYECEĞİM”
Baybars, Komite’nin mağduriyetleri gidermeye dönük titiz çalışmasını teslim ettiğini ifade etti; ancak mevcut haliyle önerinin toplumsal güvenlik, tekerrürün önlenmesi ve kamuya girişte şeffaflık bakımından yetersiz kaldığını söyleyerek, “Bu gerekçelerle olumlu oy veremeyeceğim.” dedi.
Baybars, milletvekillerine, “Bugün geçireceğimiz düzenleme, yarın toplum güvenliği ve özgürlükler dengesinde nasıl sonuçlar doğurur; bunu kayda geçirelim ve gerekli düzeltmeleri şimdiden yapalım.” çağrısında bulundu. Konuşmasında, suç tasnifine dayalı bir mimari, rehabilitasyon politikalarının güçlendirilmesi ve kamu personel rejiminde net, uygulanabilir güvenlik filtresi mekanizmaları kurulması gerektiğini vurguladı.













