AB Komisyonu’ndan Türkiye’ye Kıbrıs çağrısı
Avrupa Komisyonu’nun Türkiye raporu sert uyarılarla dolu. Brüksel, Ankara’ya Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini “normalleştirme” çağrısı yaparken, askeri tatbikatlar, SİHA uçuşları ve deniz ihlallerini eleştirdi. Raporda, Türkiye’nin iki devletli çözüm ısrarının BM kararlarına aykırı olduğu vurgulandı.
AB Komisyonu’ndan Türkiye’ye Kıbrıs çağrısı
Avrupa Komisyonu’nun Türkiye raporu sert uyarılarla dolu. Brüksel, Ankara’ya Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini “normalleştirme” çağrısı yaparken, askeri tatbikatlar, SİHA uçuşları ve deniz ihlallerini eleştirdi. Raporda, Türkiye’nin iki devletli çözüm ısrarının BM kararlarına aykırı olduğu vurgulandı.
Bugün Kıbrıs
Avrupa Komisyonu, salı günü yayımladığı yıllık Türkiye Raporu’nda, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini “normalleştirmesinin” beklendiğini ve Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlamasını engelleyebilecek veya gerilimi artırabilecek her türlü eylemden kaçınması gerektiğini belirtti.
Cyprus Mail’in haberine göre Komşuluk ve Genişleme Komiseri Marta Kos, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı sunumda şunları söyledi:
“Türkiye, iyi komşuluk ilişkilerine zarar veren tehdit ve eylemlerden kaçınmalı, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini normalleştirmeli ve tüm AB üye devletlerinin kara suları ve hava sahaları üzerindeki egemenliklerine saygı göstermelidir.”
Raporda, önceki yıllarda olduğu gibi, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımayı ve iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmesi eleştirildi.
Bu bağlamda Komisyon, Türkiye’nin işlediği bir dizi ihlali sıraladı.
Bunlar arasında Kıbrıs’ın deniz yetki alanlarında askeri tatbikatlar düzenlemek, Kıbrıslı balıkçı teknelerini taciz etmek, yasadışı balıkçılık faaliyetleri yürütmek ve insansız hava araçlarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti hava sahasını ihlal etmek yer aldı.
Ayrıca rapor, Türkiye’nin kuzeydeki askeri tesislerini geliştirme çabalarına da dikkat çekti. Bu kapsamda Lefkoniko’daki SİHA üssü ve Boğaz’daki deniz üssü özellikle vurgulandı.
Komisyonun tespitleri, Eylül 2024 – Eylül 2025 dönemine ilişkin analizlere dayanıyor.
KIBRIS SORUNU VE İKİ DEVLETLİ TUTUM
Raporda, Türkiye’nin iki devletli çözüm ısrarı da kayda geçirildi. Komisyon, Türkiye’ye BM parametreleri çerçevesindeki çözüm müzakerelerine yeniden bağlılığını teyit etme çağrısında bulundu ve mevcut tutumun BM Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu vurguladı.
Raporda şu ifadeye yer verildi:
“İki bölgeli, iki toplumlu federasyon arayışına yönelik herhangi bir süreç başarılı olamayacaktır.”
Komisyon, adadaki gerilimi tırmandırabilecek tek taraflı adımlar konusunda da uyarıda bulundu.
YALNIZCA KIBRIS CUMHURİYETİ TANINIYOR
AB Komisyonu, uluslararası düzeyde tek yasal statüye sahip varlığın Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu açıkça ifade etti. Kuzeyin uluslararası tanınmasını kolaylaştıracak her türlü girişimin, BM himayesinde yürütülecek müzakerelere zarar vereceği belirtildi.
“AB, BM çerçevesinde, ilgili tüm Güvenlik Konseyi kararları ve AB’nin kurucu ilkeleri doğrultusunda Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüne tam olarak bağlıdır.”
DEMOKRASİ VE HUKUK ELEŞTİRİLERİ
Raporda ayrıca, Türkiye’nin AB için stratejik bir ortak olduğu kabul edilmekle birlikte, demokratik standartlarda gerileme, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve temel haklara saygı konularındaki kötüleşmeden duyulan endişe dile getirildi.
ANKARA’DAN SERT TEPKİ
Raporun yayımlanmasının hemen ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak Komisyonu “taraflı ve nesnellikten uzak” olmakla suçladı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Komisyon, bir kez daha, Yunanistan ve Rum tarafının hukuken temelsiz ve maksimalist tezlerini tekrar etmiş, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının meşru endişelerini görmezden gelmiştir.”
Ankara, 2019’da AB Dışişleri Konseyi tarafından uygulanan kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılmasını talep ederek, AB ile iş birliğini geliştirmek istediğini ve Brüksel’den “karşılıklı stratejik irade ve yapıcı tutum” beklediğini belirtti.
2019’DAKİ YAPTIRIMLAR
AB Konseyi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini ihlal eden izinsiz sondaj faaliyetleri nedeniyle Kasım 2019’da Türkiye’ye yaptırımlar uygulamıştı.
Bu önlemler, Kıbrıs’ın karasuları ve münhasır ekonomik bölgesinde (MEB) yetkisiz şekilde hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunan kişi ve kuruluşların fonlarının dondurulmasını içeriyordu.













