AİHM, Türkiye’nin itirazını reddetti I Demiştaş’tan ilk mesaj: “Karar önemli ama ‘kardeşlik hukuku’ her şeyden kıymetli…”
"Meseleleri yenmek, yenilmek, kin, intikam kavramları üzerinden değil, ortak gelecek ve ortak akıl kavramları üzerinden ele almak gerekir. Atılacak her adımın barışa, huzura ve refaha hizmet etmesi dileğiyle, özgür günlerde görüşebilmek umuduyla, selam ve sevgilerimi gönderiyorum."
AİHM, Türkiye’nin itirazını reddetti I Demiştaş’tan ilk mesaj: “Karar önemli ama ‘kardeşlik hukuku’ her şeyden kıymetli…”
"Meseleleri yenmek, yenilmek, kin, intikam kavramları üzerinden değil, ortak gelecek ve ortak akıl kavramları üzerinden ele almak gerekir. Atılacak her adımın barışa, huzura ve refaha hizmet etmesi dileğiyle, özgür günlerde görüşebilmek umuduyla, selam ve sevgilerimi gönderiyorum."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’nin Selahattin Demirtaş kararı hakkında AİHM Büyük Daire’de yeniden ele alınması talebiyle geçen ay yaptığı itirazını reddetti.
Türkiye tarafından AİHM 2. Dairesi tarafından Demirtaş ile ilgili verilen kararın AİHM Büyük Dairesinde yeniden ele alınması talebinde bulunuldu.
AİHM Paneli, yapılan bu itirazı reddetti. AİHM’in Demirtaş hakkındaki hak ihlali kararı kesinleşmiş oldu.
DEM Parti’nin sosyal medya hesabından konuya ilişkin olarak açıklama yapıldı. Açıklamada, “Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı da dikkate alınarak ve en son AİHM’in 8 Temmuz 2025 tarihli kesinleşen kararı gözetilerek arkadaşlarımız vakit geçirilmeden serbest bırakılmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Demirtaş, kamuoyunda “Kobani davası” olarak bilinen davada çeşitli suçlardan toplam 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Karar üzerine sosyal medya hesabı büzerinden paylaşım yapan Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
“Merhabalar,
AİHM kararı elbette önemlidir ve hukuken bağlayıcıdır. Ancak sadece bizim açımızdan değil, 86 milyon yurttaşımız açısından kendi aramızdaki “kardeşlik hukuku” her şeyden kıymetlidir. Kardeşlik hukuku da eşitçe, özgürce, adaletle ve barış içerisinde bir arada yaşamamızı perçinleyecek sosyal, ekonomik, hukuki çalışmaları yapıp adımlar atmamızla güçlenir.
Meseleleri yenmek, yenilmek, kin, intikam kavramları üzerinden değil, ortak gelecek ve ortak akıl kavramları üzerinden ele almak gerekir.
Atılacak her adımın barışa, huzura ve refaha hizmet etmesi dileğiyle, özgür günlerde görüşebilmek umuduyla, selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”















