“Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı

YouTube kanalındaki konuşması gerekçe gösterilerek, "cumhurbaşkanı'na tehdit" iddiasıyla gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı, savcılıkta ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Altaylı hakkında tutuklama kararı verildi.

Sevk yazısında “tehdit suçunun fiili saldırı kavramına dahil olduğu, bu haliyle şüphelinin eyleminin TCK 310/2 maddesi delaleti ile TCK 106/1 maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu” belirtildi. Söz konusu yayına işaret edilen sevk yazısında, “suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı” gerekçesiyle Altaylı’nın yasadaki üst cezadan tutuklanması talep edildi.

Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalındaki konuşması gerekçe gösterilerek, ”cumhurbaşkanı’na tehdit” iddiasıyla dün gözaltına alındı. Altaylı’nın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın “Altaylıııı! Suyun ısınmaya başladı” paylaşımının ardından gözaltına alınması dikkati çekti.

Başsavcılık, Altaylı hakkında başlattığı soruşturmada, Cumhurbaşkanı’na suikast ve fiili saldırı maddesine işaret etti. Altaylı emniyet sorgusunda, söz konusu yayın ve cümlelerin kendisine ait olduğunu ancak Cumhurbaşkanı’nı tehdit ve hakaret maksadı olmadığını ifade etti.

“HERHANGİ BİR İMA DAHİ YOKTUR”
Bugün adliyeye sevk edilen gazeteci Altaylı, savcılıkta verdiği ifadesinde de sözlerinin çarpıtılarak servis edildiğini söyledi. Konuşmasında tarihsel bilgi verdiğini, aynı bilgileri geçmiş dönemlerde Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu gibi isimlerin de gündeme getirdiğine işaret eden Altaylı, “Burada kesinlikle Cumhurbaşkanına tehdit veya tehdit algısı çıkarılacak beyanım yoktur. Herhangi bir ima dahi yoktur” dedi.

TUTUKLAMAYA SEVK YAZISI
T24’ün haberine göre Fatih Altaylı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığın sevk yazısı şöyle:

“Şüpheli şahsın “@fatihaltayli” isimli-rumuzlu youtube hesabının sahibi ve kullanıcısı olduğu, 20/06/2025 tarihli “Fatih Altaylı Yorumluyor: Bunlar denenmişti” başlıklı videosunun 26:53 dakika ile 29:42 dakikaları arasında “uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden, Osmanlı Padişahı komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen, şimdi o yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür…” şeklinde beyanlarda bulunduğu, şüphelinin sözde eyleminin TCK’nın 310/2 maddesi delaleti ile TCK 106/1 maddesinde düzenlenen Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tehdit suçunu oluşturduğu, ilgili yasal düzenlemenin gerekçe kısmı incelendiğinde, mevcut düzenleme ile Cumhurbaşkanına karşı suikastte bulunulmasının, kasten öldürme suçuna nazaran özel bir suç olarak tanımlandığı ve açıkça belirtildiği, bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı veya devlet başkanlığı gibi devletin en yüksek makamını temsil eden zatın “öldürülmesi” gibi bir sözcüğe kanunda yer vermemek için bu hususta öteden beri kullanılmasına alışılmış olan, suikast sözcüğünün tercih edildiği, aynı gerekçe metnin devamında yer alan TCK’nın 310/2 maddesinin gerekçesinin ise; Cumhurbaşkanın şahsına karşı diğer bütün fiili saldırılar, yani hakaret dışında kalan tüm hareketler fiili saldırı olarak anlaşılmalıdır ve bu kapsamda cezalandırılmaktadır şeklinde yasa gerekçe düzenlemesinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.

Bilindiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 310/2 nci maddesinde “Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça ilişkin ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. “Fiili saldırıda bulunmak” terimi, “hürriyetini ihlale kalkışmak” teriminden farklıdır. Bu nedenle “hürriyetini ihlale kalkışmak” suçu, “kalkışma suçu” olarak nitelendirilen, teşebbüsü tamamlanan suç olarak cezalandırılan, müeyyidesi muayyen bir suçken, ikinci fikra hükmünde öngörülen suç, birinci fıkradan öngörülen suçtan da farklı olarak, bu nitelikte bir suç değildir. Kısacası, söz konusu hüküm, doktrinde, tamamlayıcı bir hüküm olmadığı, kanuni bir şiddet sebebi olduğu söylenmekle birlikte, hükmü gönderme tekniği ile oluşturulmuş bağımsız bir suçtur. Gerçekten, Kanun, Cumhurbaşkanına diğer fiili saldırılar derken, suçu, bir yandan suikasttan, yani kasten öldürme suçundan ayırmakta, öte yandan “ilgili suç” ifadesini kullanarak, belirsiz bir usulle, diğer suçlara göndermede bulunmaktadır. Gönderme, TCK 299. maddede özel olarak Cumhurbaşkanına hakaret düzenlediğinden, doğal olarak, hakaret ve sövme suçları dışında kalan, Cumhurbaşkanının şahsına saldırı oluşturan, kişilere karşı kasıtlı diğer suçlardır. Doktrinde, kasıtlı yaralama dâhil, şahsi hürriyetten, haberleşme hürriyetine, kişi hürriyetinden yoksun bırakmadan, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan konut dokunulmazlığına kadar suçların, hatta tehdit suçunun fiili saldırı kavramına dâhil olduğu ifade edilmektedir. Böyle olunca, gönderme kapsamında olan her suç, takip usulü hariç, kendi kimliğini korur ve kendi kuralına tabi olur. Suçun teşebbüs aşamasında kalmasına veya tamamlanmış olmasına göre, Kanunda o suç için öngörülen ceza, TCK 61. Madde hükmü esas olmak üzere belirlendikten sonra, elde edilen ceza, yarı oranında artırılır.

(Hafızoğulları,Zeki/Küçüktaşdemir, Özgür: Prof. Dr. Nevzat Toroslu’ya Armağan, Cilt I,Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2015, s.572vd.)

Somut olayda; şüpheli şahsın kendisine ait ve kullanımında olan “@fatihaltayli” isimli/rumuzlu youtube hesabı üzerinden, platformda 20/06/2025 tarihinde yapmış olduğu “Fatih Altaylı Yorumluyor: Bunlar denenmişti” başlıklı videosunun 26:53 dakika ile 29:42 dakikaları arasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek; “uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden, Osmanlı Padişahı komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen, şimdi o yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür…” şeklinde beyanlarda bulunduğu, şüphelinin dile getirdiği sözlerin yukarıda gerek kanun metni ve kanun gerekçeleri, gerekse doktrinsel açıklamalar ile açıklandığı üzere Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı tehdit suçunu oluşturduğu ve tehdit suçunun da fiili saldırı kavramına dahil olduğu, bu haliyle şüphelinin eyleminin TCK 310/2 maddesi delaleti ile TCK 106/1 maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu,

Şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu anlaşılmakla;

Şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nın 100. vd. maddeleri uyarınca tutuklanmasına, karar verilmesi kamu adına talep olunur.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }