DAÜ-SEN’den milletvekillerine açık çağrı: DAÜ’yü yaşatmak için herkes sorumluluk almalı
DAÜ-SEN, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin mali krizden çıkışı için hükümete, yönetime ve milletvekillerine sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulunarak, protokole bağlı kalınmasının önemini vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), Kıbrıs’ın kuzeyindeki Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde Eğitim Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü süreçte bir açık mektup yayımladı. DAÜ bütçesi oylamasının 28 Kasım Perşembe gününe ertelenmesiyle birlikte sendika, üniversitenin mali sorunları ve çözüm önerilerini milletvekillerine sundu. Mektupta, DAÜ’nün içinde bulunduğu krizin temel nedenleri ve çözüm yolları detaylı şekilde ele alınırken, hükümete ve üniversite yönetimine net bir çağrı yapıldı.
“DAÜ TARİHİNİN EN BÜYÜK MALİ KRİZİNİ YAŞIYOR”
Mektupta, DAÜ’nün mali kriziyle ilgili ilk sorunların 2019 yılına dayandığı belirtildi. Sendika, o tarihten itibaren artan bütçe açığının, üniversiteyi 2024 yılı itibarıyla tarihinin en büyük mali kriziyle yüz yüze bıraktığını vurguladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“DAÜ uzun yıllar sonra ilk kez 2019 yılında bütçe açığı yaşamıştır. Geçmiş birikimleriyle bu açığı kapatmaya çalışsa da yıllar içinde büyüyen bu mali kriz, 2024’te tarihinin en büyük boyutuna ulaşmıştır.”
Sendika, DAÜ yönetimindeki yapısal sorunlar ile yükseköğretim sisteminin başıboş ve nitelikten uzak bir yapıya dönüşmesinin bu durumun temel nedenleri olduğunu vurguladı.
DAÜ-SEN, sorunun çözümünün bu iki alanda reform yapılmasıyla mümkün olacağını belirterek, 4 Nisan 2024 tarihinde hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan protokolün bu reformların temeli olduğunu hatırlattı.
“PROTOKOLE BAĞLI KALINMALI VE GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI”
DAÜ-SEN, 4 Nisan 2024’te imzalanan protokol çerçevesinde çalışanların fedakarlık yaptığını, maaşlardan %20 kesinti uygulandığını ve yeni istihdam yapılmaması politikasına geçildiğini vurguladı. Bu önlemler sayesinde, 2027 yılı itibarıyla personel giderlerinin %50-55 oranında azaltılmasının hedeflendiği ifade edildi. Mektupta, bu süreçte hükümetin mali desteğinin de hayati olduğuna dikkat çekildi:
“Protokol gereği, çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir. Hedeflere ulaşılabilmesi için hem DAÜ yönetimi hem de hükümet protokole bağlı kalmalı ve eksiklikleri gidermelidir.”
Sendika, protokolün tüm taraflarının bu süreçte üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
“YÜKSEKÖĞRETİMDE STRATEJİ VE VİZYON EKSİKLİĞİ VAR”
DAÜ-SEN, Kıbrıs’ın kuzeyinde yükseköğretim alanında ciddi bir strateji ve politika eksikliği bulunduğunu belirtti. Eğitim sisteminin hangi modele dayanarak geliştirildiğinin belli olmadığını ifade eden sendika, bu konuda örnek olarak Türkiye, Avrupa ve ABD’deki yükseköğretim modellerine atıfta bulundu. Mektupta şu açıklamalara yer verildi:
“Türkiye’de devlet üniversitelerinin bütçeleri %22.5 oranında desteklenirken, Avrupa ve ABD’de bu oran %50’lere ulaşmaktadır. Ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde yükseköğretim alanında nasıl bir model benimsendiği belirsizdir. Eğitimde hangi ülkeyi örnek aldığımız dahi net değildir.”
DAÜ-SEN ayrıca, bütçede eğitime ayrılan payın yetersizliğine dikkat çekti. Türkiye’de eğitim bütçesinin genel bütçeye oranının %14.84 olduğunu belirten sendika, bu oran Kıbrıs’ın kuzeyinde %12.10’da kalmaktadır. Devlet üniversitelerine yeterli kaynak aktarılmadığını belirten sendika, “Eğer benzer bir oran benimsenmiş olsaydı, devlet üniversitelerine aktarılması gereken kaynak yaklaşık 4 milyar TL olmalıydı” ifadelerini kullandı.
“DAÜ GÜÇLÜ BİR DEVLET ÜNİVERSİTESİ OLARAK YAŞATILMALI”
DAÜ-SEN, devlet üniversitelerinin güçlü bir yükseköğretim sistemi için kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, DAÜ’nün lider bir devlet üniversitesi olarak yaşatılması gerektiğini ifade etti. Mektupta şu açıklamalara yer verildi:
“Yükseköğretimde nitelikli çalışabilmek için güçlü ve lider devlet üniversiteleri kaçınılmazdır. Hükümetin ve meclisin, Kıbrıs’ın kuzeyindeki yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğine karar vermesi gerekmektedir.”
Sendika, bu süreçte hükümetin yükseköğretim alanında net bir vizyon geliştirmesi gerektiğini belirtti ve “Herkes işini ciddiyetle yapmalı, meclis ve milletvekilleri bu sürecin teminatı olmalıdır” dedi.
“ZİHNİYET DEĞİŞİMİ ZORDUR AMA KAÇINILMAZDIR”
DAÜ-SEN, hükümete ve DAÜ yönetimine çağrıda bulunarak, geleneksel alışkanlıkların terk edilmesi ve iyi bir yönetim anlayışı benimsenmesi gerektiğini belirtti. Mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Ülkemizin alışılmış alışkanlıklarını gerek hükümette gerekse DAÜ yönetiminde sürdürerek farklı sonuçlar elde etmemiz mümkün değildir. Zihniyet değişimi zordur, ancak toplumumuzun aydınlık geleceği için bunu başarmak zorundayız. Aksini yapmak tüm toplum için karanlıktır.”
Sonuç olarak, DAÜ-SEN, milletvekillerine yaptığı çağrıda, DAÜ’nün güçlü ve nitelikli bir devlet üniversitesi olarak yaşatılması için hükümetin ve DAÜ yönetiminin üzerlerine düşeni eksiksiz yerine getirmesini talep etti. Mektup, “Meclis ve siz değerli milletvekilleri bu sürecin teminatı olmalısınız” ifadeleriyle son buldu.