CTP’den açıklama: TDP Genel Başkanı Zeki Çeler’in ortaya attığı iddia son derece çirkindir!
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, TDP Genel Başkanı Zeki Çeler’in iddialarını çirkin ve gerçek dışı olarak nitelendirdi. Akansoy, CTP’nin hukuk ve demokrasiye sahip çıkarak toplumsal sorumlulukla hareket etmeye devam edeceğini vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, Meclis Başkanlığı krizi ve sonrasında yaşanan tartışmalara ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptı. Akansoy, CTP’nin kriz boyunca hukuk ve demokrasiye sahip çıkmak için kararlı bir duruş sergilediğini, bu süreçte pek çok siyasi parti, örgüt ve kurumla işbirliği yaptığını belirtti.
Akansoy, Meclis’te yaşanan hukuka aykırılıkların CTP’nin kararlı tavrı sayesinde son bulduğunu vurguladı. “Haftalarca ısrar edilen hukuka aykırılık, CTP’li milletvekillerinin demokratik teamüllere uygun duruşu sayesinde giderilmiştir” diyen Akansoy, CTP’nin bu süreçte toplumsal sorumluluğu ön planda tutarak hareket ettiğini ifade etti.
Akansoy, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ile süreç boyunca samimi bir işbirliği içinde olduklarını ve görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Ancak TDP Genel Başkanı Zeki Çeler’in CTP hakkında ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı ve çirkin olduğunu dile getirdi. Akansoy, “Bu tür iftira ve spekülasyonlar, ülkenin yakıcı sorunlarını çözmek yerine siyasi kazanım elde etme çabasından başka bir şey değildir” dedi.
“İŞBİRLİĞİ VE DAYANIŞMA ÇAĞRISI”
CTP’nin, ülkenin gerçek sorunlarına çözüm üretmek için işbirliği ve dayanışmayı temel aldığını vurgulayan Akansoy, “İftira ve spekülasyonla hareket etmek üzücü ve sorumsuz bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı. CTP’nin, halkın sorunlarını çözmek adına sorumluluk bilinciyle hareket etmeye devam edeceğini belirtti.
Akansoy, açıklamasını “Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak halkımızın sorunlarının çözülebilmesi için her türlü sorumluluğu üstlenmeye ve çözüm üretmek adına kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz” diyerek sonlandırdı.
Genel Sekreter Asım Akansoy’un açıklaması, CTP’nin kriz süreçlerinde hukuk ve demokrasiyi önceleyen yaklaşımını bir kez daha ortaya koyarken, toplumsal dayanışma çağrısıyla siyasi sorumluluk anlayışını pekiştirdi.