Kadınlar cam tavanları kırıyor!

"Kalkınmaksa niyetimiz, önce kırsaldan, önce yerelden, önce kadından başlamamız lazım" diyen Deniz Solyalı, Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi’nin (4K Koop) yolculuğunu Bugün Kıbrıs’a anlattı.

Bugün Kıbrıs

Lefkeli kadınların bir araya gelerek kurduğu üretim kooperatifi Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi (4K Koop), kadınların neler başarabileceklerinin ve cam tavanları nasıl kırabileceklerinin canlı bir örneği. 4K Koop’un son başarısı da Lefkoşa Dereboyu’nda kapılarını açan yeni satış merkezi…

Lefkeli kadınlar artık ürettikleri taze meyve ve sebzeyi doğrudan Lefkoşalılara ulaştırıyor. Aracısız, doğrudan üreticiden tüketiciye anlayışıyla faaliyet gösteren 4K Koop, Lefkoşa satış ofisinde, sadece meyve ve sebze değil, bal, macun, reçel, likör, çörek ve ekmek gibi birçok ürünü de tüketicilere sunuyor. Bölge halkının yoğun ilgi gösterdiği satış merkezi, aynı zamanda kadınların bir araya gelip kahve içebilecekleri sıcak bir buluşma noktası olmuş durumda.

Lefke merkezli bu hareket, kadınların ekonomiye etkin bir şekilde katılmalarını teşvik ederken, gelecek nesillere de ilham veriyor. Bu başarının perde arkasında ne gibi hikayeler, zorluklar ve başarılar yattığını 4K Koop kurucularından Deniz Solyalı ile konuştuk…

– 4K nasıl başladı? Yola çıkarken neler yaşadınız?
4K bir hayal ile başladı. Dört kadının ortak hayalleri buluştu. Birlikte hareket etmemiz gerektiğinin farkındaydık. Birlikte hareket edersek daha güçlü olacağız. Sorunlarımızı çözebileceğiz. Ortak hayalimizdi. Benim uzmanlık alanım kırsal kalkınmadır. Yıllarca bu alanda çalıştım. Bu kooperatif de Tarım Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Politikalarının bir çıktısıdır. Çünkü bu politikaların toplumda somut bir sonucunun görülmesi gerekirdi. Aynı zamanda Tarım Bakanlığında da görevliyim, oradaki görevim de kırsal kalkınmaya hizmet etmektir. Bunun en güzeli teknik destek sağlayarak, üreticilerde mademki istek var, elimizi taşın altına koyduk ve dedik ki “Tamam, bu istekli kadınlara destek olalım ve bu kooperatifi kuralım.” O gün birlikte yola çıktığımız yoldaşımız kurucu üyemizi maalesef bu yolun başında kaybettik. Nesrin Şen, bizim bölgenin Toprak Anası, “Yapabiliriz, neden yapamayalım!” demişti. “Birlikte olmazsak yok olacağız. Eskiden vardı, şimdi neden olmasın. Biz yapabiliriz, hep kadın olursak başarabiliriz. Ama bize kim destek olacak?” derdi. Ben de onlara destek olacağımı söyledim. Pandemi döneminde nasıl olabileceği üstünde epeyi çalıştık. Uygulamada hangi karşılaşabileceğimiz zorluklar için yol haritamızı çizdik. Dört kadınla tohumları attık, arkasından yirmi kurucu kadın üye ile kooperatifi kurduk, 2021 yılının temmuz ayında kooperatif artık hayat bulmuştu.

Kooperatifler çok küçük sermayelerle kurulan yapılardır. Milyon dolarlık yatırım yapabilecek oluşumlar değildir. Gönüllülük esasına göre, kâr amacı gütmeyen yapılardır ve sürdürülebilirliğini sağlamak da oldukça meşakkatlidir. Dolayısıyla kooperatifi daha ileriye taşıyabilmek için, mali sürdürebilirliğini de sağlamamız gerekirdi. Aynı zamanda tüzüğümüz gereği elde edilen net karın yüzde 7,5’u da tamamen sosyal içerikli olarak eğitime ve sosyal yardıma harcanıyor. Ürün fazlalıklarımızı sosyal yardım kapsamında, ihtiyaçlı bireylere ve bu bağlamda çalışan kurum ve kuruluşlara hibe olarak gönderiyoruz. Bu da bizim sosyal sorumluluğumuzdur. Üreticilerimizin duyarlılığıdır.

– Projeleriniz, hedefleriniz ve başarılarınızdan bahseder misiniz?
O gün yola çıkarken de söylediğimiz şuydu; ürünlerimizin hem ülke içerisine tedarikini sağlayacağız, üretici ile tüketiciyi buluşturacağız ve ürünlerin ihracata yönelik gelişmesini sağlayacağız. O günden bugüne gelirken de önce merkezimizin olduğu bir bina kiraladık. Tarım Bakanlığının Kırsal Kalkınma Projesinden aldığımız katkı ile âtıl durumdaki binayı tamir ettik, paketleme makineleri ve soğuk hava deposu kurdurduk. Birinci yılımız dolarken önümüze 4K’nın markalaşma hedefini koyduk ve bir yıl içinde de bunu tamamladık. Hemen ardından Cengizköy’de bütün bölgeye hizmet veren toplumsal kalkınma merkezi için harekete geçtik. Yerel yönetimlerin, TİKA’nın ve gönüllü kuruluşların katkılarıyla oranın da altyapı çalışmalarını tamamladık. Şu anda çocuklu ailelerin de gönül rahatlığıyla vakit geçirebileceği, yerel ürünleri tadabileceği, güneşin en güzel battığı noktada, deniz kenarında bir yerimiz var. Onun resmi açılışı için de hazırlıklarımız devam ediyor. Orada ayrıca kadınların el sanatları üretim atölyesi de var.

Şu anda bizi en çok heyecanlandıran bir çalışmamız ise “4K Lefke’den Lefkoşa’ya” projesi. Tamamen kadınların ürettiği yaş meyve ve sebzeleri sabah toplayıp paketliyoruz. Bunun yanında sabah yanan fırınlarda pişen akşamdan yoğrulan ekmek ve çörekler de Lefkoşa’ya gönderilir. Haftanın dört günü Lefkoşa’da satışımız başladı. Ürünlerimiz burada da yoğun ilgi görüyor. Özellikle ürünlerin taze ve kaliteli olması ilgiyi artıyor. Burada da yine üretici ile tüketiciyi buluşturuyoruz. Kooperatif buna bir köprü görevi görüyor. Buradan yapılan alışverişler, kooperatife üye üreticilerin ve kooperatifin güçlenmesine katkı sağlıyor. Bu da bizim hedeflerimize ulaşabilmemiz için, ürünlerimizi başka yerlere de ulaştırabilmemiz için önemli bir adım oldu.

Ürün fazlalığının da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle yerel ürünlerimizin başında gelen çilek… ürün fazlası olduğu dönemlerde sadece yaş meyve olarak kurutulmuş meyve olarak da pazarlanması hedefimizdir. Bununla ilgili de bir projemiz geçtiğimiz günlerde onaylandı. Bu çilek sezonunda pilot bir uygulama olarak başlayacağız. Buraya sadece yaş meyve değil kurutulmuş meyve de getirmeyi planlıyoruz. Çocuklar cips değil kurutulmuş meyve yesin. Hem de hiçbir ürün çöpe gitmesin.

– 4K’dan sonra Lefkeli kadınların hayatlarında ne gibi değişiklikler oldu?
İsterlerse yapabileceklerini somut olarak gördüler. Lefkelilere de bunu ispat ettiler. Lefke ilçesine bağlı 13 köyde yaşayan nüfusa, Lefkeli bir grup kadının istedikleri takdirde neler başarabileceğini gösterdiler. Hem kendilerine olan güvenleri arttı hem de diğer kadınlara örnek oldular ve diğerlerini de arkalarından sürüklemeye başladılar. Dört oldu yirmi, yirmi oldu kırk… bu aslında birilerinin size güvenmeye başladığını gösteriyor. Çünkü ortaklık zordur. İki insan bir araya gelip de anlaşamazken, siz yirmi kadınla yola çıkacaksınız, bu yirmi zaman içerisinde kırk olacak ve ortak adımlarla ilerleyebileceksiniz… bu oldukça zor ve meşakkatlidir ve birçok insan bunu yapamayacağınızı düşünür. Ama aslında bizim kadınlar bunun başarılabileceğini gösterdi, birlik olunabileceğini gösterdi. Bütün toplumda bunu gördü. En büyük kazanım bu oldu. Kadınların, sağlam karakterli, tuttuğunu koparan, bir araya gelince yapamayacakları şey olmadığına inanıyoruz. Sadece o cam tavanı kırmak lazım. O cam tavanı bir defa kırıp da özgürleştikleri anda tavanın üstündeki dünyanın içine açıldıklarında gerçek potansiyellerini, güçlerini daha iyi görebilirler. Hem kendilerine hem ailelerine hem etraflarındaki insanlara çok daha faydalı olabilirler. Gelecek nesillere de örnek olurlar. Bu işleri ileriye taşıyacak olan gelecek nesillerdir.

– 4K’nın diğer bölgelerdeki kadınlara ne gibi etkileri oldu?
4K’dan sonra üç kooperatif daha kuruldu. Bir tanesi eş zamanlı kurulan bir kooperatif, devamında da Mağusa ve Girne’de birer kooperatif daha kuruldu. Onlar da bu süreçte bizlerle her daim istişare içerisindeydiler. Mağusa’ya gittik, deneyimlerimizi paylaştık. Müracaatları birlikte tamamladık. Hala daha da ihtiyaç halinde teknik destek bağlamında yanlarındayız. Güzel işbirliklerimiz var. Girne’deki kooperatifle de aynı şekilde ilişkilerimiz var. Ortaklıklarımızı geliştiriyoruz. Artık tek değiliz dört kooperatif olduk. Bir sonraki hedefimiz de sanırım artık bu dört kooperatifin işbirliği içerisinde daha da güçlenerek bir değişime doğru ilerlemek olacak.
Bu bir umut olsun istedik ışık versin istedik. Diğer bölgelere de sıçrasın, yayılsın istedik. Çünkü her bölgenin ihtiyaç ve sorunları farklıdır. Her bölgenin insan yapısı, üretimleri, avantajlı ve dezavantajlı yönleri farklıdır. Mağusa’nın, İskele’nin, Karpaz’ın, Meserya’nın Girne’den farklıdır. Dolasıyla her bölgenin potansiyeline, ihtiyacına, sorunlarına göre, birlikte hareket edebilecek insanları ile bir değişim yaratılabilir. Biz yerelden kalkınmaya inanıyoruz. Yerelde kalkınmayı başlatacağız ki tabandan tavana doğru bir değişimle kalkınmayı gerçekleştirelim. Kalkınmaksa niyetimiz, önce kırsaldan, önce yerelden, önce kadından başlamamız lazım.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi