Derya: Bir kadın bir ay greve giderse aile bütçesine zararı 32 bin TL olur

CTP milletvekili ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, Meclis'te görüşülen 2023 Mali Yılı Bütçesi'nin toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme yöntemi ile yapılmadığına dikkat çekerek, "Kadınlar verdikleri verginin karşılığını hizmet olarak istiyor" dedi.

HABER MERKEZİ

CTP milletvekili ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya Meclis’te yaptığı konuşmada, bütçenin toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme yönetimi ile hazırlanmadığına dikkat çekerek kadınların verdikleri vergilerin karşılığını hizmet olarak almaları gerektiğinin altını çizdi.

Derya, bir kadının bir ay boyunca, toplumsal cinsiyet rejiminden dolayı kadın görevi olarak görülen işleri yapmadığı takdirde aile ekonomisinin 32 bin TL zarar edeceğini vurguladı, bunun “görünmeyen emek” olduğunu kaydetti.

CTP milletvekili ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya’nın konuşmasının ilgili kısmı şöyle:

“Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin maalesef bu yıl oluşturulan bütçede de olmadığı görüyoruz. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme 1980’li yıllardan itibaren eşitlik sağlayıcı politikalara kaynak ayrılabilmesi için birçok devletin uyguladığı bir bütçeleme yöntemidir.

Kadınlar olarak vergi veriyoruz ve ülkenin yarısıyız. Verdiğimiz vergilerin bize hizmet olarak dönmesini istiyoruz. Bugün sırf toplumsal cinsiyet rejiminden dolayı kadın görevi olarak görülen birçok iş var. Bunlar aslında devletin görevidir ve devlet bunlara kaynak ayırmadığı için kadınlar bu işleri yüklenmek zorunda kalıyorlar. Devlet yaşlı bakım evlerine doğru düzgün kaynak ayırmıyor, evde yaşlı biri olduğu zaman o ailenin gelini, kızı, annesi, kız kardeşi, kim varsa yaşlı bakımından o kadın sorumlu oluyor.

Kadınlar dünyaya çocuk getiriyor, bedava kreş olmadığı için asgari ücrete çalışan bir kadın çocuğunu özel bir kreşe vermek için maaşının yarısını vermek zorunda kalıyor ya da işini bırakmak zorundadır. O yüzden bedava kreş olması ve buna bütçe ayrılması bir toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme meselesidir.

Sığınma evine bütçe ayrılması şiddete maruz kalan kadınların kaçıp can havli ile sığınabileceği bir yere para ayrılmasıdır. Bugün biz sağlık hizmetlerinin verilmesi için vergi veriyoruz hastanede kürtaj yapılmıyor. Oradaki doktorlar bunu tercih etmediği için. Özellikle yoksul kadınlar doğum kontrol yöntemlerine erişimi düşük olan kadınlar. Doğum kontrol araçları pahalı, hiçbir şekilde devlet bedava bir koruyucu önlem almadığı için istenmeyen gebelik durumunda kalıyorlar. Özel hastanelere gidecek parası varsa kürtaj olabiliyorlar ama vergisi ile çalışan devlet hastanesinde kürtaj olamıyor.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme derken bunlardan bahsediyorum. Bunlar devletin kadınlara bir lütuf olarak değil hak olarak vermekle yükümlü olduğu şeylerdir. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe yapabilmek için bakanlıkta ekibi ile beraber toplumsal odak noktasını kurmalısınız. Bu çalışmalar yapılmadığı için önümüze çıkan bütçe yine tamamen erkek gözüyle yazılmış.

Bugün eğer bir kadın ‘ben bir ay boyunca greve gidiyorum ve ev işleri yapmıyorum. Temizlik için dışardan hizmet alacağız. Hasta ya da yaşlı bakmıyorum. Bunun için asgari ücrete çalışan sigortası ile birlikte bir kişi istihdam edeceğiz. Yemek yapmıyorum yemekler dışardan çağrılacak’ dese bunun aile bütçesine maliyeti bir ayda 32 bin TL masraf demektir. Kadın bir de çalışıyorsa aile bütçesine getirisi artıyor. İşte biz buna “görünmeyen emek” diyoruz. Anayasa’da angarya çalışmak yasak olduğu halde biz bunu angarya iş olarak tanımlayabiliriz ama bu insanlara bir hizmet götürecek bir maliye ve bütçe anlayışı yok.
Bütün bunların yanında daha önce mücadele ederek kazandığımız adli yardım kalemi de bütçeden çıkartılmış.”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi