Komutanlar Adalı cinayeti ile ilgili konuştu

Dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Hasan Peker Günal ve Sivil Savunma Başkanı Galip Mendi verdikleri röportajda, aydınlanamayan Kutlu Adalı cinayetini yorumladılar.

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk, Ledra Palas’ta aydınlanamayan Kutlu Adalı davası ile ilgili AİHM’ne ifade veren, dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Hasan Peker Günal ve Sivil Savunma Başkanı Galip Mendi ile gerçekleştirdiği röportajı yazdı. Röportajda Hasan Peker Günal cinayetin o tarihlerde KKTC halkının azınlık bir kısmında var olan Türkiye/TSK karşıtlığının genişlemesine ve yaygınlaşmasına neden olduğunu, Rum tarafının ‘Türkiye/TSK ile KKTC’nin arasını açma çabalarına bir yenisini daha ekleme olanağını verdiğini söyledi. Günal, o dönemde Polis Genel Müdürlüğü’nde yaptığı toplantıda, “bu cinayet Rumlar tarafından coşkuyla kullanılıyor, bunu da dikkate alarak, cinayetin Rum istihbarat örgütlerince işlenme olasılığı üzerinde de durmalısınız. Bu konuda BM’den ve İngiltere’den de destek ve yardım almaya çabalayalım” dediğini hatırlattı.

Gündal, “Ben hala bu cinayetin Rum/ Yunan istihbarat örgütlerince belki de Türk mafyası kullanılarak işlendiği kanısındayım.” dedi.

GÜNAL: PGM’Yİ YENİDEN YAPILANDIRDIK
Hasan Peker Günal röportaj esnasında en yetenekli, deneyimli ve eğitimli polislerden bir ekip kurarak yeni bir yönetmelik hazırladıklarını ve PGM’yi yeniden yapılandırdıklarını anlattı. Emekli general, başta Genel Müdür olmak üzere üst düzey birçok polisi görevden alarak yerlerine Türkiye Polis Enstitüsü mezunlarını görevlendirdiklerini de ekledi.

MENDİ: ADALI’YI ÖLDÜRENLER RUM MAFYASI
Kıbrıs’ın kuzeyinde değişik rütbelerde toplam 5 yıl görev yapan emekli Orgeneral Galip Mendi ise verdiği röportajda, “Büyük ihtimalle, Adalı’yı öldürenler Rum mafyası ya da onlarla iş birliği yapan mafya grupları olduğu kanaatindeyim.” dedi.

17 yargıçlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ifade verdiğini söyleyen Mendi, “Her bir yargıç ayrı ayrı sorular yöneltti. Neticede bu sorulardan sadece yarısına yakını hatta yarısından az diyebilirim, Kutlu Bey’in öldürülmesiyle ilgiliydi. Diğerleri daha çok şaşırtmalı Türkiye aleyhine olabilecek sorulardı. Soruların hepsine net ve kendimden emin olarak cevap verdim.” ifadelerini kulandı.

Röportajın tamamını okumak için tıklayabilirsiniz.