HABER MERKEZİ

TATAR ZİHNİYETİNİ BİR KEZ DAHA İSPATLADI
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, Bugün Kıbrıs’a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamayı okuduk. İşin özeti şudur ki yapıların, yatırımların can ve mal güvenliğinden tek sorumlu Mühendisler Odası’dır. Onların olmadığı toplantıda bu değerlendirme yapılamaz. Ağlanacak halimize gülüyoruz. Ülkeyi yönetiyorum deyip yönetemeyenlerin durumudur bu. Ülkenin her yönden nasıl çöktüğünün resmidir. İnşaat mühendisinin olmadığı bir ortamda bu denetim yapılamaz. Bu toplantıdan haberimiz yoktur. Her zaman kendilerine destek olmaya hazır olduğumuzu belirtmiştik. Şovenizm yüklü bir tavırla karşı karşıyayız. Depremin yapılara olan etkisini değerlendirecek tek kişi inşaat mühendisidir. Yine yanlışlarda gitmekteyiz. Bir kez daha Sayın Tatar zihniyetini bize ispatladı.

Bir bina yıkılmıştı dört beş yıl önce ama onunla ilgili de tüm teknik çalışmayı dönemin Cumhurbaşkanının talebiyle denetleyerek yapmıştık. Yıkılması gerektiğini söylemiştik. Bugün ise hiçbir şeyden haberimiz yok, içinde inşaat mühendisi olmayan ekibiyle karar vermiş. Daha fazla bu toplumla alay etmeyin.

Cumhurbaşkanlığı için bir yapıya ihtiyacınız varsa bile bunun adı külliye olmamalı. İhtiyaç varsa da toplumun kaynakları ile öncelik sırasına konulmalı. Okulların tavanı çöktü, bir öğrenci yaralandı başından, ölebilirdi. 74’ten sonra kaç tane okul yapmışız? Neye yatırım yapacağımızı iyi belirlememiz lazım. Toplasan on tane okul yapmadık. Rumlardan kalma okullar hepsi. Hangisi depreme dayanıklı hiç değerlendirildi mi? Önceliklerimizi toplum yararına sıralamamız gerekiyor.”

DEPREM KOMİTESİ TAMAMEN SİYASİ ŞOV
Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadilili ise Bugün Kıbrıs’a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

“Bugünkü Deprem Komitesi toplantısını şahsen siyasi bir şov olarak değerlendiriyorum. Amaç kamuoyunu deprem nezdinde bilgilendirmek, oluşturacağı tehlikelere karşı önlemler almak olsaydı kurumsal hafızadan Cumhurbaşkanlığının yararlanması gerekirdi. Binalarla ilgili kendilerinde olan raporlar mevcuttur.

Bizler üyelerimizle yaptığımız görüşmede bireysel davetler üzerine oraya gittiklerini, gündemin nasıl şekilleneceği konusunda bilgileri olmadığını öğrendik. Toplantı fikir alış verişi toplantısı olarak aksettirildi. Hemen arkasına bu haber çıktı. Depreme karşı dayanıksız bir bina olduğu haberi çıktı. Bu bizleri başka şeyleri düşündürmeye itti. Sayın Tatar birkaç gün önce külliyeyi savunurken de aynı şeyleri söylemişti.
Deprem Komitesi toplanıyor oradaki mühendislerle gezi yapılıyor bu cümleler tekrarlanıyor. Geçtiğimiz hafta da külliye için bütçe ayrılıyor. Hepsini bir araya getirdiğinizde esas amacın deprem ve depreme karşı önlemler değil sanki de külliyenin yapımına kamuoyu algısı yaratma olarak görülüyor, umarım yanılırım.

Cumhurbaşkanlığının bilmesi gerekir ki deprem sadece yer bilimcilerin işi değildir. Bunların takibi yapılacaksa depremin binalar üzerindeki etkilerini ve önlemleri farklı mühendislik disiplinlerinin yapması gerekirdi. Burada da bir haksızlık yapıldığı kanaatindeyim. Toplantının ciddiyetinin başka göstergesidir bu. Toplantıya davet edilen üç mühendis de odamıza üye yerbilimcileridir.”

CUMHURBAŞKANLIĞINDAN KONU İLE İLGİLİ ŞU AÇIKLAMA YAPILMIŞTI
“Deprem ve jeoloji alanında yerel uzmanlar, bugün sabah saatlerinde yaşanan deprem hakkında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile değerlendirme görüşmesi yaptı, ardından Cumhurbaşkanlığı binasında da incelemelerde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı altında oluşturulan Deprem Komitesi’nin incelemesi sırasında, Cumhurbaşkanlığı personeli, Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu’nun yer aldığı bina duvarlarında deprem sonrası meydana gelen çatlakları gösterdi ve binanın devamlı tadilatta olmasına rağmen, sürekli yeni sorunlar oluştuğunu belirtti.

Komitede yer alan Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Serkan İlseven, binanın can güvenliği açısından ciddi risk taşıdığını söyleyerek, personelin binadan çıkartılıp başka birimlere dağıtılmasını değerlendirdiklerini kaydetti.”