ABD Doğu Akdeniz’deki varlığını kurumsallaştırıyor
ABD Kongresi, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kapsayan ‘3+1’ formatını yasal statüye taşıyor. Yeni yasa tasarısı, Dışişleri, Savunma ve İç Güvenlik Bakanlıklarını içeren ‘Doğu Akdeniz Yürütmelerarası Güvenlik İşbirliği Grubu’nu kurarak Washington’un bölgedeki varlığını garanti altına alıyor.
ABD Doğu Akdeniz’deki varlığını kurumsallaştırıyor
ABD Kongresi, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kapsayan ‘3+1’ formatını yasal statüye taşıyor. Yeni yasa tasarısı, Dışişleri, Savunma ve İç Güvenlik Bakanlıklarını içeren ‘Doğu Akdeniz Yürütmelerarası Güvenlik İşbirliği Grubu’nu kurarak Washington’un bölgedeki varlığını garanti altına alıyor.
ABD, 15 Temmuz’da sunulan “Doğu Akdeniz’de Terörle Mücadele ve Deniz Güvenliği İşbirliği Yasası”ndan sonra bu kez aynı hükümleri “Devlet Yeniden Yetkilendirme Yasası (State Reauthorization Act)” içine taşıdı.
Aydınlık’ın haberine göre böylece “3+1” girişimi, bireysel bir yasa teklifinden çıkarak ABD’nin resmî dış politika yasasının parçası haline geldi.
Bu adım, Washington’un Doğu Akdeniz’deki askerî-siyasi varlığını kalıcı devlet politikasına dönüştürdüğü anlamına geliyor. 15 Ekim’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tarafından onaylanan Devlet Yeniden Yetkilendirme Yasası, Washington’un Doğu Akdeniz’deki güvenlik meselelerine kurumsal katılımını resmileştiriyor.
Yasa, 3+1 formatının (ABD, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail) süresini 2027 yılına kadar uzatıyor ve iki düzeyli yeni bir yapılanma öngörüyor:
– Parlamentolararası 3+1 Grubu’nun genişletilmesi,
– Doğu Akdeniz Yürütmelerarası Güvenlik İşbirliği Grubu’nun kurulması. (İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Birleşik Devletler Yürütmelerarası Doğu Akdeniz Güvenlik İşbirliği Grubu)
Bu kapsamda parlamenter düzeyde altı senatör ve altı milletvekilinden oluşacak yeni bir Güvenlik Alt Komitesi kurulacak. Yılda iki kez toplanacak bu yapı, terörle mücadele, enerji güvenliği ve deniz güvenliği başlıklarını ele alacak. Asıl yenilik ise yürütme organları arasındaki koordinasyon mekanizması. Doğu Akdeniz Yürütmelerarası Güvenlik İşbirliği Grubu, ABD Dışişleri, Savunma ve İç Güvenlik Bakanlıklarından temsilciler ile Yunanistan, GKRY ve İsrail’deki muhataplarını yılda iki kez buluşturacak. Böylece ABD, Doğu Akdeniz’de ilk kez bakanlık düzeyinde sürekli çalışan, kurumsal bir güvenlik mekanizmasına sahip olacak.
KIBRIS CUMHURİYETİ’NE YENİ AYRICALIK
Yasa, aynı zamanda Temsilciler Meclisi Üyesi Chris Pappas tarafından sunulan “Kıbrıs Ambargosunu Sonlandırma Yasası”ndan türetilen bir maddeyi de içeriyor.
Bu düzenleme, ABD’nin Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu hemen kaldırmıyor; ancak mevcut yıllık yenileme süresini beş yıla çıkararak, Rum Yönetimi’ne yönelik kısıtlamanın kalıcı biçimde kaldırılmasının önünü açıyor. Washington’daki yorumlara göre bu adım, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne uzun vadeli savunma planlaması imkanı tanırken, Ada’nın ABD-Yunan ekseninde konumunu güçlendiriyor.
TASARI MECLİS’TE BEKLİYOR
Yasa tasarısı henüz yasalaşmış değil. 15 Ekim’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi (House Foreign Affairs Committee) tarafından onaylanan metin şu anda Genel Kurul gündeminde (House Floor) bulunuyor. Federal Hükûmet’in yeniden çalışmaya başlamasının ardından oylamaya sunulacak. Ardından Senato’da eşdeğer bir yasa teklifi hazırlanması gerekiyor ki “conference committee” süreciyle ortak metin oluşturulabilsin. Ancak Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Jim Risch benzer bir metni sunmayı reddetti.
Süreç şu anda Temsilciler Meclisi aşamasında takılmış durumda.
3+1’İN ÜÇ AŞAMASI
Son düzenleme, 2025 boyunca kademeli biçimde olgunlaşan bir sürecin son halkası. Nisan ayında Cumhuriyetçi Nicole Malliotakis tarafından sunulan ilk tasarı, Yunan Lobisi’nin girişimi olarak ABD kamuoyuna yansımıştı. O dönemde Amerikan Helenik Enstitüsü (AHI) tarafından desteklenen bu teklif, “3+1” yapısını kurumsallaştırmayı ve ABD’nin Doğu Akdeniz’deki askerî eğitim altyapısını güçlendirmeyi amaçlıyordu. 15 Temmuz’da aynı isim tarafından Kongre’ye sunulan ikinci versiyon, işin mali ve askerî boyutunu belirginleştirdi. Malliotakis’in 2025 Doğu Akdeniz’de ABD-Yunanistan-İsrail Terörle Mücadele ve Deniz Güvenliği İşbirliği Yasası başlıklı düzenlemesiyle TRIREME (deniz güvenliği) ve CERBERUS (terörle mücadele) adlarında iki yeni eğitim programı öngörülmüş, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne milyonlarca dolarlık ek fon tahsis edilmişti. En dikkat çekici madde ise, Kıbrıs’a uygulanan silah ambargosunun tamamen kaldırılmasıydı.
Ekim ayında gelen son adım, bu girişimlerin artık federal yasa kapsamına alındığını ve ABD’nin Doğu Akdeniz’de “yapısal” bir oyuncuya dönüştüğünü gösteriyor. Washington, 3+1 formatını geçici bir diplomatik platformdan çıkarıp yasal statüye sahip bir bölgesel ittifaka dönüştürmüş durumda.
AMAÇ TÜRKİYE’NİN ALANINI DARALTMAK
ABD’nin Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs üçlüsüyle oluşturduğu bu yapı, NATO şemsiyesi dışında ama onun stratejik hedefleriyle paralel işleyen bir “Doğu Akdeniz bloku” anlamına geliyor. Ankara, son yıllarda bölgesel enerji hatları ve deniz güvenliği dosyalarında tamamen dışlanmış durumda. 3+1 formatının kurumsallaşması, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki diplomatik manevra alanını daraltıyor. ABD’nin bölgeye kalıcı şekilde yerleşmesi, sadece askerî üs varlığı değil, “karar alma mekanizması” düzeyinde de yeni bir denge oluşturuyor.