Bugün Kıbrıs

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Özersay, kararın temelinde laiklik ilkesine aykırılık değil, Bakanlar Kurulu’nun Anayasa’da olmayan bir yetkiyi kullanması olduğunu söyledi.

Özersay açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Anayasa Mahkemesi’nin türban tartışmalarıyla ilgili tüzüğü iptal sebebinin Anayasa’daki laiklik ilkesine aykırılık olmadığı, Bakanlar Kurulu’nun yetkisi olmamasına rağmen bu düzenlemeyi yaparak Anayasa’yı ihlal ettiği noktasına dayandığı anlaşılıyor. Laiklik için verilen mücadele son derece önemlidir ve değerlidir, bugünkü karar da çağdaşlık bağlamında bir kazanımdır, başarıdır. Ancak mahkeme kararıyla ilgili zafer çığlıkları atmak yerine soğuk kanlı ve sakin bir değerlendirmeye ihtiyaç vardır.”

“BENZER BİR DÜZENLEME MECLİS’TEN GEÇİRİLEBİLİR”
Özersay, Anayasa’ya göre temel hakların yalnızca yasa ile sınırlandırılabileceğini hatırlatarak şu uyarıyı yaptı:

“Burada bu tüzükle temel haklar sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Bunu tüzük ile Bakanlar Kurulu üzerinden yapamazsınız, ancak yasa yaparak Meclis’ten geçirerek temel hakları sınırlandıran bir düzenlemeyi teknik olarak yapma yetkiniz vardır. Yani çok benzer bir düzenlemeyi ya da aynısını hükümet Meclis’ten yasa olarak geçirip yürürlüğe koyabilir, teknik olarak Anayasa’ya göre bu mümkündür.”

“O ZAMAN MAHKEME LAİKLİK İLKESİNİ DEĞERLENDİRECEK”
Özersay, benzer bir düzenlemenin Meclis’ten geçirilmesi halinde bu kez Anayasa Mahkemesi’nin laiklik ilkesine aykırılık açısından değerlendirme yapacağını belirtti:

“Kritik nokta şudur: Yarın aynı düzenlemeyi bu gayrimeşru hükümet Meclis’ten yasa olarak geçirirse ne olur? İşte o zaman açılacak bir dava ile Anayasa Mahkemesi’nin yapılan düzenlemenin Anayasa’daki laiklik ilkesine aykırı olup olmadığını incelemesi talep edilebilir. O noktada Mahkeme ne karar verir, bunu şimdiden kestirmek mümkün değildir.”

“TEHLİKE ŞİMDİLİK ORTADAN KALKTI”
Özersay, gerekçeli kararın görülmeden fazla yorum yapılmasının doğru olmayacağını da vurguladı:

“Bugünkü mahkeme kararının laiklik ilkesinin anlamı ve kapsamı bağlamında değil, bu konularda düzenlemeyi hangi kurumun yapabileceği bağlamında bir anlam ifade ettiği göz ardı edilmemelidir. Kuşkusuz Meclis üzerinden yeni bir hamle yapılana değin bu konudaki tüzük iptal edildiği için, Meclis’te bir yasa yapılmadığı sürece okullarda yarattıkları sıkıntı ve gerginlik şimdilik ortadan kalkmış olacak, ama şimdilik. Bu gayrimeşru hükümet orada durduğu sürece bu tehlike ortadan kalkmış olmayacaktır. Orası net.”