Erhürman: “Bu çocuklardan birinin kılına zarar gelsin, onlara dünyayı dar ederim!”
CTP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Genç TV’de yayınlanan "Er Meydanı" programında tüzük krizi, toplumsal gerilim, çocuklar ve erken seçim üzerine sert mesajlar verdi.
Erhürman: “Bu çocuklardan birinin kılına zarar gelsin, onlara dünyayı dar ederim!”
CTP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Genç TV’de yayınlanan "Er Meydanı" programında tüzük krizi, toplumsal gerilim, çocuklar ve erken seçim üzerine sert mesajlar verdi.
Bugün Kıbrıs
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Genç TV ekranlarında gazeteci Mustafa Alkan’ın konuğu olduğu “Er Meydanı” programında, özellikle başörtüsü tüzüğü kriziyle ilgili hem teknik hem de toplumsal boyutta detaylı açıklamalarda bulundu. Hükümetin bu meseleyi yönetme bicimini eleştiren Erhürman, tüzüğün alelacele ve halktan kopuk bir anlayışla geçirildiğini belirtti.
“BU TOPLUMA YABANCILAŞTILAR”
Erhürman, başörtüsüyle okula girmek isteyen bir öğrencinin talebinin çıkış noktası olduğunu, ancak bu bireysel talebin, eğitim sisteminde bu kadar büyük bir değişiklik için dayanak yapılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Eğitimdeki düzenlemeler bir veya iki talep geldi diye, hele ki okul yılının sonuna yaklaşılmışken yapılamaz,” diyen Erhürman, bu karar alma biçimini ciddiyetsizlik olarak nitelendirdi.
“BİR GECE ANSIZIN TARTIŞMASIZ GEÇİRİLDİ”
Tüzük değişikliğinin yapılma tarzını eleştirirken, “Bir gece ansızın tüzük değişikliği yaptılar ve boni üzerine bandana takılarak okula girilebileceği söylendi” ifadesini kullanan Erhürman, hem usul hem de içerik açısından bu düzenlemenin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bakanlar Kurulu’nun bu konuda uzmanlarla, öğretmenlerle ya da toplumu tanıyan kişilerle hiçbir görüşme yapmadan adım attığına dikkat çekti.
“UMURSAMADILAR, GAYLESİNİ ÇEKMEDİLER”
Alkan’ın “Bunu fark etmeden mi yaptılar hocam?” sorusu üzerine Erhürman, ya fark etmediklerini ya da fark ettikleri halde umursamadıklarını ifade etti. “Benim için fark etmez,” diyerek, bu yaklaşımın halkın iradesini hiçe saymak anlamına geldiğini vurguladı. “Bu topluma yabancılaşmaktır, bu toplumu umursamamaktır,” diyerek hükümeti halktan kopmakla suçladı.
“TRAVMATİK BİR SÜREÇ YARATILDI”
Erhürman, tüzükle yaratılan tartışmanın başörtüsü takmak isteyen öğrenci dahil herkesi travmatize ettiğini söyledi. Tüzükle birlikte toplumsal kutuplaşmanın derinleştirildiğini belirterek, “Toplumda bölünmeye, öğrenciler ve veliler arasında çatışma yaratmaya yol açıyorsunuz” dedi.
“HALA SULTAN ALTERNATİFİ ZATEN VARDI”
Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin varlığına dikkat çeken Erhürman, zaten bu okulda uzun süredir 18 yaş altında öğrencilerin başörtüsüyle eğitim alabildiklerini ve toplumsal teamül oluştuğunu, bunun sorun yaratmadığını hatırlattı. Bu nedenle yeni bir tüzük değişikliğinin gerekli olmadığını savundu.
“TÜZÜK GERİ ÇEKİLDİ, AMA SÜREÇ YÖNETİLMEDİ”
Erhürman, hükümetin tüzüğü geri çektiği noktada sendikalarla ve muhalefetle doğru düzgün bir diyaloga girmesi gerektiğini belirtti. “Öğrenci, öğretmen, veli… Tüm taraflar travmatize ediliyor,” diyerek, uzlaşının zorunlu olduğunu vurguladı. Bu noktada, süreçte sorumluluk alarak kendisinin de bedel ödemeyi göze aldığını ifade etti.
“MİTİNG SIRASINDA TÜZÜK GEÇİRMEK TAHRİKTİR”
Ancak tüzüğün akşam saatlerinde ve eylem sürerken “inadına” bir şekilde Bakanlar Kurulu’ndan oy birliğiyle geçirilmesini “tahrik” olarak nitelendiren Erhürman, bunun toplumdaki öfkeyi bilerek büyütmeye yönelik bir hareket olduğunu belirtti. “Toplum infial halindeyken siz öfkeye benzin döktünüz” diyerek, bu adımın bilinçli bir siyasal strateji olabileceğine işaret etti.
“SÖZ VERİLDİ, ÇALIŞTAY YAPILMADI”
Tüzüğün yeniden hazırlandığı süreçte, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun sendikalarla birlikte çalıştay yapma sözü verdiğini ancak bu sözün tutulmadığını belirtti. Sonraki adımlarda da ne sendikalarla ne de siyasi partilerle istikrarlı bir diyaloğun kurulmadığına dikkat çekti.
“TÜZÜK UYGULAMADA KAOS YARATIR”
Tüzüğün içeriğini de eleştiren Erhürman, okul yönetimlerine verilen “inanca uygun kıyafetlere izin verme” yetkisinin uygulamada ciddi sorunlara neden olabileceğini belirtti. Aynı tüzükte, öğrencinin bireysel olarak Bakanlığa başvurarak izin alabileceği düzenlemenin de yer aldığını, bunun çelişki yarattığını ifade etti.
“ÖĞRETMENLER VE VELİLER KARŞI KARŞIYA GELECEK”
Alkan’ın “Peki ne olacak yarın?” sorusu üzerine Erhürman, okullarda başörtülü öğrencilerle öğretmenlerin karşı karşıya getirileceğini, bunun kimseye fayda getirmeyeceğini belirtti. “Ben bir siyasetçi olarak uyun ya da uymayın diyemem ama bu nasıl olacak? Öğretmenler eylemdeydi, ertesi gün bu tüzüğü uygulamaları bekleniyor. Bu topluma yapılan en büyük haksızlık bu” dedi.
“ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN YARATILAN KRİZ VİCDANSIZLIKTIR”
Sürecin bir tüm olarak çocuklar üzerinden yürütülmesini sert dille eleştiren Erhürman, çocukların siyasete alet edilmesini “vicdansızlık” olarak tanımladı. “Bu toplumun tek tutkalı çocuklardır. Herkesin birinci önceliği çocuklarıdır. Sen bu çocuklar üzerinden toplumu bölüyorsun” ifadelerini kullandı.
“YARIN BİR ŞEY OLURSA DÜNYAYI DAR EDERİM”
Programın sonunda Alkan’ın okuyucu yorumları arasından okuduğu “Bu kadar büyütmeyin, nasılsa siz geldiğinizde düzeltirsiniz” yorumuna cevap veren Erhürman, asıl sorunun bugün olduğunu vurgulayarak şu sözleri söyledi:
“Yarın bir çocuğun burnu kanarsa, onlara dünyayı dar ederim! Hiç hayatlarında duymadıkları şeyleri duyacaklar, görmedikleri şeyleri görecekler.”
“BU HÜKÜMET ARTIK YÖNETEMİYOR”
Tüzüğün bu haliyle uygulanamayacağını, toplumun buna direneceğini belirten Erhürman, erken seçimin artık bir ihtimal değil, zorunluluk haline geldiğini söyledi.