Bugün Kıbrıs

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, öğretmenlere yönelik nefret söyleminde bulunan imam ve bazı sosyal medya kullanıcıları hakkında Polis Genel Müdürlüğü ve Başsavcılığa resmi şikâyette bulunduklarını açıkladı. Özersay, Din İşleri Dairesi’ne de başvurarak disiplin soruşturması açılması talebinde bulunduklarını duyurdu.

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçtiğimiz hafta sosyal medyada öğretmenleri hedef alan ifadeler kullanan imam ve bazı sosyal medya kullanıcıları hakkında Ceza Yasası kapsamında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Özersay, söz konusu kişilerle ilgili olarak hem Polis Genel Müdürlüğü’ne hem de Başsavcılığa başvurarak yasa maddeleri çerçevesinde suç işlendiğine dair tespitlerini sunduklarını belirtti.

“Bu sabah itibariyle geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yaptıkları açıklamalarla din kisvesi altında nefret söylemi kullanan, halkın bir bölümünü ayrıştıran, hedef gösteren ve ötekileştiren malum imam da dahil çeşitli kişilerle ilgili olarak polise ve başsavcılığa başvurarak şikayetçi olduk. Ceza Yasamızın ilgili maddelerine göre hangi suçların işlendiği konusundaki saptamalarımızı da yasa maddeleriyle birlikte paylaştık.”

Özersay, yalnızca cezai süreci başlatmakla kalmadıklarını, aynı zamanda söz konusu imam hakkında bağlı bulunduğu Din İşleri Dairesi’ne de başvurarak disiplin soruşturması açılmasını talep ettiklerini vurguladı:

“Toplumun her kesiminin tepkisini çeken imamla ilgili olarak da Din İşleri Dairesi Başkanlığına başvurarak bağlı bulundukları yasanın ilgili maddelerini anımsatıp disiplin soruşturması başlatmalarını talep ettik ki zaten bu yasal yükümlülükleridir.”

HP lideri, bu süreçlerin takipçisi olacaklarını ve gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendireceklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Polisi ve Başsavcılığı göreve çağıracağım” yönündeki açıklamasına da değinen Özersay, şu sözlerle eleştiride bulundu:

“Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Başsavcılık ve Polisi göreve davet edeceğini açıklamıştı ancak bunu somut bir şikâyete dönüştürmek gerekiyordu. Biz o söz havada kalmasın diye gereğini yaptık ki takip de edebilelim.”