Bugün Kıbrıs

CTP milletvekili ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, Kıbrıs’ın güneyinde kadınların orduya katılımını teşvik eden yasa tasarısına tepki gösterdi. Derya, Kıbrıs müzakerelerinin arifesinde böyle bir yasanın gündeme gelmesini eleştirerek, kadınların eşitlik taleplerinin milliyetçi ve militarist politikalarla istismar edildiğini vurguladı.

“MİLLİYETÇİ VE MİLİTARİST ZİHNİYET KADINLARI İSTİSMAR EDİYOR”
CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, yaptığı yazılı açıklamada, kadınların orduya değil müzakere süreçlerine etkin katılımının sağlanması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs müzakerelerinin arifesinde böylesi bir yasanın gündeme taşınması bir kez daha gösteriyor ki, milliyetçilik ve militarizmi besleyen eril zihniyet, kadın hakları savunucularının ortaya koyduğu eşitlik taleplerini anlamak yerine, bu talepleri kendi patriarkal zihniyetlerini yeniden üretmek için kullanıyor.”

Savaşın ve silahlanmanın en ağır faturasını kadınların ödediğini vurgulayan Derya, dünya genelinde kadınların barış talebinin görmezden gelindiğini ifade etti. “Tüm dünyada savaşın ve silahlanmanın faturasını en ağır şekilde ödeyen kadınlar, 20. yüzyılın başından beridir ortaya koydukları ve Birleşmiş Milletler’in 1325 sayılı kararı ile somutlaşan barış talepleriyle müzakere süreçlerine eşit ve etkin katılım için çaba göstermektedir” dedi.

“KADINLAR ORDUYA DEĞİL, MÜZAKERE MASASINA DAVET EDİLMELİ”
Kıbrıslı kadınların 2000’li yılların başından beri BM’nin 1325 sayılı kararı doğrultusunda çözüm süreçlerine dahil olmak için mücadele verdiğini hatırlatan Derya, Hristodulidis’e şu çağrıyı yaptı:

“Sayın Hristodulidis, kadınların ülkelerine daha eşit bir şekilde katkıda bulunmalarını istiyorsa, Kıbrıslı Rum kız kardeşlerimizi orduya değil, müzakere masasına davet etmelidir. Kadınların çözüm sürecine tam ve etkin katılımını sağlamalıdır.”

Derya, kadınların ihtiyacının daha fazla silahlanma ve militarist faaliyetler olmadığını belirterek, “Kıbrıslı kadınlar olarak ihtiyacımız olan şey, daha çok silahlanma ve militarist faaliyetler değil, eşit yurttaşlar olarak ülkemiz hakkında söz hakkına sahip olmaktır” ifadelerini kullandı.