Bugün Kıbrıs

Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Eski Rum lider Nikos Anastasiadis’in Crans Montana görüşmeleriyle ilgili açıklamalarına yanıt verdi. Akıncı, “Bir önceki Kıbrıslı Rum lider Sayın Anastasiades’in son demecini basına yansıdığı çerçevede okudum. Kıbrıslı Rumların kaygılarını anlayacak hassasiyeti gösterdiğim yönündeki sözleri için teşekkür ederim. Kıbrıs’ta her iki toplumun kaygılarını dikkate almadan bir sonuca varmak elbette mümkün değildi, değildir.” dedi.

Müzakere sürecinde bu çerçevede hareket ettiğini vurgulayan Akıncı, “Gerekli zamanlarda almam gereken inisiyatifleri de aldım. Diğer konular yanında gerek harita gerekse güvenlik ve garantiler konusunda her iki tarafın yararına olacak dengeli bir sonucun çıkması için uğraş verdim.” ifadelerini kullandı.

“CRANS MONTANA’YA GELİNCEYE KADAR ÇOK SIKINTILI SÜREÇLER YAŞADIM”
Müzakere sürecinde yaşadığı zorluklara da değinen Akıncı, “Bu uğraşlarımda her şey elbette çok rahat gelişmedi. Crans Montana’ya gelinceye kadar çok sıkıntılı süreçler yaşadım. Bunları buraya sığdırmak imkânsız. Hazırlıklarına başladığım son kitabımda elbette bunlara yer vereceğim.” ifadelerini kullandı.

Türkiye yönetimi ile ilişkilerinin o dönemde iyi olmamasına rağmen Crans Montana’daki başarısızlığın Türkiye’ye yüklenmesini adil bulmadığını belirten Akıncı, “O dönemde Türkiye yönetimi ile ilişkilerimin iyi olmamasına rağmen Crans Montana’daki başarısızlığın Türkiye’ye fatura edilmesi adil değildir, doğru da değildir.” dedi.

“SİYASİ EŞİTLİK KABULLENİLMEDEN ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”
2019 Kasım ayında Berlin’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Anastasiadis ile yaptığı son görüşmeye atıfta bulunan Akıncı, “BM Genel Sekreteri Guterres, Türkiye’nin tek yanlı müdahale konusunda gerekli esnekliği gösterdiğini bir kez daha teyit etmişti.” dedi.

Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitlik kaygılarını göz ardı ettiğini belirten Akıncı, “Dilerdim ki benim Kıbrıslı Rumların kaygılarına gösterdiğim hassasiyeti, Sayın Anastasiades de Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitlik kaygıları konusunda gösterebilsindi.” ifadelerini kullandı.

Federal hükümetin ortaklık anlamına geldiğini vurgulayan Akıncı, “Bir ortaklıkta kararlar ancak iki tarafın onayı ile alınabilir. Federal hükümette en azından bir Kıbrıslı Türk bakanın onayının aranması ilkesinin bile hâlâ kabullenilememiş olması, adanın bölünmüşlüğünün devamından başka bir işe yaramayacaktır” dedi.