Claudia Sheinbaum, yarışta önde gözükürken ikinci sırada bir başka kadın aday Xóchitl Gálvez geliyor. Ancak üçüncü sırada ve gerilerde bir erkek aday var.

İktidardaki Morena partisinin adayı olan Sheinbaum, yarışı önde götüren iki ismin de kadın olmasının Meksika toplumunda bir şeylerin değiştiğinin göstergesi olarak yorumluyor.

Mexico City’nin eski belediye başkanı olan Sheinbaum, “Meksika yıllardır maço bir ülke olarak biliniyordu. Ancak şimdi yönetimde daha çok kadın var. Bir kadının başkan olacağını gördüğü için heyecanlanan genç kızları görüyorum. Bu hem kadınlar hem de erkekler için kültürel değişimin bir işaretidir” diyor.

Meksika, kadına karşı şiddetin yaygın olduğu bir ülke. Her gün 11 kadın öldürülüyor.

Sheinbaum, “derin toplumsal değişimlerin bir gecede olmayacağını” vurgulayarak ülkesinin kadına karşı şiddet konusunda alması gereken uzun bir yolun olduğunu kabul ediyor.

Kampanyası boyunca akıl hocası ve ülkenin lideri olan Andrés Manuel López Obrador’ın izinden gideceğini belirten Sheinbaum, seçilmesi halinde ülke tarihindeki önemli virajlardan birini almış olacak.

López Obrador, emeklilik maaşı ve öğrenci bursları gibi konularda çok sayıda sosyal reform gerçekleştirdi.

Politikaları geniş bir destek gördüğü için muhalifleri bile bu politikaların geri alınmayacağı konusunda söz vermek zorunda kaldı.

Muhafazakarların başkan adayı olan Xóchitl Gálvez ise López Obrador’un bir popülist, Sheinbaum’ın ise bir “kukla” olduğunu iddia ediyor.

Gálvez ayrıca hükümeti yaptığı harcamalar yüzünden eleştiriyor ve sosyal yardımların adaletsiz dağıtıldığını öne sürüyor.

Güney Amerika’da Brezilya, Şili ve Arjantin kadın liderler tarafından yönetildi; ancak bu Meksika için henüz gerçekleşmedi.

Ülkenin yüzleşmesi gereken bir diğer zorluk ise onlarca yıldır süren cinsiyet eşitsizliği, kadına karşı şiddet ve erkek egemen kültüre karşı mücadele etmek olacak.

BBC Türkçe