KTOEÖS: “Yüzlerce kendi mezunumuz, öğretmen adayı gençlerimiz dururken Türkiye’den öğretmen görevlendirme dayatmasını durdurun!”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), ‘Eşit egemen’ devlet olduğumuzu iddia edenleri göreve davet ederek, "Şeriat müfredatı uygulamalarını, küçük çocuklarımıza kuran kurslarını, tarikat, ülkü ocakları örgütlenmelerini durdurun!" çağrısı yaptı.

Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde Türkiye’den görevlendirilen bir meslek öğretmeninin Elçilik talimatıyla müdür muavinine atanmasına karşı öğretmenlerin ve sendikanın tepkisi üzerine, Eğitim Bakanlığı’nın bu görevin geri alındığı bilgisini verdiğini açıkladı. Ayrıca, gazetemiz Bugün Kıbrısın deşifre ettiği mesajlaşmalarda, bu uygulamaya karşı çıkan öğretmenlere yönelik saldırı ve tehditlerin devam ettiğinin görüldüğünü belirterek, söz konusu kişilere soruşturma açılması ve okuldan uzaklaştırılmalarını talep etti.

Eylem, eşitlik ilkesine vurgu yaparak, Türkiye’den öğretmen görevlendirme dayatmasını durdurma çağrısı yaptı. Ayrıca, şeriat müfredatı uygulamaları, kuran kursları, tarikat ve ülkü ocakları örgütlenmelerine son verilmesini istedi. Ülkenin her kurumunu ele geçirmeye çalışanlara karşı uyarıda bulunarak, toplum mühendisliğine karşı çıkılması gerektiğini vurguladı.

Eylem, sendika ve öğretmenlerin baskı ve tehditlere rağmen çağdaş, laik ve bilimsel eğitim için mücadelelerine devam edeceklerini belirtti ve öğretmenlerin, öğrencilerin ve okulların yalnız olmadığını vurguladı.

Eylem’in açıklaması şöyle:

“Hala Sultan İlahiyat Kolejinde Türkiye’den görevlendirilen meslek öğretmenlerinden birinin elçiliğin talimatıyla müdür muavini yapılarak oluşturulan yasadışı, hiyerarşiyi bozan uygulamanın kabul edilebilir olmadığını ortaya koyan öğretmenlerimizin ve sendikamızın tepkisi üzerine eğitim bakanlığı bu kişiye verilen görevin geri alındığı bilgisini vermiştir.

Öğretmenlerimizin ve sendikamızın bu uygulamaya karşı ortaya koyduğu iradeyi aralarındaki yazışmayla eleştiren ve hatta saldıran, tehditler savurup açıkça suç işleyen başka iki TC’den görevli öğretmen ise hala okulda tutulmaktadır.

Eğitim Bakanlığı bu okulda yetkili bakanlık ise eğer bu kişilerle ilgili derhal soruşturma açmalı, bu kişilerin okuldan uzaklaştırılmasını sağlamalıdır. Aynı ortamda çalışma arkadaşlarına etnik kimliğinin farklı olmasından ve sendikalı olmalarından kaynaklanan düşmanca tavır sergileyen kişilerin kafalarından geçirip kaleme aldıklarını faaliyete geçirme potansiyelleri dikkate alınıp bakanlığın ivedilikle harekete geçmesi gerekmektedir. Yoksa çalışma barışı bozulduğu takdirde bunun hesabını veremeyecektir.

‘Eşit egemen’ devlet olduğumuzu iddia edenleri göreve davet ediyoruz;

Yüzlerce kendi mezunumuz, öğretmen adayı gençlerimiz dururken

Türkiye’den öğretmen görevlendirme dayatmasını durdurun!

Şeriat müfredatı uygulamalarını, küçük çocuklarımıza kuran kurslarını, tarikat, ülkü ocakları örgütlenmelerini durdurun!

Ülkemizi, her kurumunu ele geçirenlere, eğitim sistemimize, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, yaşam biçimimize saldıranlara, toplum mühendisliğine çanak tutmayın, ortak olmayın, koltuk uğruna ülkemize bu kötülüğü yapmayın!

Sendikamız ve öğretmenlerimiz, tüm baskı ve tehditlerinize rağmen, çağdaş, laik, bilimsel eğitim ve toplum yapısı için mücadelesine devam edecektir. Bilinmelidir ki öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve okullarımız yalnız değildir.”