Kendi içine kapanmış bir toplum.

Kendi kendini sınırlarına hapsetmiş bir yapıda yaşamaya çalışan kuşatılmış insanlarımız.

Bu sınırlara sığmayan ve bunu kader olarak kabullenmeyen yeni yetişen, eskilerin deyimiyle “dünya görmüş” gençlerimiz.

Tiyatronun tiyatro olduğu Atina’dayız.

Belki de tiyatroda dünyanın merkezi sayılan bir kent burası…

Sokaklarda seyyar satıcıların kitap sattığı, buzikili, akerdeonlu, nefesli calgılarla konserler veren sokak müzisyenlerinin müzik yaptığı, her bölgede perdelerini sanatseverlere açan tiyatro salonlarıyla var olan bir kent Atina.

Yollarında lüks arabalar, havuzlu villalar göremezsiniz ama tarihi, kültürü, geçmişten bugüne insanlığın yarattığı birikimi Atina’da izleyebilirsiniz.

İşte böyle bir kültür, sanat ve tarihi birikimiyle doğal bir kültür başkenti olan bir kentte Yunan Devlet Tiyatrolarında başrol oynayan içimizden biri İzel Seylani. İlk kez 91 yıl önce Charlie Chaplin’in sessiz filmlerinden olan City Lights -Şehrin Işıkları- Atina’nın görkemli “Hellenic Cosmos” salonunda oynandı.

İzel adada Lefkoşa ve Beyarmudu Belediye tiyatrolarına ilaveten, ilk kez bir Kıbrıslı Türk olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Devlet Tiyatrolarında oynamanın yanında, Anti Logos ve Satirigo tiyatrolarında da oynadı. Buradaki performansı kendisini Yunanistan Devlet Tiyatrolarında bir Charlie Chaplin klasiğinde başrol oynamaya kadar taşıdı. Bir kültür başkentinde, tiyatronun doğduğu topraklarda başrolde sahne almak hepimizi gururlandırdı.

İki saatten fazla süren oyunu ve ortaya konan performansı bir grup Kıbrıslı Türk olarak izleyip iki gün boyunca onunla beraber olurken sadece gururlanmadık.

Aklımızdan birçok soruya cevap da aradık.

Adanın kuzey yarısından kaç tiyatro gönüllüsü, ve tiyatrocu bu muhteşem gösteriyi izledi?

Hangi yöneticimiz, seçilmiş veya atanmışımız sahip çıktı bu başarıya?

Bu performansı aramızdan biri bir başka ülkede göstermiş olaydı şimdi belki de göklere çıkarılacakken, İzel’in göstermiş olduğu bu başarıyı görmezden gelmenin bir nedeni mutlaka olmalı.