RSF’ye göre Kıbrıs’ın kuzeyi basın özgürlüğünde 76’ıncı sırada

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayımlanan 2023 basın özgürlüğü raporunda, "Türkiye'nin sektör üzerindeki artan baskısı basın özgürlüğünü etkiliyor" ifadelerine yer verildi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 180 ülkede basın özgürlüğü ile ilgili hazırladığı 2023 raporuna göre; Kıbrıs’ın kuzeyi basın özgürlüğünde 76’ıncı sırada, güney 55, Türkiye 165’inci sırada.

2022’de Kıbrıs’ın kuzeyi basın özgürlüğünde 81’inci sırada, güney 65, Türkiye 149’uncu sırada.

2021’de Kıbrıs’ın kuzeyi 76’ıncı sırada yer alırken, güney 26’ıncı, Türkiye 153’üncü sırada yer alıyordu.

2020’de kuzey 77’inci, güney 27, sırada Türkiye 154’üncü sırada.

2019’da kuzey 74’üncü, güney 28, Türkiye 157’inci sırada.

RSF’nin Kıbrıs’ın kuzeyi için yayımladığı raporu ise şöyle:

“Ulusal mevzuatın basın özgürlüğünü korumasına rağmen kamu düzenini ve ulusal güvenliği korumak için sınırlandırılmasına izin veriyor. Medya sahipliği meselesi, gazetecilere yönelik artan davalar ve Türkiye’nin sektör üzerindeki artan baskısı basın özgürlüğünü etkiliyor.

MEDYA ORTAMI
Kıbrıs’ın kuzeyinde çeşitli gazeteler, TV kanalları, radyo istasyonları ve yalnızca çevrimiçi yayın yapan medya siteleri bulunuyor. Çoğu medya sahibi aynı zamanda başka mali çıkarları olan iş adamlarıdır. Çoğulculuk, medyaya açılan davalar, yazı işlerine doğrudan müdahale ve medyanın Türk iş adamlarının elinde artan yoğunlaşması tarafından tehdit ediliyor. Otosansür yaygın. Ankara’nın baskısı Türkiye’de sözlü saldırılar ve açılan davalarla hissediliyor. Politikacılar ve medya sahipleri arasındaki gayri resmi, yakın, mali ilişkiler, editoryal içeriğin bağımsızlığını etkiliyor.

SİYASİ BAĞLAM
Türkiye’nin artan baskısı, basın ve ifade özgürlüğünü olumsuz etkiliyor. Türk veya Kıbrıs Türk hükümetini, ordusunu veya yetkililerini eleştiren gazetecilere karşı ceza davası da dahil olmak üzere yaptırımlar ve kovuşturma yapılıyor. Muhalif bir gazeteci Türk ordusunu eleştirdiği için suç duyurusunda bulunurken, üç gazetecinin Türkiye’ye girişine izin verilmedi. Bazı gazeteciler ise Türk politikalarını veya Kıbrıslı Türk siyasetçileri eleştirdikten sonra kovuldu veya istifaya zorlandı. Kamu medyası hükümetin kontrolü altında.

YASAL ÇERÇEVE
Mevzuat, kamu düzenini ve ulusal güvenliği korumak için basın özgürlüğünü sınırlandırır. Hakaret bir suçtur ve kaynakların korunmasına yönelik herhangi bir yasa yok. Kıbrıslı Türk makamları, ifade özgürlüğünü daha da kısıtlamak için mevcut mevzuatta değişiklik yapmaya çalışıyor. Kıbrıslı Türk gazeteciler Türkiye’de gıyabında yargılanıyor. Bir gazeteci, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ta bir dizi dava nedeniyle ifade özgürlüğünün engellendiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) şikayette bulundu. Medya aleyhine büyük meblağlar talep edilerek davalar açılıyor.

EKONOMİK BAĞLAM
Türk Lirası’ndaki değer kaybının yol açtığı ekonomik kriz, medyayı sert bir şekilde vurdu. Reklamlara ve sponsorluklara olan bağımlılıkları, editoryal içerik üzerindeki ticari etkiyi artırdı. Birçok medya kuruluşu ekonomik sıkıntı nedeniyle el değiştiriyor. Günlük Kıbrıs gazetesi bir Türk iş adamına satıldı. Pek çok gazeteci, tarafsızlıklarını etkileyen halkla ilişkiler işleri üstleniyor. Bazı gazetecilerin siyasetçilere şantaj yapma girişimleri kınandı.

EMNİYET
Ciddi bir tehdit veya fiziksel saldırı olmamasına rağmen, her geçen gün sayısı çoğalan gazeteci, Türk ve Kıbrıslı Türk yetkililer tarafından sözlü saldırılara ve taciz kampanyalarına maruz kalıyor. Muhabirler ayrıca genellikle çevrimiçi tacizin kurbanı oluyorlar.”

Raporun tamamını buradan görüntüleyebilirsiniz.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi