Halkın Partisi (HP) Milletvekili ve İçişleri Eski Bakanı Ayşegül Baybars, mevcut partiye üye yapılması şartına bağlı olarak hükümetin keyfi bir şekilde vatandaşlık dağıttığını söyleyerek, “bir ayda 700 kişinin vatandaş yapıldığı bilgisi aldık. Bu doğru mu? İlgili bakan bu iddiaları yanıtlamalıdır” dedi

Yeni Bakış’ın haberine göre, Halkın Partisi (HP) Milletvekili ve İçişleri Eski Bakanı Ayşegül Baybars, bakan olduğu dönem ülkenin bir nüfus politikasına ihtiyacı olduğu ve yurttaşlık meselesinin hep bir siyasi rant olarak kullanılmasından hareketle Yurttaşlık Yasa Tasarısı hazırladıklarını söyledi. Baybars, Yurttaşlık Yasa Tasarısı ile daha kritere bağlı vatandaşlık verilmesinin ve keyfiliğin önüne geçmek adına bunun gerekli olduğunu belirterek, bu yasa tasarısının meclisten geçip yasalaşması için gereken desteği diğer partilerden alamadıklarını kaydetti. Baybars, bu nedenle Yurttaşlık Yasa Tasarısı’nı hayata geçirmenin mümkün olamadığını ifade ederek, yurttaşlık işlemlerini tamamlayanların sırasına uygun olarak istisnai vatandaşlıkları sadece burada doğup büyüyen ve burayla bir aidiyet bağı olan kişilere verdiklerini söyledi.

“VATANDAŞLIK VERİLEREK KEYFİLİK VE RANT KAPISI TEKRAR AÇILDI”

Baybars, “Bizden önceki dönemde ve şimdiki dönemde görüyoruz ki vatandaşlıklar mevcut partiye üye yapılması şartına bağlanıyor. Kriterler yine keyfileştirilmiş, mühürden dolayı vatandaşlıkların aslında mühür sayısı azaltılmış, buraya hiçbir yatırım yapmamış bir mimara dahi vatandaşlık verilerek bu keyfilik ve rant kapısı tekrar açıldı” dedi. Baybars, tüm bunların mevcut hükümet tarafından yapılmasının şaşırtıcı olmadığını belirterek, “bu hükümet zaten bir talan hükümeti olarak adını yazdırdı. Buna da devam ediyor. Politikaya ve demokratik yapıya uygun adımlar atılmadan, hak edenle hak etmeyeni ayırmadan sadece kendi yandaşlarına bu uygulamayı yapıyor” şeklinde konuştu.

“HÜKÜMET VATANDAŞLIK KONUSUNU SİYASİ BİR OY ARACI OLARAK KULLANIYOR”

Ayşegül Baybars, bakanlık yaptığı dönemde şeffaf olduğunu, basın yoluyla da mecliste sorulduğunda da aylık olarak da vatandaşlık sayısını ve neye göre vatandaşlık verildiğine yönelik açıklama yaptıklarını belirterek, ancak son dönemde bir külliye mimarının vatandaş yapılması konusu da gündemken mevcut hükümetten ne bir açıklama ne de bir bilgilendirme gelmediğini kaydetti. Baybars, kamuoyunun hassas olduğu bu noktada hükümet tarafından hiçbir adım atılmadığını belirterek, tamamen yine 2018 yılı öncesine dönülerek şeffaflığın olmadığı, keyfiliğin olduğu bir döneme dönüldüğünü söyledi.

Baybars, hazır olan yasa tasarısını meclise getirme konusunda üç yıldır olduğu gibi yine hazır olduklarını belirterek, “ne yazık ki şu anki hükümet vatandaşlık konusunu siyasi bir oy aracı olarak kullanıyor. Buna yanaşmıyor” dedi.

“BİR AYDA 700 KİŞİYE VATANDAŞLIK VERİLDİĞİ DOĞRU MU?”

Ayşegül Baybars, ayda 700 kişiye vatandaşlık verildiğine yönelik bir bilgi aldığını, bunun iddia olduğunu, ilgili bakan tarafından açıklanıp teyit edilmesi gerektiğini söyledi. Baybars, bir ayda 700 kişinin vatandaş yapıldığı bilgisi doğru ise kriterlere uygun yapılıp yapılmadığı yönünde endişe taşıdığını söyleyerek, sonrasında partiye yakınlık konusunda çalışmalar yapıldığını bilmenin de seçim sonuçların etkilemeye yönelik bir hareket olduğunu kaydetti. Baybars, şöyle devam etti, “Meclis nisap sağlanır da açılabilirse biz Halkın Partisi olarak bunu mecliste muhalefet olarak denetçisi olup sorgulayacağız. Bu konuda net cevaplar bekleyeceğiz. Çünkü bizim yasamıza göre bir kişi vatandaş yapılır yapılmaz oy kullanma hakkına sahip oluyor. Yıllardır oy aracı olarak kullanılan vatandaşlıkların bu seçime de maalesef etkisi büyük olacaktır.”

“ALTYAPIYI, SOSYAL YAŞAMI YÜKSELTEBİLMEK VE KİMLİĞİMİZİ KORUYABİLMEK İÇİN YURTTAŞLIK YASASI ŞART”

Baybars, nüfus artış hızının doğal nüfusun gerektirdiği nüfusa oranla verilmesi gerektiğini her zaman dile getirdiklerini ifade ederek, yapılan vatandaşlıları hep belli bir kotada tuttuklarını söyledi. Baybars, mevcut hükümetin böyle bir derdi olmadığını belirtti. Baybars, “Meclis kapanmadan önce vatandaşlıklar konusunda hem muhalefete hem de iktidar partilerine Halkın Partisi olarak gelin hep birlikte her partinin üzerinde uzlaşabileceği bir yurttaşlık yasasını geçirelim dedik. Bu konuyu siyasi istismar olmaktan çıkaralım, Kıbrıs Türk kimliğinin korunmasını, sağlık, eğitim altyapısına uygun bir hale getirelim dedik. Ancak bu konu yıllardır bu şekilde duruyor. Siyasiler bu konuyu çözme konusunda hassas bir konu olduğundan çözme eğiliminde ne yazık ki bulunmuyorlar. İnsanların muhaceret izni ile kalmasını sağlayacak adımlar atıldığında bile tepki koyan olacak diye siyasiler bu tepkilerden korkuyorlar. Ancak bu ülkede altyapıyı, sosyal yaşamı yükseltebilmek hem de kimliğimizi koruyabilmek için yasanın değişmesi şarttır. Halkın Partisinin Yurttaşlık Yasasını tek başına geçirme durumu yok, biz yine bu yönde ısrarcı olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.