HABER MERKEZİ

Taşınmaz Mal Komisyonu’na ilişkin olan tartışmalar gündemden düşmüyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiyeli emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, “KKTC’deki Taşınmaz Mal Komisyonu gecikmeden lağvedilmelidir” dedi. Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci, davalı ve sanık olarak kabul eden karara göre kurulduğunu ifade eden Uluçevik, “Taşınmaz Mal Komisyonu Türkiye’yi Kıbrıs’ta Rumlara tazminat ödemeye mahkum eden bir zihniyetin ürünüdür” diye konuştu.

Türkiye’de Yeniçağ’dan Fatih Erboz’un haberine göre Uluçevik, “AİHM KKTC’yi yok hükmünde kabul eden anlayışa dayalı karar veriyor. Bu nedenle Taşınmaz Mal Komisyonu, KKTC’nin açıkladığı ve Türkiye’nin de kesin destek verdiği egemen ve eşitlik temelinde iki devletli çözüm teziyle bağdaşmamaktadır. İngiliz gazeteci ve yazar Robert Ellis tarafından “Demopoulos and others v. Turkey” başlıklı ve 18 Mart 2010 tarihli bir incelemede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kabul edilemezlik kararı Türk basını ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından ‘zafer’ olarak nitelendirildi. O dönem verilen karar ‘Pirus Zaferi’ olarak kabul etmiştik. Ne yazık ki doğruların geç de olsa ortaya çıkma huyu vardır. Öngörümüz bu yöndeydi ve öyle de oldu. Buna dikkat etmek gerekir” şeklinde konuştu.

1983 yılında ilan edilen KKTC’nin hukuki statüsünün daha önce de AİHM’in önüne gelen davalarda tartışma konusu olduğunu anlatan Uluçevik, “KKTC, Türkiye’nin bir alt yönetimi statüsünde olduğu için KKTC’nin Kıbrıslı Rumların mülkiyet iddialarını ele almak üzere Aralık 2005’te kurduğu Taşınmaz Mal Komisyonu fiilen Türkiye tarafından finanse edilecektir. 1983’de ilan edilen ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin’ hukuki statüsü, Avrupa mahkemesinin daha önce önüne gelmiş olan mülkiyet davalarında tartışma konusu olmuştu. Ancak, kabul edilebilirlik kararlarında Türkiye’nin davalı devlet olduğu belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.