Son bir kaç yıldır bana Kıbrıs’ta en çok sorulan soru bu; “ne zaman gider?”

Cevabı aslında çok net: kim getirdiyse o götürür ve gidiş zamanına da o karar verir.

Bu cevabın iki farklı açılımı var aslında.

İlki, halkın oylarıyla geldi, yine halkın oylarıyla gider. Bu en naif cevap. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Tayyip Erdoğan 2002’de salt halkın oyları ile iktidara getirilmedi.

Peki o halde, Tayyip Erdoğan’ı halkın oyları dışında 2002’de iktidara kim getirdi?

Tayyip Erdoğan’ın 2002’de iktidara gelmesine, mecliste üstüne yanlışlıkla sıkça çay döken Bülent Ecevit, 2001’de siyasi hayatlarının sonuna gelmiş olan Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz ile Devlet Bahçeli çok yardımcı oldular. Özellikle Devlet Bahçeli hükümeti bozup erken seçim kararına imza atarak en büyük desteği o günden vermiş oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın her fırsatta verdiği desteği de unutmamak lazım.
(Ara not: 2010’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Tayyip Erdoğan’a çok yakın olduğu iyi bilinen Erol Olçok’la sohbet ederken bana, ‘Tayyip Erdoğan çok başarılı bir siyasi lider ama, bu başarıda Deniz Beyin de katkısı göz ardı edilmemeli’ demişti-mealen.)

2007’ye kadar Tayyip Erdoğan toplumda hemen hemen her kesim tarafından açık açık ya da gizliden gizliye desteklendi. Ama bugün o ekipten kimse kalmadı. Tayyip Erdoğan’ın bugün yanında akçeli işlere karışmak istemeyen bir tane eski “dava arkadaşı” kalmadı. Abdüllatif Şener’den Ali Babacan’a, Abdullah Gül’den Ahmet Davutoğlu’na…

2002’de Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül ile birlikte iktidara getirilmesine asıl kararı veren Amerika’ydı, başka bir deyişle çok uluslu batı sermayesinin ta kendisiydi.

Aradan 21 yıl geçti dile kolay; asıl mesele bugün Türkiye’de ne olduğu ya da bundan sonra ne olacağıdır?

2002’de Tayyip Erdoğan’ı iktidara taşıyan halk da yok artık. Onlardan geriye bir grup çapulcu, çıkarcı, din simsarı, eğitimsiz, yobaz kaldı ve araştırmalar da “normal” bir seçimde bu güruhun tekrar Tayyip Erdoğan’ı iktidara taşıyamayacağını gösteriyor.

Peki eski dava arkadaşları ve geniş halk kitleleri yoksa Tayyip Erdoğan’ın arkasında “bugün” kim/ler var da hala bir şekilde iktidarda kalmayı başarıyor?

ABD ve Rusya!

Kendinizi bir an Biden’ın yerine koyun. Tayyip Erdoğan’dan haz etmediğinizi açık açık söylüyor ama Montrö’nün de rafa kaldırılmasını istiyorsunuz ve size “tamam bakarız bir çaresini buluruz hatta akla zarar Kanal İstanbul’u bile gerekirse hayata geçiririz” deniyor. ABD için süper değil mi?

Bir an kendinizi Putin’in yerine koyun. Uçağınızı düşüren, büyükelçinizi vuran NATO’nun en önemli jeopolitik ortaklarından birine S400’leri satabiliyorsunuz. Bu da Rusya için süper değil mi?

ABD ve Rusya birbirinden nefret eder görünürken, Tayyip Erdoğan’dan daha iyi müttefik bulabilirler mi?

Ama bizde bir laf vardır: İki cami arasında namaz kılınmaz!

Tayyip Erdoğan ve şimdiki “dava arkadaşları” bu gerçeği görmüyor olabilirler mi?

Normal koşullarda görmeleri gerekir ama, inanın bana, bir sürü gerçeği görmedikleri gibi bunu da göremiyor olabilirler. (uzak mesafe görme bozukluğu)

Çünkü bu ekibin bir kulağından ABD çekerken diğer kulağından Rusya çekiyor. İki kulağından çekilen herkes gibi bu ekip de ciddi bir bocalama yaşıyor.

Ama nereye kadar?

ABD ve Rusya (Yalta Antlaşması sonrası) yarının Türkiye’si konusunda anlaşana kadar.

Sağlıkla kalın.