Erdoğan Kıbrıs’ı ağzına almadı
AKP Genel Başkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün gerçekleşen AKP 7. Olağan Kongresi’ndeki merakla beklenen konuşmasında Kıbrıs’ı ağzına almadı. Yaklaşık iki saat süren konuşmada Erdoğan ayrıca Batı ile sorun yaşadığı konulara da girmedi. Erdoğan’ın bu tavrı ilişkileri düzeltme adımı olarak yorumlandı.
Bugün Kıbrıs –
‘2023’ün Manifestosu’ olacağı belirtilen ancak somut açıklamaların yer almadığı Erdoğan’ın konuşması şöyle:
“Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun, bu ülkenin 84 milyon insanının hepsini selamlıyorum.
Biz bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşsek, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini de işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik. Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır.
BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR
Hangi partiden olursa olsun, Cumhur İttifakı’na destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye’yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna Cumhur İttifakı’yla kavuşturacağız. Sayın Bahçeli’ye bu yolda bizimle birlikte yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum.
“BU DEFA FARKLI BİR TÜRKİYE VAR”
Siyasetin sadece geçmişle değil, bugünle sınırlı kalmaması; yarını, geleceği, umudu kucaklaması gerektiğine inanan bir mefkureye sahibiz. Asırlarca 3 kıta 7 iklimi idare etmiş devletini, 7 düvelin leş kargaları gibi başına üşüşmesiyle kaybeden milletimizin, İstiklal Marşı’mızda ruh ve vücut bulan zaferinin hikmetini arayanlar, önce buraya bakmalıdır. Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek son iki asırdır köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşinde. Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDİYORUZ”
İnsanlığı hakkın, hakkaniyetin, adaletin teminatı bir küresel yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz. 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürerek 21’inci yüzyılı ve ötesini kuşatacak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz. Teknolojinin insansız dünyaya doğru evrilmeye çalışıldığı tarihi yol ayrımında, insanın fıtri güzellikleri üzerinden yeni bir dünya düzeni kurulmasına öncülük etmenin sorumluluğuna talibiz.
YAPILAN YATIRIMLAR
Milli Eğitim bütçesini 2002’de 7,5 milyar lira seviyesinden aldık, 2021 yılı itibarıyla 147 milyar liraya çıkardık. Lisans öğrencilerine verilen bursu aylık 45 liradan aldık, lisansta 650 liraya, yüksek lisansta 1300 liraya çıkardık. Hekim sayımız, 2002’de 92 binken bugün 174 bini geçti. Ambulans başına düşen nüfus sayımızı 107 binlerden 14 binlere indirdik. Son 18 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 411 milyar lira yardım yaptık. Net asgari ücret 2002 yılında 184 lirayken bu yılbaşı itibariyle 2 bin 825 lira oldu. Adalet en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biri. Hakim, savcı ve diğer personel sayısını yüzde 176 oranında artırdık. PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak ülkemiz sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdik.
HAVA YOLU ULAŞIM ALTYAPISI
Salgın sebebiyle durgunluğa girmiş olsa da Türkiye, geleceğin en büyük hava yolu ulaşım altyapısına sahip ülkesi olarak dünyada ilk sıralarda yer alacaktır. Yurt dışı uçuş noktamızı 60’dan 329’a, uçulan ülke sayısını 50’den 126’ya yükselttik.
Türkiye’nin, iklim şartları sebebiyle üretimi sınırlı olan birkaç ürün dışında tarımda dışa bağımlılığı kesinlikle söz konusu değildir.
EKONOMİDEKİ GELİŞMELER
Makroekonomide satın alma gücü paritesine göre milli gelirde Türkiye’yi dünyada 17’nci sıradan 13’üncü sıraya yükselttik. Dünyayı kasıp kavuran salgına rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 1,8 büyümeyle G-20 ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. Her ay yeni ihracat rekorları kırarak bu yolda yürümeyi sürdürüyoruz.
Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor. Ekonomideki reform programımızın politikalarını ve takvimini ilan ettik. Vakit, daha çok çalışma, üretme ve hedeflerimize yürüme vaktidir. Vatandaşlarımdan evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomi ve üretime kazandırmalarını istiyorum. Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum.
“ÇOK DAHA İYİ YERLERE GELECEĞİZ”
Dinamik iktisadi yapımız, mali disiplinimiz, serbest piyasa ekonomisine bağlılığımızla, şoklara dayanıklı olduğumuzu defalarca ispatladık. Önümüzdeki dönem Türk ekonomisini yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyüterek çok daha iyi yerlere geleceğiz.
DIŞ POLİTİKA
Önümüzdeki dönemde dostlarımızın sayısını artırıp husumetleri gidererek bölgemizi bir huzur adasına çevirmekte kararlıyız. Suriye gerçek anlamda Suriyelilerin yönettiği bir yer haline gelene dek gayretimizi sürdürecek, Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin sağladığı destek sayesinde bugün Libya yeniden geleceğine umutla bakabiliyor, demokratik süreçleri yürütebiliyor. ABD’den Rusya’ya, AB’den Arap coğrafyasına kadar tüm ülkelerle ilişkilerimizi, Türkiye’nin menfaatleri ve milletimizin beklentileri doğrultusunda şekillendirmeyi sürdüreceğiz. Afrika, Asya ve Avrupa’nın kalbinde yer alan bir ülke olarak ne doğuya ne de batıya sırtımızı dönme lüksümüz yoktur.
“75 MİLYON TURİST HEDEFİ”
Geçen yılı 16 milyon turist, 12,4 milyar dolar turizm geliriyle kapatsak da önümüzdeki dönemde 75 milyon turist hedefimize ilerleyeceğiz.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MESAJI
Gündemimizde, kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kağıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var. Gündemimizde, sırf ülkemizi hedef aldıkları için PKK’dan FETÖ’ye ve hatta DEAŞ’a kadar terör örgütleriyle iş tutanların acizlikleri var.
“TÜRKİYE’Yİ YENİ BİR ANAYASAYA KAVUŞTURALIM”
Darbenin üzerinden silindir gibi geçtiği, terörden bezmiş, ekonomik sıkıntıların altında ezilmiş bir halka silahların gölgesinde onaylatılan bu Anayasa, lafzı ve ruhuyla, arkasındaki vesayetçi güçlerin eseridir. Tarihi periyodu içinde artık geçerliliğini kaybetmiştir. Türkiye’nin yeni ve sivil bir Anayasa’yı tartışması, hem kendi tarihimizin hem de gelişen ve değişen dünya şartlarının kaçınılmaz gereğidir. Milletimiz nasıl bir anayasayla yönetilmek istiyorsa, biz de işte öyle bir anayasa istiyoruz. Yeni anayasa, darbecilerin, vesayetin, şu veya bu dengenin değil, doğrudan milletin anayasası olmalıdır. Yeni anayasa çalışmalarında bu safhaya önümüzdeki yılın ilk diliminde ulaşmayı hedefliyoruz. Önce ilkeler sonra somut metinler düzeyinde belirli olgunluğa gelince bir araya getirilecek ve tartışmaya açılacaktır. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni anayasa metni mutlaka milletin onayına sunulacaktır. Gelin, ideolojik, zümrevi ve kişisel tüm bagajlarımızı, duvarlarımızı, şerhlerimizi bir kenara bırakarak, Türkiye’yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuşturalım. Biz buna varız ve hazırız.
“2053 VİZYONUNUN HAMURUNU AİLE, EĞİTİM VE KÜLTÜRLE YOĞURACAĞIZ”
Aklı ve kalbi rehber edinmek yerine, sadece nefis ve zeka üzerine kurulu bilginin çocuklarımıza aktarıldığı bir eğitim sistemi bizi, haktan, hakkaniyetten, irfandan, hikmetten uzaklaştırıyor. Türkiye’nin 2053 vizyonunun hamurunu aile, eğitim ve kültürle yoğuracağız.
Küresel sistemin, salgın döneminde elde edilen tecrübeler ışığında, insanlığın tamamının güvenini kazanacak yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.”