İklim değişikliğiyle mücadele milyonlarca hayat kurtarabilir
Paris Anlaşması’na uymak her yıl milyonlarca insanın erken ölmesini engellemekle kalmaz, iyileşen sağlık koşulları sayesinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini artırır.
Ülkelerin, Paris Anlaşması’nda öngörülen hedeflere ulaşmak için iklim taahhütlerini artırması halinde 2040’a kadar her yıl milyonlarca kişinin hayatı kurtulabilir.
Haftalık yayınlanan hakemli hekimlik dergisi Lancet’in Geri Sayım Sağlık ve İklim Değişikliği raporunda yer alan araştırmaya göre, ülkelerin Paris Anlaşması ile kabul edilen küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutma hedefiyle uyumlu iklim planları benimsemeleri halinde insan sağlığında birçok olumlu etkisinin olacağı öngörülüyor .
Çalışma kapsamında incelenen ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan ve Nijerya dünya nüfusunun yüzde 50’sini ve küresel emisyonların yüzde 70’ini temsil ediyor.
Söz konusu ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele için belirlediği ulusal katkı beyanları, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için yeterli değil. Ulusal katkı beyanları ve taahhütlerin bugünkü haliyle, küresel sıcaklık artışının 3 dereceden daha fazla gerçekleşme riski bulunuyor.
Ulusal katkı beyanlarının güçlendirilmesinin iklim değişikliğinin etkilerini doğrudan azaltırken, insanların zararlı kirleticilere daha az maruz kalmasını, beslenme düzenlerinin iyileşmesini ve güvenli fiziksel aktivitenin artmasını da dolaylı olarak sağlayarak insan sağlığını olumlu etkiliyor.
Paris Anlaşması’nın hedeflerini yakalamaya ve sağlığa öncelik veren politikalar benimsendiğinde, çalışma kapsamında incelenen dokuz ülkede 2040’a kadar her yıl iyileşen beslenme düzeni sayesinde 5,8 milyon, daha temiz hava sayesinde 1,6 milyon, artan fiziksel hareket sayesinde de 2,1 milyon kişinin hayatının kurtulabileceği öngörülüyor.
Ulusal katkı beyanlarına sağlıkla ilgili hedeflerin yerleştirildiği daha iddialı senaryo seçildiğinde ise, hava kirliliği, beslenme düzeni ve fiziksel hareketsizliğe bağlı olarak sırasıyla 462 bin, 572 bin ve 943 bin ölümün daha önüne geçilebileceği ifade ediliyor.
Rapora göre, meyve, sebze, baklagil ve kabuklu yemişten oluşan bir beslenme düzeninin eksikliği, aşırı kırmızı et tüketimine bağlı risklere kıyasla daha büyük bir sağlık sorunu teşkil ediyor. Söz konusu beslenme tarzı benimsendiğinde ölümlerin yüzde 30’unun önüne geçilebilirken, aşırı kırmızı et tüketimi ölümlerin yüzde 22’sine sebep oluyor.
Raporun baş yazarı ve Lancet Countdown Sağlık ve İklim Değişikliği Yöneticisi Ian Hamilton, çalışmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, raporun iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli ancak genellikle gözden kaçan bir dayanak noktasına odaklandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Karbon azaltımının nihayetinde uzun vadeli olan ve hasar sınırlaması açısından değerlendirilen doğrudan faydalarının aksine, iddialı iklim politikalarının sağlıkla ilgili dolaylı faydaları kendilerini anında gösteriyor. Mesaj çok açık. Paris Anlaşması’na uymak her yıl milyonlarca insanın erken ölmesini engellemekle kalmaz, iyileşen sağlık koşulları sayesinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini artırır. Daha fazla hayat kurtarmak için sağlığı, iklim değişikliği politikalarının ön saflarına yerleştirme zamanı geldi.”
TAK