Kavala: Hayatım boyunca askeri darbelere karşı çıktım

Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı, iş insanı Osman Kavala daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından bugün ilk kez hâkim karşısında.

Gezi davasında beraat edip, tahliye edildiği gün, daha önce tahliyesine karar verilen 15 Temmuz dosyasından tutuklanan iş insanı Osman Kavala’nın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün saat 13:30’da Çağlayan Adliyesi’nde başladı.

Kavala, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşma mahkeme başkanının iddianamesini okumasının ardından Kavala savunmasına başladı. 

Kavala beyanında, “İddianamedeki suçlamaların hiçbiri olgusal temele dayanmamakta. Suçlamalar dünya görüşüme ve etik değerlerime, sorumlu olduğum STK’nın amaçlarına taban tabana zıttır. Gezi iddianamesi, Gezi’nin Soros tarafından planlandığı finanse edildiği, talimatlarım altında çalışan gizli bir yapıyla Gezi olaylarını kurguladığım şekilde fantastik bir kurgu içermekteydi.” dedi.

Kavala, “Gezi’yi önceden bildiğime, hükümeti devirme amacı güttüğüme dair hiçbir delil, bulgu, işaret olmadan bu suçlamalar yapılabilmişti. Herhangi maddi kaynak olmamasına rağmen Gezi olaylarını finanse ettiğimde ısrar edilmişti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi benim ve tüm sanıkların beraatine karar vermişti. İddia makamı, casusluk suçlamasını Gezi İddianamesi’ne dayandırarak gerekçelendirmeye çalışıyor. Ergenekon ve Balyoz davalarında hukuksuzlukları eleştirdiğim yazılarım mahkemenize sunulmuştu. Hayatım boyunca askeri darbelere karşı çıktım.” diye konuştu. 

Kavala, “Benim yurt dışı seyahatlerimde nerede kiminle görüşmüş olduğum bellidir. Tüm seyahatlerim şeffaftır. Benim bağlantıda olduğum STK’lar da bellidir. Henry Barkey ile aralarında hükûmet temsilcilerinin de bulunduğu bir toplantıda tanıştım. Sürekli bir irtibatımız olmadı. Barkey ile bir lokantada tesadüfen karşılaşmak dışında görüşmem, hatta telefon kaydım bile olmadı. Baz istasyonu kaydının görüşme yaptığımızın kaydı olarak görülmesi doğru değil. Benim ve Barkey’in telefonlarının birkaç defa yakın baz istasyonlarından sinyal verdiği tespit edilse de iki sinyal haricinde benim telefonum Harbiye’deki baz istasyonundan sinyal vermiştir. Otellerin bulunduğu, çalışma ofisime en yakın baz istasyonu budur.” ifadesini kullandı. 

Kavala savunmasında şunları kaydetti:

“İddianamede Adil Öksüz’ün ABD’ye gitmesiyle benim Almanya’ya gidişimin denk gelmesi temelsiz bir suçlamadır. Benim yurtdışı seyahatlerim şeffaftır. Nerede kiminle görüştüğüm bellidir. Henri Barkey ile yoğun temasta olduğuma dair de hiçbir bulgu yoktur.

Görüşme tespit edilmemesine karşın casusluk faaliyetlerinde bulunduğum iddia edilmiştir. Bunun için sivil toplum faaliyeti yürüttüğüm iddiası da olgusal temele dayanmamaktadır. İddianamede aleyhime olan delillerin hiçbiri casusluk suçlamasına dayanak değildir.

Gerçeklikten bu kadar kopuk bu kadar tuhaf suçlamalarla AİHM kararına rağmen yıllarca tutuklu kalmam sıradan bir hak ihlali değildir. Bir tür manevi işkence haline gelmiştir. Umarım yurttaşların özgürlüklerime mahrum bırakan bu iddianame türünün son örneği olur.”

‘Casusluk’ iddiasıyla yargılanan Osman Kavala 3 yılı aşkın bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.

(Kaynak: T/24) 

DAUSEN

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi