İSİAS UTANÇ ABİDESİ

Mahkemenin istediği son bilirkişi raporu bugünkü duruşmaya yetişmeyecek ancak aileler, kamu görevlileri ile ilgili iddianamenin sunulmasını ve davaların birleştirilmesini bekliyor.

Bugün Kıbrıs/Emine Yüksel
Fotoğraflar: Aren Gingi

Doç. Dr. Pervin Aksoy, İsias dava sürecini Bugün Kıbrıs’a değerlendirdi. Sekizinci bilirkişi raporunun beklendiği davada İpekçioğlu, İsias Otel’e ilişkin raporlara da yansıyan en bariz üç usulsüzlüğü şöyle özetledi:

1. Kaçak Kat: 2016 yılında inşa edildiği söylenen kaçak kat için, 2018 yılında imar affı kapsamında “Yapı Kayıt Belgesi” alındı. Bu belge projede olmayan sonradan İsias Şirketi tarafından 410 m2’lik bir betonarme yapı olarak inşa edilen bölümü kaydeden bir belgedir. Binanın zayıf olan taşıyıcı sistemine yük bindiren bu kaçak kat sadece belgelenerek yasal hale getirildiği iddia edildi. Bu belgelendirme binanın taşıyıcı sistemini güçlendiren bir unsur değildir, kayda geçirilmiş olması binayı fiziken güçlendirmez.

2. Asansör: Statik planı olmayan binaya ikinci asansör boşluğu yaratıldı. Bu asansör yapılırken asmolen döşemeler kaçak katla beraber 9 kat boyunca kesilmiş ve asansör için yukarıya doğru bina tam ortasından ikiye bölündü. Böylece binanın deprem sırasında kuvvet aktarım süzümü ortan kaldırıldı ve göçmesine neden olundu.

3. Asmolen Döşeme: Deprem yönetmeliğine göre, deprem bölgelerinde asmolen döşeme kullanılacak binaların yüksekliği 21 metre olmalıdır. İsias Otel kaçak katla birlikte 30 metreye kadar yükseltildi.

Bu üç bariz usulsüzlüğün dışında daha önce defalarca konuşulan demir kalitesi, beton kalitesi, etriye aralıkları, kiriş ve kolon yapısı gibi yapı maliyetini azaltacak usulsüzlükler olduğunu söyleyen Doç. Dr. İpekçioğlu, davanın Dokuz Eylül Üniversitesi’nden gelecek olan rapordan kısa bir süre sonra sonuçlanabileceğini söyledi. İpekçioğlu, sorumluluğu bulunan Kamu Görevlilerinin yargılanmaları için ise iddianamenin hazırlanıp, mevcut davayla birleştirilmesini istediklerini, raporun gecikmesinin ise buna fırsat yarattığını kaydetti.

İpekçioğlu, 26 Nisan’da yapılan duruşmada, Gazi Üniversitesi’nden gelen rapordaki eksiklikler nedeniyle yeni bir bilirkişi raporu istenmesinin davayı süre olarak uzattığını da dile getirdi.

Türkiye halklarına da çağrı yapan İpekçioğlu, “Toplumsal dönüşümler, tabandan gelen hareketler ile başarıya ulaşır. Yargıda da değişim istenirse toplumun adalet talebinin yükseltilmesi, daha örgütlü hareket etmesi ve adalet talebi daha yüksek sesle haykırması lazım. Biz nasıl ki Türk Ceza Kanunu’na göre deprem sanıklarının olası kastla yargılanmaları gerçeğini hiç bıkmadan anlattık ve en sonunda olası kastın, düğünlerde havaya atılan merminin isabet etmesiyle ya da deprem suçlarında binalarda kolon kesimiyle sınırlı uygulama alanı olmadığını gösterdik, Türkiye halkı da bozulan sosyal düzenin yeniden sağlanması için, adalet talebiyle sesini yükseltmelidir” dedi.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

****
****