Türkiye I Yeni ‘çözüm sürecine’ doğru mu?
AKP, MHP, CHP ve DEM Parti'nin iç siyasi sıkıntılar yaşadığı, Ortadoğu'da savaşın hakim olduğu bir dönemde, Kürt sorununda "yeni çözüm süreci" gündeme getirildi. Taraflar temkinli ama sürece açık.
Yeni bir “çözüm süreci” için ilk mesaj AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan, ilk adım MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli, DEM Partililerle el sıkıştı.
Taraflar ilk beklentilerini dile getirdi. AKP-MHP ortaklığı DEM Parti’nin “Türkiye partisi” olmasını, DEM Parti’yse önce “yol temizliği” yapılmasını istiyor.
İddiaya göre, Abdullah Öcalan’la diyalog çoktan başladı. Kandil’den gelen ilk mesajlarsa bu tabloyla görece uyumlu.
AKP’nin öne çıkan isimleri yeni sürecin öncekine benzemeyeceği konusunda hemfikir ama neye benzeyeceği konusunda henüz bir açıklama yapmış değiller.
İÇ CEPHE MESAJI HAFTALAR ÖNCE VERİLDİ
İlk açıklama 30 Ağustos’ta Erdoğan’dan geldi. Cumhurbaşkanı’nın, Saray’da düzenlenen Zafer Bayramı programındaki konuşmasında “iç cephe” vurgusu öne çıktı.
“Silah, mühimmat hazırlıklarının yanı sıra iç cephe güçlendirildikçe” Büyük Taarruz’da başarı sağlandığını kaydeden Erdoğan, bugün de asıl tehdidin “iç cephe”yi hedef alan saldırılar olduğunu söyledi:
“İç kalemizde bir gedik açılırsa, orada bir kan kaybı yaşanırsa, Allah korusun bunu toparlamak son derece maliyetli ve meşakkatli olacaktır. Böyle bir durumda hepimiz kaybederiz. Hepimiz bedel öderiz. 85 milyon olarak hepimiz sıkıntı çekeriz. Milletini seven, memleketini seven, kendini bu topraklara ait hisseden hiç kimsenin ‘kaybet-kaybet’ denklemine fırsat vermeyeceğine inanıyorum.”
ERDOĞAN: “UZLAŞMA ALANLARI ÖNCE ÇIKMALI”
Erdoğan, daha sonra Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için gittiği New York’ta da vurgusunu yineleyerek “İç cephe hedeflerimiz, bizim ‘Kızıl Elma’mızdır” dedi.
Ancak “iç cephe” çıkışıyla verilmek istenen mesaj haftalar sonra anlaşıldı. Erdoğan Meclis’te yeni yasama yılı açılışındaki konuşmasında “iç cephe” vurgusuyla “İsrail’in hedefi Türkiye” söylemini birleştirdi.
“Bugün, İsrail saldırganlığı karşısında, içeride ve dışarıda çatışma alanlarının değil, uzlaşma alanlarının öne çıkması gerekiyor. İsrail bölgeyi tehdit etmeyi sürdürdükçe Türkiye de bölge halklarının, özellikle milletimizin güvenliği için öncü olmaya, yapıcı, uzlaştırıcı, birleştirici olmaya ısrarla devam edecektir. Bu vesileyle Filistin davasına sahip çıkma noktasında tam bir mutabakat içinde hareket eden
“MECLİS’İMİZE VE SİYASİ PARTİLERİMİZE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Cumhurbaşkanı, Meclis’teki tüm partilere seslense de asıl muhatabı MHP ve DEM Parti’ydi.
İlk adım MHP’den: ‘Samimi elin kıymetini anlayın’
Erdoğan’ın konuşmasının ardından Devlet Bahçeli, DEM Parti sıralarına giderek Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle selamlaşıp tokalaştı. Bahçeli sonra yaptığı açıklamada Erdoğan’ın konuşmasına atıfla şunları söyledi:
“(Konuşmanın) son bölümünde TBMM’de dayanışmanın, huzurun, akıllı bir çalışmanın davetini de sunmuştur. Bu davetten sonra MHP’nin genel başkanı olarak Cumhur İttifakı ve Türk milletinin cumhurbaşkanının çağrısına adım atmak bana düşen bir görevdir. MHP bir adım atmazsa diğerlerinden bir şey beklemek doğru olmaz.”
Devlet Bahçeli, tokalaşma karşılığında ne beklediğini aynı gün grup kürsüsünde tarif etti:
“Biz, gelişigüzel, keyfe keder, can sıkıntısından, anlık dürtülerle, dümenden ve düzenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz, öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmanın merakına tevessül ve teşebbüs etmeyiz. DEM’e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir.”
Bahçeli’den sonra Erdoğan da 6-8 Ekim Kobane eylemlerine dair DEM Parti’den “samimi bir muhasebe” yapmasını istedi, “Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından da layıkıyla anlaşılmasını ümit ediyoruz” dedi.
İDDİA: HÜKÜMET ÖCALAN’LA, ÖCALAN KANDİL’LE GÖRÜŞÜYOR
Bir süredir kulislerde dolaşan “yeni bir çözüm süreci” söylentileri Devlet Bahçeli’nin DEM Partili vekillerin elini sıkmasıyla daha da alevlenirken bir de “somut adım” iddiası ortaya atıldı.
Al Monitor’den Amberin Zaman, “Hükümetin Kürt dosyasını yakından bilen” üç kaynağına dayandırdığı haberinde “Hükümet ile Öcalan arasında fiili müzakerelerin yeniden başlaması için istikşafi görüşmelerin başladığını” yazdı.
Amberin Zaman’ın haberi özetle şöyle:
Kaynaklardan ikisi Öcalan’ın son dönemde Kandil’de bulunan PKK liderliğiyle doğrudan görüşmesine izin verildiğini söyledi.
Bu isimlerden biri, “Öcalan onlara silah bırakmayı tartışma zamanının geldiğini söyledi” dedi; kendi geleceklerine nasıl karar vereceklerini sorduklarında Öcalan’ın sinirlenerek telefonu kapattığını söyledi.
Diğer isimse, iddia edilen görüşmenin sorunsuz geçmediğini söyledi ancak daha fazla ayrıntı vermedi.
Zaman’ın görüştüğü Irak’taki PKK kaynaklarıysa “Yeni bir barış sürecinin başladığını söyleyebiliriz” dedi.
DEM PARTİ’DEN ‘YOL TEMİZLİĞİ’ ŞARTU
Yeni bir “çözüm süreci” ihtimaline her dönem açık kapı bırakan DEM Parti cephesinden yapılan açıklamalarsa çeşitlilik gösteriyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin kendileriyle tokalaşmasını “Şaşırmış olabilirsiniz, haklısınız. Olması gereken bir tabloydu. Toplumsal barışı savunan her adımı destekleriz” sözleriyle değerlendirdi.
Bahçeli’nin “Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun teklifidir” açıklamasına yanıt veren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “DEM Parti zaten bir Türkiye partisi” dedi. Barışın sağlanması için müzakereye hazır olduklarını vurgulayan Hatimoğulları, bunun için somut adımların atılması ve “yol temizliği” yapılması gerektiğini kaydetti.
Hatimoğulları “yol temizliği” için pratik adımlar atılmasını beklerken, Selahattin Demirtaş’ın avukatı Emin Aktar bu adımların sınırlı kalacağı görüşünde:
“Aslında söylediği şey yeni dönemde Kürt siyasetinin teslim olmasıdır. Bizimle çıtası çok düşük belli çözümler karşılığında, kayyım atanmaması, Kürtçenin belli ölçüde yaygınlaşması gibi, tek ses olarak oraya katılması gibi öneriler var, benim gördüğüm öyle.”
AHMET TÜRK: SİYASİLER TOPLUMU HAZIRLAMALI
Önceki “açılım sürecinin” mimarlarından olan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, “Yeni bir çözüm süreci başlar mı” sorusuna “Bilemiyoruz. Zaman gösterecek. Bu açıklamaları ne değersiz görelim ne de abartalım” yanıtını verdi.
Ortadoğu’da yükselen gerilim karşısında halkların kenetlenmesi gerektiğini kaydeden Türk, “sadece sözde olmaz” diyerek karşılıklı atılması gereken adımları sıraladı:
“Bir tarafta siyasilerin toplumu da hazırlaması lazım. Toplumu, medyasıyla hazırlayamazsanız çözemezsiniz. Samimiyet testinden geçilmesi gerekiyor. Kürtler de bu işin silahla çözülemeyeceğini görmeye başladı. Atılacak doğru adımlar sonucunda sıkıntı da olmaz.”
Öcalan için yapılacak miting yasaklandı
Bahçeli’yle el sıkışan isimlerden DEM Parti Ağrı milletvekili Sırrı Sakık, ilk adımı devletin atması gerektiği görüşünde. “İç barış”ın sağlanması için “yol temizliği”nin şart olduğunu vurgulayan Sakık, “İlk adım Sayın Öcalan’dır. İmralı’daki tecridin kaldırılması lazım. Diyalog ve müzakere sürecine herkesin dahil edilmesi lazım” dedi.
DEM Parti’nin başını çektiği Demokratik Kurumlar Platformu, günlerdir 13 Ekim’de Diyarbakır’da “Öcalan’a özgürlük için” başlığıyla miting hazırlığı içindeydi.
Diyarbakır Valiliği, geçtiğimiz gün 13 Ekim mitingi dahil her tür etkinliği ve kente giriş çıkışları yasakladı.
Miting, Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasının yıldönümü olan 9 Ekim’de başlatılan kampanyanın son adımı olacaktı.
UÇUM NET KONUŞTU, SELVİ TEMKİNLİ
Saray’ın “şahin kanadı” olarak bilinen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’sa çözüm sürecinin gündemde olmadığını düşünüyor.
Devletin üniter yapısının müzakere edilemeyeceğini belirten Uçum, “Devlet çözüm almadığı süreci tekrar devreye sokmaz. Yeni bir versiyonu da gündeme gelmez” ifadelerini kullandı.
AKP’li kalemlerden Abdülkadir Selvi de sürecin “olgunlaşması” gerektiğini söyledi:
“Bu süreç ne MHP’nin ne de AK Parti’nin yetkili kurullarında konuşulmuş değil. İki lider, Türkiye’nin bekası için inisiyatif geliştirdiler. Bundan sonrası için DEM Parti’nin ne yapacağını görmek gerekiyor. O nedenle diyorum ki bu işin biraz olgunlaşmasını beklemek gerekiyor.”