BBC Farsça Servisi’ne göre aynı olayda dövülen bir başka öğrenci de komada.

İranlı yetkililer, olayda güvenlik güçlerinin sorumlululuğu olmadığını söylüyor.

Başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül’de hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini için yapılan protesto eylemlerine lise öğrencileri de katılmaya başlamıştı.

Sendikanın açıklamasına göre, İran güvenlik güçleri, Asra Panahi’nin okuduğu Erdebil kentindeki Şahid Kız Lisesi’ne 13 Ekim’de baskın düzenlendi.

Baskın sırasında öğrencilere rejim yanlısı bir marş söylettirildiği, bunu reddedenlerin dövüldüğü belirtildi.

Sendikaya göre Panahi, Cuma günü kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Panahi’nin ölümü sonrası birçok kente hafta sonu yeni protestolar düzenlendi.

Panahi’nin amcası olduğu öne sürülen bir kişi de devlet televizyonunda yeğeninin doğuştan kalp hastası olduğunu ve bu nedenle öldüğünü öne sürdü.

Sosyal medyada paylaşılan videolarda güvenlik güçlerince okullara düzenlenen baskınlarda bazı öğrencilerin sınıflarda toplandığı, göz yaşartıcı gaz kullanıldığı ve gözaltına alınan bazı öğrencilerin polis araçlarına bindirildiği görülüyor.

İran Öğretmenler Sendikası, geçen haftadan beri devam eden okul baskınlarını “acımasızca ve insanlık dışı” olarak niteleyip kınadı ve Eğitim Bakanı Yusuf Nuri’yi istifaya çağırdı.

İran İnsan Hakları Örgütü’ne göre, Mahsa Amini’nin ölümünden sonra başlayan protesto dalgasında önceki gün itibarıyla aralarında 27 çocuğun da bulunduğu 215 kişi yaşamını yitirdi.

Ailesi, Mahsa Amini’nin gözaltındayken dövülmesi sonrası öldüğünü söylerken, İranlı yetkililer genç kadının hastalığı sonucu hayatını kaybettiğini savunuyor.

“Zen. Zendegi. Abadi” (Kadın. Hayat. Özgürlük) sloganlarıyla yapılan ve tüm ülkeye yayılan protestolar, rejime karşı 1979’dan sonraki en büyük meydan okuma olarak görülüyor.

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, protestoların arkasında “ABD ve İsrail ile yerli işbirlikçilerinin bulunduğunu” öne sürmüştü.

Kaynak: BBC Türkçe