Hayat o kadar kısa ki kötü şarap içmeye değmez
Şarap sosyal içeceklerin en başında gelir dersek sanırım abartmış olmayız. Birçok özel durumda tercih edilen içecek şaraptır. Şarap sadece özel durumlarda da içilmez. Hemen hemen her yemeği, her peyniri, her tatlıyı daha da lezzetli ve keyifli yapabilme özelliği taşıyan bir şarap vardır. Yapıldığı üzüme, yapana, yapılış şekline, ne zaman yapıldığına, nasıl ve ne kadar saklandığına bağlı olarak değişiklik göstermesi, şarabın gizemli olmasını; şarap şişesinin açılıp çözülmeyi bekleyen bir sır özelliği taşımasını da sağlar. Fakat bir şişe şarabı içip keyfini çıkarmadan önce, içilecek şarabın iyi durumda olup olmadığını, bozulup bozulmadığını anlamak gerekir.
Bozuk olan bir şarabın sadece tadı kötü olmakla kalmaz aynı zamanda sağlığa da zararı dokunabilir. Gerçekleşen kimyasal değişiklikler sonunda bozulan bir şarabı içmek sağlığımızı bozabilir. Bozulmuş bir şarabın, rengi değişir, kokusu farklı tadıysa garip olur. Bir şarabın bozuk olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Genellikle üç değişik sebepten dolayı bir şarap bozulmuş olabilir ve içilmemesi gerekir.
Oksitlenmiş şarap
Çoğu zaman açılan bir şişe şarap bitirilmez ve kapatılıp bir kenara konur. Bir sonraki sefer açtığımızda bu şarabın sirke gibi bir kokusu olduğunu fark edebiliriz. Bunun sebebi şişenin iyi kapatılamaması sonunda şarabın oksijen ile temas etmesi, yani şarabın oksitlenmiş olmasıdır. Bu koku çok kolay fark edilebilen, keskin bir sülfür (kükürt) kokusudur. İyi kapatılamamış olmasına ek olarak, üretim sırasında koruma amaçlı fazla eklenmiş sülfür (kükürt) dioksit de, bozuk yumurta veya yanmış kibrit kokusu oluşturur. Şişeyi kapatan mantarın bozulması, örneğin kuruması da aynı sorunun ortaya çıkmasına yol açabilir.
Pişmiş Şarap
Sıcak yerde muhafaza edilen bir şarap da bozulup, içilir olmaktan çıkabilir. Pişmiş bir şarabın bardağa döküldüğünde, bardağın ekseninde kırmızımsı kahverengimsi bir rengi olduğunu görürüz. Aynı zamanda bu şarabın bir porto şarabı olmamasına rağmen aynı porto şarabı gibi karamelimsi bir tadı vardır. Pişmiş bir şarabın ağzını kapatan mantar da hafif ileriye çıkmış bir vaziyette olabilir.
Mantarlanmış Şarap
Şarap şişesini kapatmakta kullanılan mantar tıpa bazen ıslanır. Bu durumda ıslanan mantar çürür ve çürüme sonunda mantardan kopan küçücük parçacıklar şişenin içindeki şaraba karışır. Bu da mantarsı, ıslak karton kâğıt gibi bir kokunun; hafif bir küf kokusunun ortaya çıkmasına yol açar. Bir bakteri kapmış veya küflenmiş olan mantar enfekte olmuştur ve bundan dolayı mantarlanmış şarabın bodrum katında birikip uzun süre orda durmuş su gibi kokusu vardır. En fazla rastlanan sorun budur; fakat sorun çok küçük olabileceğinden maalesef anlaması da en zor olanıdır.
Bir şişe şarabın keyfini en güzel şekilde çıkarmak için içilecek şarabın iyi durumda olup olmadığını, bozulup bozulmadığını anlamak gerekir. Emin olmadığınız durumlarda restorandaki şarap uzmanına veya başka birisine sorup ikinci bir fikir almanız bozuk bir şarabı içmenizden her zaman daha iyi bir seçenektir.
Unutmayalım, “hayat o kadar kısa ki kötü şarap içmeye değmez.”