Londra’da ortalama gelirli birinin ev alabilmek için maaşını 40 yıl biriktirmesi gerekiyor
Söz konusu veri, Ulusal İstatistik Dairesi'nin yeni konut satın alınabilirlik endeksinde yer alıyor.
Birleşik Krallık (BK) Ulusal İstatistik Dairesi’nin (ONS) yeni endeksinde, Londra’daki düşük gelirli bir hanenin, başkentte ortalama değerde bir konut satın alabilmek için 40 yıllık maaşlarını biriktirmesi gerekebileceği ortaya kondu.
Büyük Britanya’da 2021 Konut Satın Alınabilirliği kapsamında 28 Temmuz’da yayımlanan veride ayrıca İngiltere’de Mart 2021’de sona eren mali yılda satılan konutların ortalama maliyetinin, yıllık ortalama harcanabilir hane gelirinin 8,7 katına eşit olduğu görülüyor.
Bu sayı Galler’de 6’ya, İskoçya’da ise 5,5’e düşüyor.
Endeks, İngiltere’deki konutlar için medyan fiyatın 275 bin sterlin (yaklaşık 6 milyon TL) ve medyan hanehalkı gelirininse 31 bin 800 sterlin (yaklaşık 695 bin TL) olduğunu ortaya koyuyor.
Galler’de ortalama konut fiyatı 176 bin sterlin (yaklaşık 3 milyon 830 bin TL) ve ortalama gelir 29 bin 400 sterlindi (yaklaşık 640 bin TL).
İskoçya’da ise ortalama konut fiyatı 166 bin sterlin (yaklaşık 3 milyon 615 bin TL) ve ortalama gelir 30 bin 300 sterlindi (yaklaşık 660 bin TL).
Bahse konu veride, Kuzey Doğu İngiltere’deki düşük gelirli hanelerin 12 yıllık maaşlarıyla ortalama fiyatta bir konut satın alabildiği gözlemlenirken, Londra’daki konutlar şaşırtıcı olmayan biçimde en pahalıları çıktı.
Veriye göre, İngiltere’deki satın alınabilirlik oranı, ONS’nin 1999’da başlattığı çalışmanın bugüne kadarki en kötü seviyesinde. Galler kendi zirvesine 2007’de ulaşmış, İskoçya’da ise en yüksek oran 2008’de görülmüştü.
Emlak satın alım şirketi HBB Solutions’ın genel müdürü Chris Hodgkinson şöyle konuştu:
“Konut satın almak isteyen birçok kişinin kazandıkları para, biriktirebildikleri meblağ ve konut satın alabilmek için gereken tutarlar söz konusu olduğunda karşılaştığı gerçekle beraber ev sahibi olma maliyeti ciddi biçimde raydan çıktı.
Konut kredisi oranları elverişli seviyelerde kalmayı sürdürürken, bu durum birçoklarının sırf ilk adımı atabilmek için kapasitelerinin ötesinde borçlanmasına yol açıyor. Fakat borçlanma maliyeti artık tırmanmaya başlamışken, aşırı taahhüt altına girenlerin beklediklerinin altındaki gelirleriyle bu artan masrafları karşılamakta zorlanarak kendilerini mali zorluk içinde bulmasını bekleyebiliriz.”