SERT BİR YAZI
Ankara’nın müdahaleleri epeydir çığırından çıkmış durumda ama Kıbrıslı Türk siyasiler arasında kapağı Meclis’e atanların çıtı pek çıkmıyor. Siyasiler halka güvenmiyor, halk da siyasilere güvenmiyor. Hal böyle olunca da gelmekte olanın dozu gün geçtikçe artıyor. ‘Bizimkiler’ nasıl bir ruh hali içindeyse artık piyon gibi oynanan seçilmişlerin haline bakıp yalnızca iç geçiriyor. O zaman halka da ‘…’ yemek düşüyor.
“İlhakın provası yapılıyor” diye bas bas bağırıyordu ‘devrik lider’ Mustafa Akıncı ama kimse onu duymak istemiyordu çünkü o duymak istemedikleri şeyler söylüyor, ‘çizmeyi aşan’ yorumlar yapıyordu. Anavatan Türkiye ile yüce KKTC’nin arasına ‘nifak’ sokuyordu. O da aldı boyunun ölçüsünü… Alacak tabii… Böyle halka böyle tıraş! Kim almadı ki?
Türkiye’deki Goncoloz’un yarattığı korku imparatorluğunu gece yatağında iliklerine kadar hisseden ‘bizimkiler’ ertesi sabah olanı biteni unutup, –mış gibi yapmaya devam ediyordu. Bu yüzden de doz gün geçtikçe arttı… Bunlar daha iyi günlerimiz diyenlere katılıyorum…
Bundan daha kötü ne olabilir diye de geçiyor insanın içinden haliyle. Mesela ne olabilir?
Meclis’te çoğunluğu olan piyonlar (başta UBP) bir yasa çıkarıp Ankara’ya, Goncoloz’a ya da türevlerine veya taşeron olarak kendilerine laf eden herkesi TC’nin katkılarıyla yapılan yeni hapishaneye atabilir… Sığar mıyız sığarız, nasılsa şikayeti olan pek yok… O da yetmez ‘Silivri’ misali soğuk bir hücreye tek başına da tıkabilir. Atsıııın kafa dinleriz, devlet biraz da bize baksın… Başka ne yapabilir? Kendi ülkesine almadığı yetmiyor gibi Kıbrıs’tan da sürebilir. Olmadı mı? Daha önce oldu, Denktaş’ın elinden bile yanan çok…
“İktidar” el değiştirirken bunu teslim edenlerin yalnızca UBP olduğunu söylemek de saflık olur. UBP neyse Kıbrıs Türk halkı da odur. Başta onlar olmak üzere sağ cenahın tamamı oradan ‘mamma’ gelecek diye gelmişini, geçmişini, geleceğini satmaya hazırdır… E n’apsınlar? Hayat pahalı, kıtlık kapıda, yağ yok, benzin ateş pahası… Ankara ile kavga mı edek?
“Olmayınca olmuyor” derdi atalarımız. Bu lafın milenyum versiyonu da: “Baktın olmuyor, bakmayacaksın” oldu… ‘Bizimkiler’ de bunu yapıyor işte. Hem de bizim paramızla, hem de bizim yüzümüze bakarak, hem de bu devlete sahip çıktıklarını, buranın gerçek bir devlet olduğu yalanını yüzümüze dimdik söyleyerek…
“Büyükelçi istenmeyen adam ilan edilmeli” demiştim. Bu laf yüzünden dava yedim, hata etmişim. Şimdi “Büyükelçi Başbakan ilan edilmeli” diyorum. Gerçekten bunu hak ediyoruz.
Madem başımızdakiler bükemediği bileği öpüyor, yukarıda da dediğim gibi halka ‘…’ yemek düşüyor!
Tahsin Hoca’nın dediğinden değil, Barbaros Şansal’ın dediğinden!