Senin Ormanına Kimse Biçim Veremez

Bu memlekette bir kadın, kendisi olmaya niyet ettiği anda, daha benliğinin kapısını aralamadan toplum hemen elindeki paslı makasını kapıp gelir.

“Dur kızım, şöyle bir budayalım seni… Fazla dallanıp budaklanmışsın. Yoksa dışarıda yaşayamazsın.”

Sanki bizler köklerimiz, kabuklarımız, yaralarımız olan canlı varlıklar değil de, bir seranın içinde tek tipe göre yetiştirilmiş, aynı boy, aynı formda dizilmiş çiçeklermişiz de son kalite kontrolünden geçiyormuşuz gibi.

Oysa biz steril değiliz ki! Toprağımızın içinde çocukluğumuzdan kalma taşlar var, dallarımız kırılmış, gövdemiz bazen rüzgardan eğrilmiş… Hepimiz biraz yorgun, biraz tecrübeli, biraz da kendine has yetişmiş yabani birer ağacız.

Ve bazen insan, kendi sesini çevresinin uğultusundan ayırt etmekte zorlanır. Dışarıdan gelen öğütler, “şöyle yap, böyle ol, aman taşma” diyen sesler öyle kalabalıktır ki, insan kendi içindeki fısıltıyı duymak için adeta bir sessizlik köşesi kazmak zorunda kalır. Kimlik bazen bir nüfus cüzdanında değil, bu gürültünün arasında koruyabildiğin o küçük, kendine ait alanda saklıdır.

Şimdi gelelim asıl meseleye… Toplum seni, geleneklerin sisinden ve beklentilerin gölgesinden örülmüş bir kefenle sarmaya kalkar. “Sessiz ol. Uyum sağla. Kadın dediğin şöyle durur, böyle konuşur, bunu sorgulamaz…”

Hadi bakalım yırt şimdi o kefeni. Kolay mı? Değil. Çünkü üzerinde “ayıp olur”, “kadın kısmı dediğin…”, “aman dikkat çekme” motifleri var. Sen o kefeni yırttığında da millet koşarak gelir. “Aaa bu kız bozulmuş, kendini salmış, delirmiş!” derler. Halbuki bozulmak iyidir be kardeşim. Hele hele bu toplumun dar gözünde bozulduysan, belli ki doğru patikaya girmişsindir.

O yüzden korkma. Kır zinciri, sök etiketi, yırt çuvalı.

Sen kendin olunca dünyanın dengesi falan bozulmaz. Sadece seni yıllarca kalıba sokmaya çalışanların uykuları kaçar. Çünkü sen özgürleşince, onların kurduğu küçük düzenin duvarları çatırdar. “Normale döndük!” dedikleri şey, aslında senin iç sesi susturup onların saçmalığına razı geldiğin halindir. O oyuna gelme.

Bir gün dönüp arkana baktığında, seni “adam etmeye” çalışanların hepsi aynı gölgede, aynı sıkıntıyla oturuyor olacak. Sen ise kendi yolunda, kendi renginde, kendi kokunda yürüyor olacaksın.

Ve sen yürüdükçe fark edeceksin…

Seni budamaya kalkanların gölgesi bile seni takip edemiyor artık. Çünkü sen çoktan kendi ormanını kendin büyütmüşsün…

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "2" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }