Bugün Kıbrıs

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Parti Meclisi Üyesi Kemal Baykallı, Kıbrıs Postası TV’de katıldığı programda, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Kıbrıs müzakerelerinin geleceğine dair değerlendirmelerde bulundu. Baykallı, “Tufan Erhürman, ciddiyeti ve bilgisiyle Kıbrıs Türk halkını temsil edebilecek bir liderdir” dedi.

“HALK, ERHÜRMAN’IN SORUMLU VE YAPICI ÇİZGİSİNİ TERCİH ETTİ”
Baykallı, seçim sonuçlarının toplumdaki “sıkışmışlık ve bunalmışlık hissinin dışa vurumu” olduğunu belirterek, halkın Tufan Erhürman’ın izlediği uyumlu, yapıcı ve sorumluluk sahibi politik çizgiyi tercih ettiğini söyledi.
5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs konusundaki yaklaşımının “derinlikten yoksun” olduğunu ifade eden Baykallı, “Erhürman ise hem Kıbrıs meselesi hem de devlet yönetimi açısından ciddiyetiyle öne çıktı.” dedi.

“TDP, ADAY ÇIKARMAYARAK TOPLUMU RİSKE ATMADI
TDP’nin seçimde kendi adayını çıkarmama kararına da değinen Baykallı, bu tercihin “risk ve kumar” olarak görülen bir adımı bilinçli şekilde reddetmek anlamına geldiğini belirtti.
“Bu, bizim için doğru karardı. CTP ile ne bir pazarlık ne de bir kavga yaşadık; ortak ilkeler üzerinden yürüdük ve hedefimize ulaştık.” dedi.

Baykallı, partinin seçimden iki temel beklentisinin olduğunu vurguladı:

1. Federal çözüm zeminine geri dönülmesi,
2. Daha kapsayıcı ve diyaloğa dayanan bir sürecin yürütülmesi.
   “Bu iki beklentimiz de karşılık buldu.” dedi.

“ERHÜRMAN’IN TÜRKİYE ZİYARETİ GECİKTİ AMA HAZIRLIK SÜRECİ YAŞANIYOR”
Erhürman’ın Türkiye’ye henüz resmi bir ziyaret gerçekleştirmemesine de değinen Baykallı, “18 gün geçti; belirsizlik spekülasyon yaratıyor. Bunun arkasında ciddi bir hazırlık süreci olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs’ta yeni bir başarısızlığa tahammül olmadığını belirten Baykallı, sürecin titizlikle kurgulanması gerektiğini söyledi.

“KIBRIS RUM TOPLUMUYLA İYİ BİR DİYALOG KURULMALI”
Baykallı, barış mücadelesinin yalnızca dış aktörlerle değil, Kıbrıs Rum toplumu ile de yürütülmesi gerektiğini belirtti:
“Kendimizi Güney Kıbrıs’ta barış için mücadele eden kesimlere de iyi anlatmamız gerekiyor.”

“BM KARARLARI AÇIK: EŞİTLİK, KIBRISLI TÜRKLERİN TÜM KARARLARA ETKİN KATILIMIDIR”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ortaya koyduğu Guterres Çerçevesi’nin Crans-Montana’dan bu yana tüm uzlaşıların son aşaması olduğunu söyleyen Baykallı, Erhürman’ın “bütün önceki uzlaşıların kabul edilmesi gerektiği” yönündeki açıklamasını, bu sürecin yeniden inşa edilebileceğinin işareti olarak değerlendirdi.

BM Güvenlik Konseyi’nin 716 sayılı kararına atıfta bulunan Baykallı, kararın iki toplumun “siyasi eşitliğini ve tüm kararlara aktif katılımını” tanımladığını belirterek, Erhürman’ın da bu temeli korumaya çalıştığını söyledi.

“SORUN İÇERİK DEĞİL, KURGUNUN NASIL YAPILACAĞI”
Garantiler, iç güvenlik ve yönetim-yetki paylaşımı gibi başlıklarda yeni bir tartışma zemini kalmadığını ifade eden Baykallı, “Sorun içerik değil; nasıl bir kurguyla masaya dönüleceği. Burada BM’ye ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Şahsi Temsilcisi María Ángela Holguín’e büyük görev düşüyor.” dedi.

“UZLAŞILARIN KİTABI VAR; TOPLUMLARIN BİLMESİ GEREKİYOR”
Cyprus Dialogue Forum tarafından hazırlanan Political Guide kitabının bugüne kadar varılan tüm uzlaşıları derlediğini belirten Baykallı, “Bu içerik özellikle Rum toplumunda yeterince bilinmiyor. BM de şeffaf olmalı, toplumların bilmediği uzlaşılar üzerinden boş tartışmalar yürütülüyor.” dedi.
Yayının üç dilde https://cydialogue.org/ adresinden erişilebileceğini hatırlattı.

“BM BÜTÇESİNDEKİ KESİNTİ SÜRECİ ETKİLEYEBİLİR”
ABD eski Başkanı Donald Trump döneminde BM bütçesinin kesilmesiyle İyi Niyet Misyonu’nun yüzde 40 küçüldüğünü anımsatan Baykallı, bunun yılların birikimini tehdit ettiğini belirtti:
“Yeni bir süreç başlayınca bu birikimlere ihtiyaç duyacağız. Sayın Erhürman’ın Ankara ziyareti sonrası bunun takipçisi olması gerekir.” dedi.

“KIBRISLI TÜRKLER KENDİ ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA SORUMLU DAVRANMALI”
Kıbrıs Türk toplumunun kendi ayakları üzerinde durduğunu göstermesi gerektiğini belirten Baykallı, “Günümüzde çözülmemiş her sorun risk taşır. Kıbrıslı Türkler ve Rumların iş birliği yapabildiğini göstermek zorundayız. Bu kadar küçük bir adada dünya gündemini işgal etmek sorumsuzca ve risklidir.” ifadelerini kullandı.

“TATAR İLİŞKİLERE ZARAR VERDİ; YENİ DÖNEM KAYBEDİLEMEYECEK KADAR DEĞERLİ”
Ersin Tatar döneminde dış ilişkilerde ciddi tahribat yaşandığını vurgulayan Baykallı, “Kıbrıs Türk toplumunun kendi ayakları üzerinde duran, kendi kararlarını alan bir halk olduğu algısına zarar verildi.” dedi.

“YENİ DÖNEMDE SCHENGEN VE YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ İÇİN AKTİF LOBİ YAPILMALI”
Baykallı, 2023 yılında Kıbrıslı Türklerin Yeşil Hat üzerinden 16 milyon Euro, Türkiye’nin ise Kıbrıslı Rumlara 188,5 milyon Euro satış yaptığını belirterek, Yeşil Hat ticaretinin büyük potansiyel taşıdığını vurguladı.
Kıbrıs Rum liderliğinin 2026 Schengen üyeliği hedeflediğini hatırlatan Baykallı, “Bu süreç Yeşil Hat’ı AB’nin dış sınırına dönüştürebilir. Bunun için etkin diplomasi yürütmek zorundayız.” dedi.

“YANLIŞ BİR TERCİH BİZİ BAMBAŞKA MECRALARA SÜRÜKLEYEBİLİRDİ”
Baykallı, son olarak şunları söyledi:
“Bu seçim sadece beş yıllık bir cumhurbaşkanlığı seçimi değildi. Yanlış bir tercih, bizi bambaşka mecralara sürükleyebilirdi. TDP olarak bunun bilinciyle hareket ettik.”