Talat: “Netanyahu, Crans Montana’da Anastasiadis’i arayıp ‘Kalk masadan’ dedi”

İkinci Cumhurbaşkanı Talat, Crans Montana’da çözüm masasının İsrail’in baskısıyla dağıldığını, bu müdahalenin Rum basınına da yansımasına rağmen gizlenmeye çalışıldığını söyledi.

Bugün Kıbrıs

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, dün Kanal T’de yayımlanan Rahmican Çalışkan ile Kuzeyin Nabzı programına katılarak, Kıbrıs sorununun çözümü, Crans Montana süreci, Güney Kıbrıs’ın Batı ile yakınlaşması, mülkiyet krizi, Türkiye’nin Kıbrıs siyaseti ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine dair değerlendirmelerde bulundu.

TALAT: “KIBRIS SORUNU HAYATIN MERKEZİNDE, AMA DİYALOG YOK”
Talat, Kıbrıs sorununun Kıbrıslı Türkler ve Rumlar için her şeyin başı ve sonu olduğunu vurgulayarak, “Bizim için Kıbrıs sorunu hayatın merkezindedir, ama Türkiye ve Yunanistan için öncelikli bir mesele değildir. Onların Ege, Doğu Akdeniz, Libya ve Orta Doğu ile ilgili farklı krizleri var, Kıbrıs bu karmaşık tabloda sadece küçük bir başlıktır” dedi.

Talat, uluslararası diyaloğun önemine dikkat çekerek, bu gibi toplantıların New York yerine Kıbrıs’ta yapılabileceğini belirtti ve şunu ekledi:

“Sayın Tatar, iki devletli çözümü savunuyor ama bu mümkün değil. Diyalog kurulmadan, Rum tarafı ve diğer ülkeler ikna edilmeden bu hedefe ulaşılamaz. Eğer ben onun yerinde olsaydım, haftada bir kez Rum lider Hristodulidis ile görüşürdüm.”

Talat, diyalog eksikliğinin mülkiyet krizi gibi siyasi gerilimleri de tetiklediğini belirterek, “Eğer diyalog olsaydı, insanlarımızın tutuklanması gibi siyasi atraksiyonlar yaşanmazdı. Ama Tatar, ‘Eşit egemenlik kabul edilmezse masaya oturmam’ diyerek kapıları kapatıyor ve bu çıkmazı derinleştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

TALAT: “NETANYAHU, ANASTASİADİS’İ ARAYIP ‘KALK MASADAN’ DEDİ”
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İsrail’in Kıbrıs sorununun çözümünü engellediğini söyledi. Crans Montana zirvesinde yaşananları şöyle aktardı:

“Crans Montana’da Anastasiadis’in masayı devirmesinin sebebi Netanyahu’nun ‘Deli misiniz? Kıbrıslı Türkleri niye hükümete alacaksınız, niye onları ortak edeceksiniz? Şimdi Kıbrıs’ı siz idare ederken bütün Kıbrıs’ı dünyada siz temsil ederken Kıbrıslı Türklerin orada işi ne?’ dediği ve bundan dolayı Anastasiadis’in masayı devirdiğini bana Kıbrıs Rumları söyledi.”

Bu müdahalenin Rum basınına da yansıdığını belirten Talat, Bunlar çıkıyor ama bize doğru dürüst yansımıyor, yansıtmamaya çalışıyorlar” dedi.

“RUM TARAFI İSRAİL İLE YAKINLAŞIYOR”
İsrail ve Azerbaycan arasındaki karşılıklı yardımlaşmaya dikkat çeken Talat, Azerbaycan’ın bu ilişkiler nedeniyle Filistin’de yaşanan soykırıma dolaylı olarak ortak olduğunu söyledi.

Güney Kıbrıs’ın da İsrail ile ilişkilerinin geliştiğine işaret eden Talat, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tarihinde ilk kez Batı’ya bu kadar yakınlaştığını belirtti. Daha önce bağlantısızlar hareketinde yer alan Rum tarafının Amerika ve Batı ülkeleriyle askeri ve siyasi ilişkilerini geliştirdiğini vurgulayan Talat, şöyle devam etti:

“Rum tarafının İsrail’le yakınlaşması, Amerika ve Batı ile ilişkiler kurması Avrupa Birliği üyesi olması hasebiyle de Kıbrıs tarihinde bir ilktir. Kıbrıs geçmişte bağlantısızlar hareketindeydi, ne onun yanındaydı, ne bunun yanındaydı ya da ikisinin de yanındaydı. Dolayısıyla Batı ve Doğu ülkeleri arasında bir yerde duruyordu.”

Talat, bu yakınlaşmanın Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin bozulmasıyla hızlandığını belirterek şunları kaydetti:

“Hatırlarsınız, Davos’taki ‘one minute’ meselesinden sonra Mavi Marmara olayı yaşandı. Türkiye’nin İsrail’le ilişkileri gerilince, Rum tarafı İsrail’e yaklaşmaya başladı ve ilişkileri ilerletti.”

Bu süreçte Rum tarafının Fransa ve ABD gibi ülkelerle askeri ilişkiler kurduğunu, bunun Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ve Garanti Anlaşmalarına aykırı olduğunu vurgulayan Talat şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ta adanın silahlanması, başka ülkelerle askeri anlaşmalar yapılması yasaktır ama Rum tarafı bunları yapıyor. Üstelik biz, Rum tarafıyla hiçbir temas kurmayarak ve meydanı boş bırakarak bu adımlara zemin hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Talat, mevcut yönetimin diyalog kurmaması nedeniyle Kıbrıslı Türklerin dünyada sesi kalmadığını belirterek “Sen Rum tarafıyla ilişki kurmazsan, onları deşifre etmezsen hiçbir platformda sözün geçmez” dedi.

TALAT: “KAPILAR MÜZAKEREYLE DEĞİL, TEK TARAFLI AÇILDI”
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, programda mülkiyet ve kapı meselelerine de değindi.

Talat, geçmişte Metehan ve Ledra Palace kapılarının tek taraflı açıldığını, sadece Yeşilırmak kapısı için Rum tarafının talepleri nedeniyle müzakere yürütüldüğünü, bu kapının ise Erenköy’le ilgili talepler karşılığında açıldığını anlattı ve “Sonuçta kapılar açıldı, insanlar gidip gelmeye başladı. İki devletli çözümü savunsanız bile yapılacak çok şey var” dedi.

Talat, diyalog eksikliğinin yalnızca kapıların açılmasında değil, mülkiyet meselesi başta olmak üzere birçok alanda sorun yarattığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Ama diyalog olmadan bunlar yaşanmaz. Bugün diyalog olsaydı, bu insanlar tutuklanmazdı.”

Talat, mülkiyet krizinin siyasi bir konu olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Mülkiyet, Kıbrıs sorununun beş temel başlığından biridir, dolayısıyla siyasi bir konudur. İnsan hakları açısından çözüm sağlamak için Taşınmaz Mal Komisyonu kuruldu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bunu yeterli iç hukuk yolu olarak tanıdı. Ancak federal çözüm hedefinden vazgeçerseniz, bu komisyon da hukuki olarak boşluğa düşer.”

Federal çözüm hedefine sırt çevirmenin, iki devletli çözüm önerisini ileri sürerken bunun kabul edilmeyeceğini bile bile süreci tıkadığını vurgulayan Talat, “Son AİHM kararları da çözüm hedefinden uzaklaşıldığında risklerin büyüdüğünü gösteriyor. Şu anda izlenen politika Kıbrıslı Türkleri ileriye taşımıyor, aksine geri götürüyor” ifadelerini kullandı.

TALAT: “İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI BİZİ DEVLET DEĞİL, ‘MÜSLÜMAN TÜRK TOPLUMU’ OLARAK GÖRÜYOR”
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) konferansında çıkan sonuç bildirgesine tepki göstererek, Kıbrıslı Türklerin statüsünün gerilediğini söyledi. Talat, “Bizim İslam Konferansı’ndaki gözlemci üyeliğimizin adı ‘Kıbrıs Türk Devleti’ydi. Artık ‘Kıbrıs Türk Devleti ile temas kurun’ demiyorlar, ‘Müslüman Türk toplumu ile temas kurun’ diyorlar” dedi.

Bu ifadenin, Kıbrıslı Türklerin devlet statüsünden toplum statüsüne indirgenmesi anlamına geldiğini belirten Talat şunları aktardı:

“Bu, İngiliz döneminden kalan bir tanımlama. O dönem de Kıbrıslı Türklere ‘Müslüman Türk toplumu’ denirdi. Annan Planı’na evet dememizin ardından İslam Konferansı’nda ‘Kıbrıs Türk Devleti’ olarak tanınmıştık, şimdi tekrar geriye düştük.”

“CUMHURBAŞKANI, DÜNYADA KİMSEYLE GÖRÜŞEMİYOR”
Talat, mevcut yönetimin dünyadan izole durumda olduğunu vurgulayarak, “Bizim Cumhurbaşkanı beşinci yılını doldurdu ama uluslararası alanda hiçbir ülkenin dışişleri bakanıyla görüşemedi. Sadece Birleşmiş Milletler ve Türkiye’den çeşitli düzeyde yetkililerle temas kurulabiliyor” dedi.

KKTC’nin Azerbaycan ve Pakistan tarafından farklı bir şekilde karşılandığını belirten Talat, “Pakistan’da temsilcilerimiz KKTC bayraklı arabaya biner, temsilcilikte bayrağımız dalgalanır. Azerbaycan ise milliyetçi duygularla bize yakınlık gösterir ama uluslararası ilişkilerde kendi çıkarını gözetir” ifadelerini kullandı.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }