Karar merakla bekleniyor I Libya Temsilciler Meclisi Türkiye’yle anlaşmayı onaylayabilir
Tobruk'ta Temsilciler Meclisi, Türkiye'yle 2019'da imzalanan ve o dönem reddettiği deniz yetki alanları anlaşmasını onaylama ihtimalini görüşmek üzere bir komite oluşturdu.
Karar merakla bekleniyor I Libya Temsilciler Meclisi Türkiye’yle anlaşmayı onaylayabilir
Tobruk'ta Temsilciler Meclisi, Türkiye'yle 2019'da imzalanan ve o dönem reddettiği deniz yetki alanları anlaşmasını onaylama ihtimalini görüşmek üzere bir komite oluşturdu.
Türkiye ile Libya’nın Trablus’ta bulunan hükümeti arasında 2019 yılında deniz yetki alanları anlaşması imzalandı.
O dönem bu anlaşma, doğudaki Tobruk’ta bulunan ve Trablus’taki hükümeti meşru kabul etmeyen Temsilciler Meclisi tarafından eleştirilmişti.
Meclis altı yıl sonra anlaşmayı onaylamayı planlıyor.
Özellikle Yunanistan ve Mısır’ın tepki gösterdiği anlaşmanın Libya Temsilciler Meclisi tarafından da onaylanması, sadece sembolik öneme sahip bir gelişme olmayacak.
Türkiye böylece pratikte sismik araştırma ve sondaj çalışmalarına, en azından Libya içinde bir krize neden olmadan başlamayı planlanıyor.
Libya’da doğu ve batıda pratikte iki yönetim var. Başkent Trablus’ta Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Tobruk’ta Temsilciler Meclisi kendi bölgelerini yönetiyor.
Birleşmiş Milletler (BM), Ulusal Mutabakat Hükümeti ve ona bağlı orduyu meşru kabul ediyor.
Temsilciler Meclisi ise, 2019’da ülkede iç savaş başlatan ve o dönem Trablus’taki hükümeti meşru kabul etmediğini söyleyen Halife Hafter ve ordusuna yakın.
ANKARA VE DOĞU LİBYA ARASINDA YAKINLAŞMA İŞARETLERİ
Türkiye, yıllarca hem askeri hem diplomatik destek verdiği Trablus’taki hükümetle yakın ilişkiler geliştirdi.
Uzun süren gerilimin ardından Temsilciler Meclisi ile Ankara arasında da son dönemde yakınlaşma işaretleri görülüyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, 13 Aralık 2023’te Ankara’ya giderek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmüştü.
4 Nisan 2025’te ise Halife Hafter’in varisi olarak görülen oğlu, Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Saddam Hafter, Ankara’ya gitti.
Haziran ayında da yine Hafter’e bağlı ordudan komutanlar Ankara’ya giderek Milli Savunma Bakanlığı’nda görüşmeler yaptı.
Saddam Hafter’in ziyareti resmi ziyaret olarak kabul edildi.
Milli Savunma Bakanlığı’na göre askeri teknik heyetler Ankara’da, “Eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerini” görüştü.
Tobruk’ta da Temsilciler Meclisi, Türkiye’yle 2019’da imzalanan ve o dönem reddettiği deniz yetki alanları anlaşmasını onaylama ihtimalini görüşmek üzere bir komite oluşturdu.
‘KONTROLLÜ İSTİKRARSIZLIK YERİNE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DENGE ARAYIŞI’
BBC Türkçe’ye konuşan İngiltere’nin eski Kıbrıs ve Libya büyükelçilerinden Peter Millett, Doğu Akdeniz üzerine danışman olarak çalışmalarını sürdüren emekli bir diplomat.
Millett, Türkiye’nin son dönemde ticari ve siyasi amaçlar doğrultusunda Libya’nın doğusuyla daha aktif ilişkiler kurduğunu söylüyor:
“Hem Türkiye hem de Doğu Libya’daki yönetim açısından ticari avantajlar söz konusu. 2019’daki anlaşmanın onaylanması konusu da, Ankara ile Libya’nın doğusu arasında yavaş yavaş ısınan ilişkilerin bir yansıması.”
Peki son dönemde Tobruk ile Ankara arasındaki gerilim son dönemde nasıl azaldı?
Bu anlaşmanın Tobruk tarafından onaylanması ihtimali, Türkiye ve bölge için ne anlama geliyor?
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Alman Uluslararası ve Güvenlik İlişkileri Enstitüsü SWP’de (Stiftung Wissenschaft und Politik Alman) misafir araştırmacı Nebahat Tanrıverdi Yaşar, Libya’nın güvenlik mimarisinin “giderek kırılganlaştığı” ve Trablus’ta askeri ve siyasi gerilimleri yönetmenin giderek zorlaştığı görüşünde.
Yaşar’a göre bu nedenle Türkiye için mevcut statükoyu korumak ve çatışmasızlığı sürdürmek giderek zorlaşıyor:
“Risklerin arttığı bu ortamda, hem Türkiye hem de Libya’daki aktörler kontrollü istikrarsızlık yerine daha sürdürülebilir bir denge arayışına yöneliyor.
“Ankara’nın bu hamleden beklentisi ve çıkarı, Türkiye’ye Libya’nın doğusundaki siyasi ve askeri aktörlerle daha stratejik ilişkiler kurabilmesinin önünü açması olacaktır. Doğu Libya da bu süreçte Batı ve ABD ile farklı bir ilişki kurma beklentisi içinde.
“Bu süreçten nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek güç. Gelişmeler, aktörler arasında yürütülecek müzakerelerin nasıl şekilleneceğine bağlı olarak belirlenecek.”
ANLAŞMAYLA LİBYA-TÜRKİYE ARASINDA DENİZ YETKİ ALANLARI BELİRLENDİ
2010’ların başından bu yana zengin gaz rezervlerinin keşfiyle Doğu Akdeniz bölgesinde ülkeler arası anlaşmalar ve deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusu önem kazandı.
Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail ve Mısır bu anlaşmaları 2000’li yılların başında yaptı, hidrokarbon parsellerini belirledi, ihaleleri sonuçlandırdı ve sondaj çalışmalarına başladı.
Türkiye ise 2019’a kadar sadece Kuzey Kıbrıs ile 2011’de anlaşma yapmıştı.
Ankara, Libya ile 2019’da imzalanan deniz yetki alanı anlaşmasıyla, yeni kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinin batı sınırını belirlemiş oldu.
Haritaya göre bu sınır, Yunanistan’ın Girit adasına 45 deniz mili uzaklıkta.
YUNANİSTAN VE MISIR NEDEN TEPKİ GÖSTERİYOR?
Yunanistan, deniz yetki alanını Ege Denizi’nde kendisine bağlı adalardan başlaması gerektiğini ve Doğu Akdeniz’de sınırların buna göre çizilmesi gerektiği görüşünde.
Atina bu nedenle Türkiye ve Libya arasındaki anlaşmanın kendi münhasır ekonomik bölgesini ihlâl ettiğini savunuyor.
Doğu Akdeniz’de uluslararası kanunlarla belirlenmiş sınırlar yok. Ülkelerin kendi aralarındaki anlaşmalar ve uzlaşmalarla sınırlar çiziliyor.
Yunanistan da Mısır’la bir deniz yetki alanları anlaşması imzaladı. Bu anlaşmada, Libya ile imzalanan anlaşmada Türkiye’nin kendi münhasır ekonomik bölgesinde kabul ettiği alanları Yunanistan, kendi alanı olarak gösteriyor.
Peter Millett’e göre böyle bir uzlaşmazlık ortamında, “Anlaşmanın onaylanması tehdidi, onaylanmasından daha etkili” bir koz:
“Bildiğim kadarıyla Hafter kısa bir süre önce Kahire’deydi ve (Mısır Cumhurbaşkanı) Sisi ile görüştü. Sisi’nin Hafter’e bu anlaşmayı tanımaması yönünde telkinde bulunmuş olması muhtemel.
“Mısır’ın Doğu Akdeniz’de önemli petrol ve gaz kaynakları var. Mısır sadece Yunanistan’la değil, Güney Kıbrıs, İsrail ve diğer ülkelerle de işbirliği içinde bu kaynakları değerlendirmeye çalışıyor. 2019’da çizilen hat ise Mısır’ın bu hedefleriyle çakışıyor.”
Mısır da Türkiye’nin Libya ile çizdiği sınırlara itiraz ediyor ancak Yunanistan’ın kendisine ait olduğunu iddia ettiği alanları da tamamen kabul etmiyor.
O dönem Türkiye ile ciddi diplomatik gerilim yaşayan, Ankara’nın meşru kabul etmediği Abdülfettah es-Sisi yönetimi, bu nedenle Yunanistan’la, Ankara’nın tezlerine karşın bu anlaşmayı imzaladı.
Mısır’la Türkiye arasındaki diplomatik kriz de son yıllarda sona erdi.
Eylül 2024’te Sisi Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştirdi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Aralık 2024’te Mısır’daydı.
Millett, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son dönemde daha ileri seviyede olmasının , her konuda uzlaşma içinde oldukları anlamına gelmediğini söylüyor:
“Libya konusunda uzlaşmaları pek kolay görünmüyor. Her iki ülke de hem ekonomik hem de siyasi nüfuz arayışında. Ticari çıkarlar ve jeopolitik hedefler çatışabiliyor.”
‘ONAYLAMA TEHDİDİ ONAYIN KENDİSİNDEN DAHA ANLAMLI’
Yunanistan Dışişleri Bakanı George Gerapetritis ve Göç Bakanı Thanos Plevris, 6 Temmuz’da Libya’yı ziyaret etti, Bingazi ve Trablus’a gitti.
Yunan basını, ziyaret öncesi, bakanların Doğu Libyalı yetkililere Libya’dan Akdeniz’e açılan kaçak göçmenler konusunda destek karşılığında anlaşmayı onaylamama teklifi götüreceğini yazmıştı.
Nebahat Tanrıverdi Yaşar, Doğu Libya’nın bu hamlesinin, Türkiye’yle, Trablus’taki hükümetle ve askeri aktörlerle, aynı zamanda Batılı ülkeler ve Rusya ile pazarlık gücünü artırmaya ve ilişkilerde dengeyi kendi lehine çevirmeye yönelik siyasi bir motivasyon taşıdığı görüşünde:
“Libya içindeki güç mücadelesi ve dış politikada esneklik arayışı bu tercihi şekillendiriyor. Doğu Libya, hem Türkiye’ye hem de Mısır, Yunanistan, ABD ve Rusya gibi aktörlere karşı elini güçlendirmek istiyor.
“O nedenle de, bu ülkelerin Doğu Libya’ya ekonomik yatırımlarını, siyasi desteğini artırması için pazarlık aracı aslında bu anlaşmanın bu komisyona gelmesi.”
2019’daki deniz yetki anlaşmasının devamı niteliğinde Haziran ayında Libya’nın Trablus’ta konuşlu Ulusal Petrol Şirketi, Türkiye’nin ulusal petrol şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile dört parselde sismik arama yapma anlaşması imzalandı.
Bu anlaşmaya da Mısır, kendi münhasır ekonomik bölgesini ihlâl edebileceği gerekçesiyle eleştiriyor.
Peter Millett, Temsilciler Meclisi’nin anlaşmayı tanımasının, “bu anlaşmaya daha fazla meşruiyet kazandırmayacağı” görüşünde:
“Türkiye ve Libya hükümetleri açısından bu anlaşmanın meşruiyeti 2019’da zaten sağlanmıştı.”
Nebahat Tanrıverdi Yaşar, Libya Temsilciler Meclisi’nin onayının siyasi açıdan önemini şöyle açıklıyor:
“Siyasi açıdan bakıldığında, Temsilciler Meclisi’nin anlaşmayı onaylaması küçük bir adım olmayacaktır. Çünkü bugüne kadar mesele, Meclis onayı olmadığı için tartışmalıydı ve 2021’de Libya Temyiz Mahkemesi tarafından da askıya alınmıştı. Eğer anlaşma onaylanırsa, Libya-Türkiye ilişkileri açısından tartışmalı olmaktan çıkaracak önemli bir adım olur.
Nebahat Tanrıverdi Yaşar yine de bu durumun bölgesel sorunları çözmeyeceğini, hatta bir ilişki testi olacağını düşünüyor:
“Yunanistan ve Mısır gibi bölge ülkeleriyle yaşanan anlaşmazlıklar devam edeceğinden, yeni gerilimler yaratma potansiyeli taşıyor. Bu durumun Türkiye-Mısır yakınlaşmasına nasıl yansıyacağını da zamanla göreceğiz.
“Anlaşmanın onaylanması, son dönemde ekonomik ve diplomatik alanda gelişen, Sudan’daki işbirliğiyle de pekişen Türkiye-Mısır ilişkilerini sınayan bir gelişme olacaktır.”
Millett de, Yunanistan’ın pozisyonunu “Yunan Bakanın Bingazi’ye gitmesi, bu konuda ciddi endişe duyduklarını gösteriyor. Yunanistan bunu Libya’dan ziyade Türkiye ile olan ilişkisi çerçevesinde görüyor ve meclisin anlaşmayı onaylamasını engelleyebilirse bunu kendi hükümeti için bir başarı sayacak” ifadeleriyle yorumluyor ve ekliyor:
“Onaylama tehdidi, onaylamanın kendisinden daha anlamlı. Yani büyük ihtimalle Temsilciler Meclisi bunu bir süre elinde tutup zaman zaman kullanmaya devam edecek.”
BBC Türkçe