Solyalı: “Bugünkü tutuklamaların sorumlusu Tatar’dır!”
CTP Milletvekili Ürün Solyalı: “Kıbrıs’ın kuzeyinde Rum mallarıyla ilgili uluslararası tutuklama emirleri artarken, Cumhurbaşkanlığındaki Tatar bu krizi izlemekle yetiniyor. Bugünkü hukuki kaosun sorumlusu Cumhurbaşkanlığıdır.”
Solyalı: “Bugünkü tutuklamaların sorumlusu Tatar’dır!”
CTP Milletvekili Ürün Solyalı: “Kıbrıs’ın kuzeyinde Rum mallarıyla ilgili uluslararası tutuklama emirleri artarken, Cumhurbaşkanlığındaki Tatar bu krizi izlemekle yetiniyor. Bugünkü hukuki kaosun sorumlusu Cumhurbaşkanlığıdır.”
Bugün Kıbrıs
CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Genç TV’de yayımlanan Meltem Sonay ile Gündem programında, Rum tarafının kuzeydeki Kıbrıs Rum mallarıyla ilgili attığı adımları ve KKTC makamlarının tepkisizliğini değerlendirdi:
“İnsanlar artık kelepçeye doğru gidiyor. Nerede duracağını öngöremediğimiz bir alan yaratıldı” diyen Solyalı, Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar’ı açıkça sorumlu tuttu: “Bugünkü tedirginliklerden Sayın Tatar sorumludur. Atmadığı her adım bir ihmal suçudur.”
“AİHM KARARLARI KULLANICILARI BİR DÖNEM RAHATLATTI AMA SİYASİ İRADE GERİ ÇEKİLDİ”
Ürün Solyalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin geçmişte verdiği kararların, mülkiyet tartışmalarında sadece mal sahibini değil, kullanıcıyı da koruyan bir çerçeve sunduğunu belirtti:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çeşitli kararlar üretti ve bu kararlarında dedi ki, evet mal sahibinin hakkı vardır ama kullanıcının da hakkı tartışmasızdır. Dolayısıyla bu alanı da gözden kaçırmaması gerekiyor dedi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Bu da biraz kullanıcıları rahatlattı.”
Ancak bu yaklaşımın sonraki yıllarda etkisini yitirdiğini söyleyen Solyalı, bu süreci şöyle değerlendirdi:
“O dönem aktif bir siyaset vardı. Hem Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kurulması hem de AB, BM nezdinde yapılan girişimlerle bu alan oturdu, davalar gündemden kalktı. Ama sonrasında bu yapı zayıfladı, siyasi irade geri çekildi. TMK görmezden gelindi, uluslararası hukukla kurulan zemin terk edildi. Bugün yaşananlar bu boşluğun sonucudur.”
“CUMHURBAŞKANI DERHAL GÜNEY’DEKİ MUHATABINI GÖRÜŞMEYE ÇAĞIRMALI”
Yaşanan hukuki sürecin durdurulması için acilen siyasi bir girişim gerektiğini vurgulayan Solyalı:
“Bu gündemle Cumhurbaşkanlığı makamında oturan şahsın derhal güneydeki muhatabını toplantıya çağırması gerekir. Bu mesele altı başlıktan biridir ama aynı zamanda en acil çözülmesi gerekenidir.” dedi.
“TATAR KONUŞMUYOR, HİÇBİR GİRİŞİMDE BULUNMUYOR”
Solyalı, Tatar’ın bugüne kadar bu konuda tek bir resmi açıklama yapmadığını, hiçbir diplomatik ya da hukuki girişimde bulunmadığını belirtti:
“Sayın Tatar televizyondan ‘gitme demiştim’ diyor. Ama bu televizyon izlenecek bir pozisyon değil. Bu, diplomatik ve hukuki ekiplerle yürütülecek bir süreçtir. Talat bunu başardı, Tatar gözünü bile kapattı.”
“İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN SINIRLANDIRILMASI GEREKİR”
Kendisinin ve partisinin inşaat sektörünün denetimsiz büyümesine karşı çıktığını hatırlatan Solyalı:
“Biz bu sektörü hiç ‘ortalığı yesin bitirsin’ anlayışıyla savunmadık. Betonlaşmanın sınırlandırılması gerektiğini her zaman söyledik. Ama dinletemedik. Bugün gelinen nokta da bu umursamazlığın sonucudur.”
“EŞDEĞER MAL SAHİPLERİNE BİLE DAVALAR AÇILIYOR”
Solyalı, davaların sadece yatırımcılarla sınırlı kalmadığını, eşdeğer mal devralan kişilere kadar uzandığını belirtti:
“Kullanıcıya, yatırımcıya, eşdeğeri devralan vatandaşa kadar gidiyor bu süreç. İnsanlar bilmedikleri, öngöremedikleri bir yargı alanıyla karşı karşıya.”
“TATAR’IN SESSİZLİĞİ BU TOPLUMU BOĞUYOR”
Uluslararası meşruiyeti olmayan bir yapının yapacağı her hamlenin kötü niyetle eşdeğer görüleceğini ifade eden Solyalı, olası karşı adımlara da tepki gösterdi:
“Kıssasa kıssas yaklaşımı bizi daha da boğar. Uluslararası alanda saygınlığı olmayan bir yapının, Maraş’ta ya da başka yerde atacağı adım ters tepecek. Bizi Kıbrıs’ın kuzeyine hapsedecek.”
“TAKAS, TAZMİNAT, İADE: TMK’NIN GÜÇLENDİRİLMESİ ŞART”
Çözümün, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yeniden güçlendirilmesinden ve diplomatik baskının artırılmasından geçtiğini savunan Solyalı, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler nezdinde adımlar atılması gerektiğini söyledi:
“Komisyon aracılığıyla takas, iade ya da tazminat süreçlerinin işler hale gelmesi şart. Uluslararası aktörlerin devreye girmesi için de diplomatik girişim yapılmalı.”
“EKİM’DE SANDIK, ÇÖZÜM MÜ ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ?”
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Solyalı, seçimin Kıbrıslı Türkler için yalnızca bir tercih değil, bir varoluş meselesi olduğunu söyledi:
“Ekim ayında sandıkta çözümü mü, çözümsüzlüğü mü seçeceğiz? Statükoyu savunan Tatar’la mı yola devam edeceğiz, yoksa bu ülkenin Avrupa’ya açılmasını savunan Erhürman’la mı? Bu tercih nefes almakla alamamak arasında bir tercihtir.”