Sendikalar tepkili: Dayatma fiili olarak devam ediyor!
KTOEÖS ve KTÖS, Meclis’te yapılan genişletilmiş istişare toplantısının ardından yaptıkları açıklamalarda, Disiplin Tüzüğü’nün resmi olarak geri çekildiğini ancak uygulamada bir dayatma yaşandığını ifade etti. Sendikalar, laik eğitimin temel ilke olduğunu vurguladı.
Sendikalar tepkili: Dayatma fiili olarak devam ediyor!
KTOEÖS ve KTÖS, Meclis’te yapılan genişletilmiş istişare toplantısının ardından yaptıkları açıklamalarda, Disiplin Tüzüğü’nün resmi olarak geri çekildiğini ancak uygulamada bir dayatma yaşandığını ifade etti. Sendikalar, laik eğitimin temel ilke olduğunu vurguladı.
KTOEÖS ve KTÖS, Başbakan Ünal Üstel’in davetiyle Meclis’te yapılan genişletilmiş istişare toplantısının ardından yaptıkları açıklamalarda, Disiplin Tüzüğü’nün resmi olarak geri çekildiğini ancak uygulamada bir dayatma yaşandığını ifade etti. Sendikalar, laik eğitimin temel ilke olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, toplantıda gündemin Disiplin Tüzüğü olduğunu belirterek, konuyla ilgili tüm kesimlerin görüşlerini ortaya koyduğunu söyledi.
Bu konunun Anayasa’ya, Milli Eğitim Yasası’na ve laik eğitime aykırı olduğunu dile getiren Eylem, mevcut tüzüğün bugüne kadar herhangi bir sorun oluşturmadığını kaydetti.
Yasal olarak geri adım atıldığını, kararın geri alındığını ifade eden Eylem, “fiiliyatta ise bir dayatmanın hala söz konusu olduğunu” belirtti. Bu konuda okulların rahat bırakılması gerektiğini kaydeden Eylem, öncesinde olduğu gibi mevcut kurallara uyularak devam edilmesi gerektiğini ifade etti.
Toplantıda, çocuk haklarına, Anayasa’ya ve Milli Eğitim Yasası’na aykırı şekilde hareket edilmemesi gerektiğinin bir kez daha altını çizdiklerini belirten Eylem, “Bu konuda tavizimiz yoktur” dedi.
Eylem, toplantıda tüm görüşler dinlendikten sonra Başbakan Üstel’in, hükümetin bunları değerlendireceğini ve tekrar görüşme çağrısı yapacağını söylediğini aktardı. Ayrıca bir soru üzerine, toplantıda herhangi bir öneri gelmediğini, sadece görüşlerinin alınıp değerlendirmelerde bulunulduğunu söyledi.
MAVİŞ: “BU İŞİN ORTA YOLU YOKTUR, YASALAR BELLİDİR”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Başbakan’ın bir inisiyatif alarak tarafları bir araya getirdiğini ve Bakanlar Kurulu’nun konunun istişareyle çözülebileceği idrakine varmasının önemli olduğunu belirtti.
Yasalar, çocuk hakları, istismar, çocuk pedagojisi, tarafsızlık ilkesi, laiklik, hak ve özgürlükler olmak üzere yedi başlıkta pozisyonlarını netleştirdiklerini ifade eden Maviş, “Bu işin orta yolu yoktur. Yasalar bellidir” dedi.
Maviş, Barolar Birliği’nin de toplantıda, konunun eskiden olduğu gibi aynı şekilde devam etmesi gerektiği yönünde görüş belirttiğini aktardı.
Pedagoglar, psikologlar, psikiyatristler ve doktorların da bu konuda söz söyleme hakkı olduğunu belirten Maviş, onların görüşlerine başvurulmasını desteklediklerini söyledi.
Hak ve Özgürlükler Platformu’nun bugünkü açıklamasını eleştiren Maviş, “Kıbrıs Türk toplumu laik değerler üstüne kurgulanmıştır. Bu toplumun bir kültürü, bir kimliği, bir din algısı vardır ve eğitimi buna göre şekillenmektedir. Buna herkes, kim isterse olsun saygı duyacak” dedi.
Duruşlarının belli olduğunu belirten Maviş, “Siyasi ve dini olarak çocukların yönlendirilmesi ve sömürülmesine karşı ayakta duracağız” ifadelerini kullandı.
GÖKÇEBEL: “LAİK BİR TOPLUMDA BUGÜNE KADAR DİNİNİ, DİLİNİ, KÜLTÜRÜNÜ DEĞİŞMEYE ZORLANAN BİRİ OLDU MU?”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, siyasallaştırılmış bir meselenin sadece hukuki özgürlük üzerinden değerlendirilip çözülmeye çalışılmasını eleştirdi. Gökçebel, “Siyasallaştırılmış bir meselenin, salt hukuksal sadece özgürlük üzerinden değerlendirilip, çözümünü haklar üzerinden bulmaya çalışmak tam bir takiyedir” ifadesini kullandı. “Bu filmi daha önce birçok ülkede gördük” diyerek benzer örneklerin geçmişte yaşandığını söyledi.
Toplumu çatıştırmak, bölmek ve hakları bunun üzerinden tartıştırarak siyasal bir yere varılmak istendiğini ifade eden Gökçebel, Milli Eğitim Bakanı’nın tutumunu eleştirdi ve konunun bir toplum sorununa dönüştürüldüğünü ifade etti.
“Başbakan’ın çabalarını anlıyorum ama Sayın Başbakan’ın elini masaya vurup bu sorunu okulların içinden alması gerektiğini bilmesi gerektiğini söylemek istiyorum” diyen Gökçebel, mevcut durumda ortada bir sorun olmadığını belirtti.
“Laik bir toplumda bugüne kadar dinini, dilini, kültürünü, yaşam biçimini değişmeye zorlanan biri oldu mu? Bu toplumda olmadı” sözleriyle, toplumun bu konuda geçmişte bir sorun yaşamadığını dile getirdi.
POLİLİ: “BAŞIN AÇIK OLMASI GEREKTİĞİ ÇOK AÇIK”
Toplantıya katılan avukat Öncel Polili, “Kılık-kıyafet yönetmeliği gereği çocuğu sınava almama gibi bir hukuki çerçeve olup olmadığı” sorusu üzerine yaptığı değerlendirmede, Disiplin Tüzüğü’ne göre öğrencilerden beklenen davranışlar bulunduğunu ve bunlardan birinin de siyasi sembollerle okula girilemeyeceği olduğunu ifade etti.
Polili, Bakanlığın okullara gönderdiği genelge yorumlandığında, “başın açık olması gerektiğinin çok açık bir şekilde ortaya çıktığını” da söyledi.