Derya: “Girne ve İskele’de kadına yönelik şiddet örtbas ediliyor”
CTP milletvekili Doğuş Derya, özellikle Girne ve İskele’de şiddet mağduru kadınların başvurularının ciddiye alınmadığını, feodal ilişkiler nedeniyle şikayetlerin örtbas edildiğini ve dijital suçlarla mücadelede ciddi güvenlik zafiyetleri olduğunu vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, Polis Genel Müdürlüğü’nün (PGM) 2025 bütçesi ele alınırken, CTP milletvekili ve Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, artan şiddet vakalarına dikkat çekti. Derya, özellikle Girne ve İskele’de şiddet mağduru kadınların başvurularının ciddiye alınmadığını, raporlama eksikliği ve feodal ilişkiler nedeniyle bazı vakaların örtbas edildiğini ifade etti.
GİRNE VE İSKELE’DE CİDDİ SORUNLAR
Derya, şiddete müdahale birimlerinin 2018 yılında 4’lü koalisyon hükümeti döneminde Erhürman liderliğinde kurulduğunu hatırlatarak, birimlerin başlangıçta Lefkoşa merkezli olarak etkili çalıştığını ancak 2022 yılında birim amirinin değişmesinin ardından yapılan yeniden düzenlemelerle bu yapının zayıfladığını ifade etti. “Polis Genel Müdürlüğü, tüm ilçelere şiddete müdahale birimleri kurulduğunu duyursa da, bu birimler tam anlamıyla işlevsel hale getirilemedi ve sahadan aldığımız bilgiler, özellikle Girne ve İskele gibi bölgelerde ciddi sorunlar yaşandığını gösteriyor” dedi.
Derya, sahadan gelen bilgileri paylaşarak, “Girne ve İskele bölgelerinde şiddet mağduru kadınlar, polise başvurduklarında ya ciddiye alınmıyor ya da şikayetleri feodal ilişkiler ve akrabalık bağları nedeniyle örtbas ediliyor. Kadınlar, şikayet ettikleri evlerine geri gönderiliyor” dedi.
HİYERARŞİK DÜZEN VE TÜZÜK EKSİKLİĞİ
Derya, polisin şiddetle mücadelede etkin olabilmesi için teşkilat yasasında hiyerarşik düzenin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Ev içi şiddet vakalarında polisin görev, yetki ve sorumluluklarını açıkça tanımlayan bir yönetmelik acilen hazırlanmalı. Bakanlar Kurulu, bu konuda inisiyatif almalı ve polisin işleyişini belirleyecek tüzük düzenlemelerini bir an önce yürürlüğe koymalıdır” dedi.
Mevzuat eksikliğinin, polisin inisiyatifine bırakılan işleyiş nedeniyle birçok vakada aksamalar yarattığını ifade eden Derya, bu düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini vurguladı.
“ŞİDDETİN SOSYAL BOYUTU: ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR”
Derya, şiddetin bireyleri olduğu kadar toplumu da derinden etkileyen bir sosyal sorun haline geldiğini belirtti. “Şiddet gören bir bireyin yaşadığı travma, çevresindeki insanlara da yansıyor. Bu nedenle artan şiddet vakaları sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun olarak ele alınmalı ve buna yönelik köklü önlemler alınmalıdır” dedi.
DİJİTAL SUÇLAR VE ADALETİN GECİKMESİ
Derya, dijital suçlarla mücadeledeki eksikliklere vurgu yaparak, polisin teknik donanım yetersizliği nedeniyle adaletin geciktiğini söyledi. “El koyulan telefonlar ve bilgisayarlar, teknik eksiklikler nedeniyle depolarda oksitleniyor. Ayrıca cihazların Türkiye’ye gönderilmesi hem adaletin gecikmesine hem de ciddi bir güvenlik zafiyeti oluşmasına neden oluyor” dedi.
“Cep telefonu aracılığıyla suç işleyen kişiler, farklı cihazlar kullanarak suçlarını örtbas ediyor. Teknik altyapının eksikliği nedeniyle bu vakaların etkin bir şekilde araştırılamaması, mağdurları daha da zor duruma sokuyor” ifadelerini kullandı.
“POLİS TEŞKİLATI GÜÇLENDİRİLMELİ”
Doğuş Derya, hükümetin kaynakları yanlış yerlerde harcadığını ifade ederek, “59 milyon Euro’yu Emrullah Turanlı’ya aktarabiliyorken, polis teşkilatının teknik donanımını ve altyapısını güçlendirmek için gerekli yatırımları yapmamak büyük bir eksikliktir. Sosyal düzenin ve güvenliğin en önemli garantisi olan polis teşkilatına bu şekilde duyarsız kalınması, ciddi bir güvenlik açığı yaratıyor” dedi. Derya, kaynakların önceliklere göre kullanılmadığını vurguladı.