ABD, Kıbrıs’ta İngiliz üslerini devralabilir I Doğu Akdeniz’de güç dengesi değişiyor: “ABD, BRİTANYA’YI KIBRIS’TAN ÇIKARMALI”
Eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin'in analizine göre, Birleşik Krallık'ın Chagos Adaları'ndan çekilmesi, Kıbrıs'taki İngiliz Egemen Üs Bölgeleri'nin geleceğini yeniden gündeme taşıyor. Rubin, İngiltere'nin Akrotiri ve Dikelya üslerini ABD'ye devrederek, Kıbrıs'taki sömürge varlığını sona erdirmesi gerektiğini savunuyor.
Bugün Kıbrıs
“ABD ÜSLERİ KİRALAMALI”
Kıbrıs’taki İngiliz üslerinin stratejik ve sembolik önemi sorgulanıyor. Orta Doğu Forumu politika analizi direktörü ve American Enterprise Institute kıdemli üyesi Michael Rubin, ABD’nin Kıbrıs’taki bu üsleri kiralayarak hem Doğu Akdeniz’deki varlığını güçlendirebileceğini hem de Kıbrıs-ABD ilişkilerini derinleştirebileceğini belirtiyor.
KIBRIS’A TAM EGEMENLİK
“Kıbrıs’ın İngiliz üslerinden tamamen kurtarılması ve ABD’nin devralması, bölgede yeni bir güvenlik dinamiği yaratabilir” diyen Rubin, ABD’nin bu üsleri kiralayarak Kıbrıs’a tam egemenlik verebileceğini ve böylece bölgedeki askeri ve diplomatik dengeleri olumlu yönde etkileyebileceğini öne sürüyor.
TÜRKİYE’NİN DURUMU
Rubin’e göre bu gelişmeler, Kıbrıs’ın sömürge geçmişinden tamamen kurtulmasına yardımcı olacakken, Türkiye’nin adadaki etkisi ve Kuzey Kıbrıs’taki durum da uluslararası toplumun gündeminde kalmaya devam edecek. Rubin, bu adımın Türkiye’nin Kıbrıs’taki toprak iddiaları üzerinde de diplomatik bir çözüm sunabileceğine dikkat çekiyor.
Michael Rubin’in National İnterest‘te yayımlanan makalesi şöyle:
“Birleşik Krallık’ın Chagos Adaları’ndan çekilmesi, Doğu Akdeniz’de bir ABD deniz üssü için fırsat yaratabilir. Kıbrıs’ın Kuruluş Antlaşması’nın I. Maddesi, Kıbrıs Adası’nı ve kıyılarındaki adaları kapsarken, Akrotiri ve Dikelya Egemen Üs Bölgeleri hariç tutulmuştur. Birleşik Krallık, bu üs bölgelerini Britanya Denizaşırı Toprakları olarak sınıflandırmaktadır.
Eylül 2024’te İngiliz Başbakanı Keir Starmer, Chagos Adaları üzerindeki egemenliği Mauritius’a devretmeyi kabul etti. Diego Garcia’daki askeri üs bu anlaşmanın dışında bırakıldı. Diego Garcia’nın bu durumu, Birleşik Krallık’ın Kıbrıs’taki varlığını koruması için bir emsal teşkil edebilir.
Birleşik Krallık, Kıbrıs’a bağımsızlık verdiğinde, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da güçlü bir varlığa sahipti. Ancak, İngiliz gücü 1970’lerde Orta Doğu’da zayıfladı. Harold Wilson, İngiliz askerlerinin “Süveyş’in doğusundaki” üslerden çekileceğini duyurdu. 1971’de bu üslerin çoğu Amerikan kontrolüne geçti.
Kıbrıs, Süveyş’in batısında olduğundan, İngilizler burayı terk etmedi. Starmer’ın Mauritius’a boyun eğmesi, Birleşik Krallık’ın daha güçlü zorluklarla nasıl başa çıkacağı sorusunu gündeme getiriyor. Kraliyet Donanması, eski gücünden çok uzakta ve Brexit sonrası Avrupa Birliği desteğini kaybetti.
Starmer, İngiltere’nin çekilmesinin emsalini oluşturduğuna göre, belki de İngiliz ordusunun artık “Cebelitarık’ın Doğusu”nda güç yansıtmayacağını kabul etmenin zamanı gelmiştir. Bu, güvenlik boşluğu anlamına gelmemelidir. Türkiye ve diğer aktörler bölgeyi tehlikeli hale getiriyor.
Birleşik Krallık, Kıbrıs üslerini ABD’ye devredebilir. ABD, Kıbrıs’ta üs kiralayarak adaya tam egemenliği geri verebilir. Bu, ABD-Kıbrıs ilişkilerini güçlendirebilir ve ekonomik bir simbiyoz yaratabilir.
Sonuç olarak, ABD’nin İngiliz üs alanını kiralaması, Kıbrıs’ın sömürge mirasından tamamen kurtulması için bir model olabilir. Türkiye’nin adanın kuzeyindeki işgali devam ederken, uluslararası toplum bu durumu resmileştirmeyecektir. ABD’nin bu üsleri kiralaması, gelecekte diplomatik çözümler için fırsatlar yaratabilir.”
Michael Rubin, Orta Doğu Forumu’nda politika analizi direktörü ve American Enterprise Institute’ta kıdemli üyedir.