Savaş suçlarıyla suçlanan İsrail Ordusu, Rum ve Yunan askerleri eğitecek

50 binden fazla Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan operasyonlarda kullanılan taktikler, Kıbrıs ve Yunanistan’a taşınıyor. İsrail’in Kıbrıs’taki varlığı bölgesel, ahlaki ve siyasi tartışmaları büyütüyor.

Bugün Kıbrıs

Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarında savaş suçu işlemekle suçlanan İsrail Savunma Kuvvetleri (İSK), Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ordularını eğitmek üzere yeni bir askeri iş birliği programına imza attı. Tuğgeneral Amit Adler başkanlığındaki İsrail heyeti, geçtiğimiz hafta Lefkoşa’da gerçekleştirilen yıllık üçlü toplantıda Yunan ve Rum muhataplarıyla bir araya gelerek 2026 Ortak Askeri Çalışma Programını resmen onayladı.

Program kapsamında İsrail Ordusu, Yunanistan Kara Kuvvetleri ve Kıbrıs Ordusu personeline ileri seviye eğitimler verecek. Eğitimlerin; kentsel muharebe, istihbarata dayalı operasyon planlaması, insansız hava araçlarının kullanımı ve özel kuvvet taktiklerini kapsadığı belirtildi.

BÖLGESEL VE AHLAKİ TARTIŞMALAR
İnsan hakları kuruluşlarının verilerine göre, İsrail’in son on yıldaki operasyonları 50 binden fazla Filistinlinin ölümüne, çok daha fazlasının yaralanmasına yol açtı. Söz konusu operasyonlarda kullanılan tekniklerin Yunan ve Rum askerlerine aktarılacak olması, bölgesel ve ahlaki tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Askeri kaynaklara göre program; ortak tatbikatlar, saha eğitimleri, özel çalışma grupları ve stratejik askeri diyalogları içeriyor. Özellikle İsrail’in son çatışmalarda geliştirdiği operasyonel yöntemlerin, Kıbrıs ve Yunanistan’ın askeri doktrinlerine entegre edilmesi hedefleniyor.

Ankara ise gelişmeleri yakından izliyor. Türkiye, Doğu Akdeniz’de giderek görünür hale gelen İsrail–Yunanistan–Kıbrıs askeri ekseninin, bölgesel dengeleri hassaslaştırdığını; kendi güvenlik ve deniz yetki alanlarına yönelik stratejik riskler ve fırsatlar doğurduğunu değerlendiriyor. İstanbul ve Ankara merkezli yorumlarda, İsrail–Yunanistan–Kıbrıs hattının enerji ve savunma alanındaki koordinasyonunun Türkiye açısından yeni risk ve fırsatlar doğurarak bölgesel güç dengelerini değiştirdiği; bu nedenle Türkiye’nin mevcut diplomatik ve askeri stratejilerini yeniden gözden geçirdiği ifade ediliyor.

Jeopolitik analizlerde üçlü iş birliğinin “sıradan bir askeri program olmaktan çıkıp bölgenin güç mimarisini yeniden şekillendiren bir platforma dönüştüğü” yorumları yapılıyor.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi