Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, asgari ücret artışlarının enflasyonun temel nedeni olduğu yönündeki iddiaların bilimsel karşılığı olmadığını belirterek, enflasyonu asıl tetikleyen unsurun devletin kontrolündeki akaryakıt, elektrik, vergi ve harç zamları ile denetimsizlik olduğunu söyledi.

Burak Maviş, Kuzey Kıbrıs TV’de yayınlanan Tarafsız Bakış programında Seval Oyaltan’ın sorularını yanıtladı. Programda asgari ücret tartışmalarını bilimsel veriler ışığında değerlendiren Maviş, ülkedeki yolsuzluk iddiaları ve eğitim sisteminde yaşanan yapısal sorunlara ilişkin de dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“BİLİMSEL VERİ YOK, ALGI VAR”
Asgari ücret artışlarının hayat pahalılığının temel nedeni olduğu yönündeki söylemleri eleştiren Maviş, bu iddiaların veri temeline dayanmadığını söyledi. Ekonomik göstergelerin bilinçli biçimde çarpıtıldığını ifade eden Maviş, “Asgari ücret arttığı için fiyatlar artıyor diyenlerin elinde somut bir veri yok. Türkiye’de yapılan benzer çalışmalar, bu artışın enflasyon üzerindeki etkisinin sanıldığının aksine çok düşük olduğunu kanıtlıyor. Asgari ücretli günah keçisi değildir” dedi.

“ENFLASYONUN SORUMLUSU DEVLETTİR”
Enflasyonun gerçek sorumlusunun devlet olduğunu vurgulayan Maviş, piyasayı asgari ücretin değil, devletin doğrudan kontrol ettiği kalemlerin belirlediğini söyledi. Akaryakıt, elektrik, vergi ve harç zamlarının yanı sıra denetimsizliğin fiyatları yukarı çektiğini belirten Maviş, devletin kendi eliyle yaptığı bu zamların enflasyon sepetini doğrudan büyüttüğünü ifade etti.

Kıbrıs’ın güneyinde aynı ürünlerin Euro bazında daha ucuz olmasına da değinen Maviş, bunun açık bir denetimsizlik göstergesi olduğunu söyledi. Maviş, asgari ücretlinin son beş aydır cebinden eksilen alım gücünü hâlâ geri kazanamadığını vurguladı.

“SİYASİ VE AHLAKİ ÇÜRÜME YAŞIYORUZ”
Ülkede gündeme gelen yolsuzluk iddialarına da değinen Burak Maviş, hükümete istifa çağrısında bulundu. Liyakatsiz atamaların kamu yönetimini “kirli tekliflere açık” hale getirdiğini savunan Maviş, “Mevcut yönetimde ne sosyal ne de ahlaki bir edep kalmıştır. Normal şartlarda bu yolsuzluklar karşısında sorumluların istifa etmesi gerekir. Bizler de sendikalar ve toplum olarak, olaylar bu noktaya gelmeden çok daha sert bir tepki koymalıydık” ifadelerini kullandı.

“EĞİTİMDE BÜTÇE VAR, HİZMET YOK”
Eğitimde yaşanan sorunlara da değinen Maviş, ayrılan bütçenin verimli kullanılmadığını ve okulların adeta şantiye alanına dönüştüğünü söyledi. Eğitim bütçesinin neredeyse tamamının personel giderlerine gittiğini belirten Maviş, geriye kalan kaynaklarla teknolojik altyapı yatırımı ya da yeni okul yapımının mümkün olmadığını ifade etti.

Okulların yaklaşık yüzde 18’inin inşaat halinde olduğunu aktaran Maviş, Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmen eksikliği ile artan şiddet kültürünün ciddi sonuçlar doğurduğunu söyledi. Maviş, “10 yaşındaki çocuklarda bile zorbalık olayları görülüyor” diyerek, eğitimin yalnızca akademik değil, sosyal açıdan da alarm verdiğini kaydetti.

“OKULLARDA KORKU İKLİMİ YARATILDI”
Maviş, öğretmenlerin darp suçlaması ya da çeşitli ithamlarla karşı karşıya kalma korkusu nedeniyle öğrencilere müdahale etmekten çekinir hale getirildiğini belirtti. Bu durumun okullarda bir “korku iklimi” yarattığını ifade eden Maviş, bunun eğitim niteliğini doğrudan düşürdüğünü vurguladı.