İsrail’in önde gelen ana akım yayın organlarından Haaretz’in Orta Doğu uzmanı Zvi Bar’el, Katar’ın başkenti Doha’da yapılan ve Türkiye’nin davet edilmediği söylenen Gazze zirvesine ilişkin, “İsrail’in stratejik cephanesi boş ama en azından Türkler’den intikam aldık” başlıklı ironik bir yazı kaleme aldı.

Doha’da 45 ülkeden temsilciler, önceki gün Gazze’ye konuşlandırılacak uluslararası güçle ilgili bir konferansta bir araya gelmiş ancak İsrail medyası Türkiye’nin davet edilmesini Tel Aviv’in engellediğini öne sürmüştü.

Haaretz yazısında ironik bir dille, “İsrail bu hafta devasa bir diplomatik zafer kazandı” diyen Bar’el, “Bu zaferin yenilgi kokusu taşıması gerçekten üzücü; çünkü konferansta bulunmayan tek ülke Türkiye değildi. Gazze’nin efendisi ve sahibi gibi davranan İsrail de davet edilmemişti” ifadelerini kullandı.

Ankara’nın Trump yönetimiyle yakın ilişkilerine dikkat çekilen yazıda şu değerlendirme yapıldı:

“Türkiye, Katar’ın başkentinde düzenlenen konferansta olsun ya da olmasın, askerlerinin girmesine izin verilmese bile Gazze’nin geleceğinde yer almaya devam edecek. Bunun nedeni, ‘düşman Türklerin’ Trump’ın stratejik ayaklarından biri olarak giderek daha fazla kök salması, buna karşılık İsrail’in ise giderek artan biçimde bir yük olarak görülmesi”

“İSRAİL TAŞERON OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Bar’el yazısında son dönemde İsrail’in Doha’da Golan Tepeleri’nde ve Lübnan’da yürüttüğü operasyonlar nedeniyle Washington’la karşı karşıya geldiğine dikkat çekti.

Trump yönetimiyle İsrail arasındaki ilişkilerin gerilediğine ancak buna karşın Washington’ın bölgedeki diğer ülkelerle yakınlaştığına dikkat çeken Bar’el şu değerlendirmede bulundu:

“Ve dahası da var. Trump, İsrail’in Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa’ya yönelik sert tutumunu, sanki sosyal medyada yapılmış yorumlarmış gibi bir kenara itti. Suriye liderini savurgan oğul gibi bağrına bastı, Suriye’ye yönelik tüm yaptırımları kaldırdı ve İsrail’in Şam ile güney Suriye arasında askerden arındırılmış bir bölge kurulması talebini benimsemek için de acele etmiyor.

Ardından, Noel ruhu içinde ve canı öyle istediği için Trump, Riyad ile Kudüs arasındaki normalleşme daha iyi günleri beklemek zorunda olsa bile, Suudi Arabistan’a F-35 hayalet savaş uçaklarının satışına onay verdi. Trump’ın, “iyi dostum” dediği Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı överken ifade ettiği gibi, Suriye’de büyük işler yaptığı gerekçesiyle Türkiye de F-35 programına yeniden dahil edilecek.”

Bar’el yazısını Netanyahu hükümetinin diplomatik bir çöküş yaşadığı yönündeki ifadelerle bitirdi.