Bugün Kıbrıs

CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Sayıştay’ın bağımsız devlet yapısı açısından hayati bir kurum olduğunu vurgulayarak, bu kurumların doğru zeminde çalışmasının önünün açılması gerektiğini söyledi. Solyalı, Sayıştay’ın her bütçe döneminde aynı talepleri dile getirmek zorunda bırakıldığını, denetim yapamaz hale getirildiğini savunarak, bunun hükümetin denetlenmek istememesinin açık göstergesi olduğunu ifade etti.

Solyalı, 2025 Bütçe Komitesi tutanaklarında Komite Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay’ın Sayıştay için kullandığı “Denetçi var, denetim yok” ifadesini hatırlatarak, bu tespitin denetim mekanizmalarının bilinçli biçimde tıkandığını gösterdiğini kaydetti. Sayıştay’ın sahada denetim yapabilmesi için araç ihtiyacı bulunduğunu belirten Solyalı, koskoca kurumda yalnızca bir resmi hizmet aracı olduğunu, dört yıldır tekrarlanan “araç alacağız” vaadinin yerine getirilmediğini söyledi.

“ERCAN RAPORU ELLERİMİZİ YAKIYOR”
Konuşmasının ana bölümünü Sayıştay’ın 11 Aralık tarihli Ercan Havalimanı ek sözleşmesi raporuna ayıran Solyalı, raporun mali açıdan son derece ağır bulgular içerdiğini vurguladı. Solyalı, “Sayıştay raporunun sonuç kısmı bile tek başına bu hükümetin ne yaptığını anlatmaya yeterlidir” diyerek, rapordaki temel tespitleri kürsüden tek tek aktardı.

“ESAS SÖZLEŞMEYE AYKIRI, YETKİNİZ YOK”
Solyalı, Sayıştay’ın ilk ve en temel tespitinin açık olduğunu belirterek, “Sayıştay diyor ki: Esas sözleşmeye aykırı şekilde süre satın alarak devlete 59 milyon Euro ek mali yükümlülük getirmeye yetkiniz yoktur” ifadelerini kullandı. Hükümetin, ek sözleşme yoluyla “zaman satın alma” adı altında T&T’ye 59 milyon Euro ödeme taahhüdüne girdiğini ancak bunun için hiçbir hukuki yetkisinin bulunmadığını söyledi.

Solyalı, “Devlet dediğiniz kimdir? Vatandaştır. Bu ülkede yaşayan herkesin cebidir. Siz yetkiniz olmadığı halde 59 milyon Euro’yu bu insanların sırtına yüklediniz” dedi.

“KAMU YARARI YOK, TEK BİR BELGE SUNULAMADI”
Sayıştay raporunda, ek sözleşmenin kamuya ne kazandırdığına dair tek bir resmi belgenin dahi sunulamadığının açıkça yazıldığını vurgulayan Solyalı, “Sayıştay soruyor, açıklama istiyor, kamu yararı var mı diyor. Sonuç net: Kamu yararı tespiti yapılamıyor. Daha ne desin?” ifadelerini kullandı.

Solyalı, “Kamu yararı yoksa, bu karar kimin yararınadır? Cevap ortadadır” diyerek, imzalanan sözleşmenin şirketin zenginleşmesi dışında hiçbir amaca hizmet etmediğini savundu.

“BİR HESAP OYUNUYLA 11–12 MİLYON EURO EK ZARAR”
Hesaplama yöntemlerine de sert eleştiriler yönelten Solyalı, iskonto oranlarında yapılan tercihlerle devletin ilave zarara uğratıldığını söyledi. Solyalı, “Sayıştay soruyor: Neden yüzde 4 yerine yüzde 3 iskonto oranı kullandınız? Sadece bu tercihle, tek kalemde devlete 11–12 milyon Euro ek zarar verdiniz” dedi.

Avrupa’daki enflasyon oranları yerine keyfi varsayımlar kullanıldığını belirten Solyalı, yolcu artış tahminlerinin de hiçbir bilimsel dayanağı bulunmadığını, bu nedenle 59 milyon Euro’luk yükün aşağı çekilebilecekken bilinçli olarak azaltılmadığını ifade etti.

“TAHSİLAT MAKBUZU YOK, PARA NEREDE?”
Solyalı, raporda yer alan en çarpıcı bulgulardan birinin de Maliye Bakanlığı’nın tahsilat makbuzlarını Sayıştay’a sunamaması olduğunu söyledi. Solyalı, “Sayıştay makbuz istiyor, Maliye ‘bulamadım’ diyor. Bu olabilir mi? Maliye Bakanlığı tahsilat makbuzlarını bulamıyor” ifadelerini kullandı.

Şirketin beyan ettiği ciro üzerinden devlete düşen yüzde 47,8’lik payın doğruluğunun hiçbir belgeyle teyit edilmediğini belirten Solyalı, “Şirket ne beyan ederse doğru kabul edilmiş. Ne kontrol var, ne doğrulama. Bu paralar nerede, kimin cebinde?” diye sordu.

“406 MİLYON TL BORCU VAR, ÖDEMEYE DEVAM EDİYORSUNUZ”
Solyalı, Sayıştay raporuna göre T&T’nin 30 Ocak 2025 itibarıyla devlete 406 milyon 802 bin 310 TL vergi ve kamu borcu bulunduğunu hatırlattı. Buna rağmen bu borçlar için tek bir ödeme emri dahi çıkarılmadığını söyleyen Solyalı, “Borcu olan şirkete hem alacağını tahsil etmiyorsunuz hem de 59 milyon Euro ödeme yapmaya devam ediyorsunuz. Bu nasıl bir mali yönetimdir?” dedi.

“BU BİR İHMAL DEĞİL, BİLİNÇLİ KAMU ZARARIDIR”
Konuşmasının sonunda Solyalı, Sayıştay raporunun ortaya koyduğu tablonun bir ihmal değil, bilinçli tercihler zinciri olduğunu savundu. Solyalı, “Bu rapor, bu ülkedeki insanların parasının, yetki olmadan, kamu yararı olmadan, özel bir şirketin cebine konulduğunu açıkça gösteriyor. Bu kabul edilebilir değildir” diyerek, Maliye Bakanlığı ve hükümeti Meclis kürsüsünden açık biçimde izahat vermeye çağırdı.